Adana tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip olan ilk kadın aday adayı CHP İl Kadın Kolları Başkanı Av. Rukiye Çinkılıç oldu. Kadın Kolları Başkanlığı görevine geldikten sonra etkili bir çalışma programı yürütülmesine öncülük eden Av. Çinkılıç, CHP’den Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak için rakipleriyle yarışıyor. Kadın Kolları Başkanı olarak bir buçuk yılda Adana’nın her ilçesine defalarca kez giden ve en ücra köylerdeki sorunlara birebir tanık olan Av. Çinkılıç, bu birikimini Adana’ya hizmet olarak sunmak istiyor. Adana’nın en büyük sorununun işsizlik olduğunu dile getiren Av. Çinkılıç, bu sorunun kırsal alanda daha yoğun olduğunu söyledi. Adana’nın bugün ufku daha geniş projelere ihtiyacı olduğunu belirten Av. Çinkılıç, kentsel dönüşüm projelerinde rantın vatandaşa adil dağıtılması gerektiğini vurguladı. Adana’nın içinde bulunduğu açmazdan çıkabilmesi için kendisinin bir çıkışa inanması gerektiğini aktaran Av. Çinkılıç, Adana lobisinin oluşturulması gerektiğini anlattı.
CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Rukiye Çinkılıç’
Neden büyükşehire aday adayı oldunuz?
Benimki bir misyon adaylığı. 1,5 yıldır İl Kadın Kolları Başkanlığı görevini yürütüyorum. Adana’da bugüne kadar hiçbir kadın büyükşehir belediye başkanlığına talip olmadı. Biz de hem kadınların çıtasını yükseltmek adına hem de kadınların bu görevleri çok rahat yapabileceğini düşüncesinden yola çıkarak aday adayı olalım dedik. Amacımız ise burada bir kadının belediye başkan olabileceğini, seçildiğinde de bu görevi hakkıyla yapabileceğini göstermek.
Neden bir ilçe belediyesi değil de büyükşehir?
Bu, bilinçli bir tercih ve birçok nedeni var. Birincisi; Büyükşehir Belediyesinde hukuk müşavirliğinde avukat olarak çalıştım ve oradan emekli oldum. Adana’da Büyükşehir belediyesinin fiili olarak başladığı 1989’da başladım ve o tarihten bugüne kadar büyükşehir uygulamalarını, mevzuatı biliyorum. Fiili olarak bu çalışmaları yürüttüm. İkincisi de az önce dediğim gibi kadınların Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olabileceğini kanıtlamaktı. Üçüncüsü de İl Kadın Kolları Başkanı olarak bir buçuk yıldır Adana’nın her tarafından çalışma yapıyoruz. Bu sürede kenti ve 15 ilçeyi tanıdık. İlçelerimizin hangi özelliklere sahip olduğunu biliyoruz. O nedenle çözümlerimizi de buralara göre üreteceğiz. Hazırlıklı olduğumuzun farkındayız. O nedenle de büyükşehire aday adayı oldum.
Merkez dışındaki ilçelerde sık sık çalışmalar yaptığınızı söylediniz. O ilçelerdeki ne tür sorunlar var?
Adana’nın en büyük sorunu olan işsizlik bu ilçelerde bu daha da yoğunlaşmış halde. Adana’nın 2 milyon 185 bine yakın bir nüfusu var ama bunun 400 bini ilçelerde yaklaşık 1 milyon 800 bin nüfus merkezde toplanmış. Bunu tek nedeni iş bulma kaygısı. Adana’nın 15 ilçesi de birbirinden güzel, değerli ilçeler. Bu ilçeleri kendi coğrafik özelliklerine göre ayırdığımızda çözümleri de buna göre çok daha kolay olacaktır.
Nasıl?
Mesela dağda çok çetin coğrafi yapıyla mücadele ediliyor. Ev bile yapılamayacak ilçelerimiz var. Örneğin Kozan’ın bir köyüne gitmiştik. İnsanlar ev yapmak için temel atacak yer bulamıyorlar. Kayayı delip minnacık bir yer açabilirlerse gelinler kayınvalidelerinden ayrılabiliyorlar. Bu kadınca ve çok önemli bir sorun belki ama bunu fark etmek gerekiyordu. Bir evde 3-4 ailenin yaşadığını da gördük. Bu yöreye göre çözüm üretmemiz gerekiyor.
Nasıl çözümler bulmak gerek?
Mesela gün yüzüne çıkmamış çok güzel doğal güzellikler. İşsizlik had safhada. Feke’nin köyleri öyle. Saimbeyli yine aynı. Tufanbeyli’de nispeten düz bir arazi var, tarım yapılabiliyor ama başka köyleri de aynı sorunları yaşıyor. Bu güzellikleri açığa çıkarıp turizme kazandırabiliriz. Rafting, dağ sporlarına kadar bunu geliştirebiliriz. Konaklama için küçük evler yapılabilir. Turizme yönelik yatırımlar yapılabilir. Bunları tabiî ki Büyükşehir belediyesi yapacak.
Büyükşehir belediyesinin şu anki hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Belediye Başkanvekilimiz halihazırdaki elinden gelen çabayı göstermeye çalışıyor. Hakkını yememek lazım. Büyükşehir belediye başkan adayı olarak bu göreve gelmedi ama yaptığı güzel çalışmalar da var. Mesela, tarihi binaların restorasyonu benim beğendiğim çalışmalarından birisidir. Ancak “Adana böyle mi olmalı” diye soracak olursanız bence Adana’nın ufku çok daha geniş projelere ihtiyacı var. Adana’nın merkezi hala köy görüntüsünden çıkamamış durumda. Hala çıkmaz sokaklarımız var ve hala meydanlarımız yok. Deprem kuşağındayız ama hala depreme yönelik çalışmalarımız yok. Uzayda yaşamanın yollarının arandığı bir dönemde biz hala imarsız yapılaşmalarla boğuşuyoruz. Adana’nın en büyük sorunlarından olan ulaşımı dahi çözememişiz. Bir an önce bu sorunlara acil çözüm bulunması gerekir. Adına metro dense de hafif raylı sistem Adana için bir kurtuluş değil bir çöküşün başlangıcı olmuştur. Ayrıca son dönemde özel araçlar tüketici kredileriyle pompalanmakta ama kent içinde trafiğin çözümü için, toplu taşıma araçlarının bir düzene, kavuşturulması gerekiyor.
Bir başka projemiz de enerji tasarrufuyla ilgili. Adana’nın doğal kaynaklarını kullanarak hiç ücret ödemeksizin sorunlarımızı çözüp hem adana Büyükşehir belediyesinin bütçesine katkıda bulunmayı hem de doğal kaynaklarımızdan yararlanmayı düşünüyoruz. Yine buna ilişkin projelerimiz var.
Kaç projeniz var?
Projede sınır yok. Bu projelerin birçoğu sosyal demokrat belediyelerce uygulanıyor. CHP’nin belediyeleri olan Eskişehir, Antalya, İzmir, Aydın, Dikili, Seferihisar’da çok güzel uygulamalarımız var. Zaten onun için “Sosyal demokrat belediyecilik bizim işimiz” diye çok rahat diyoruz. Bunlar bir vaat değildir. Çünkü gerçekleşmiş, örnekleri olan projelerdir.
Çocuklara sabah süt vermekten tutun, işe başlayan çıraklarımıza çorba vermeye kadar her şey belediyelerimizde gerçekleşmektedir. Bunu biz Adana’da zaten yapacağız. Bunun dışında da Adana yereline özgü projelerimizi gerçekleştireceğiz. Çünkü ile özgü projeler olmadığı zaman çözümler oluşamaz.
CHP’nin Adana’da kırsal alanda zayıf olduğu yönünde bir kanaat var. Ancak son dönemde bu durumun değişmeye başladığı yönünde bir izlenim ediniyoruz. CHP’nin merkez dışındaki ilçelerdeki durumu sizce nedir?
Ben bu kanaatin değiştiğini düşünüyorum. Kırsal kesimde CHP oyları 1989’dan sonra düşüş gösteriyordu ama bugün o düşüş yükselişe dönüştü. 2009 ve 2011 seçimlerindeki oy oranlarına dikkat edildiğinde oyların zıplama aşamasına geldiği görülüyor. CHP olarak bugün büyükşehirde oldukça iddialıyız. Çünkü AKP’nin son dönemdeki ulusal politikalarının yansımalarını bu seçimde göreceğiz. Hükümet gerek Suriye’yle savaş konusunda, gerek Doğu’daki açılım, gerek gezi parkı olaylarına yaklaşım konusunda ve daha birçok politikada hatalar yaptı. İnsanlar da bunun farkında ve her şeyi çok iyi takip ediyorlar. Bu da büyük bir ihtimalle oya dönüşecektir. Bu nedenle biz kırsalda zayıfız diye asla düşünmüyoruz. Orada güçlü bir şekilde çıkacağımıza inanıyorum.
Adana’daki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kentsel dönüşüm gerçekten de uygulanması gereken projelerden biri. Ancak burada dikkat edilmesi gereken kentsel dönüşümün ranta dönüşmemesi. En büyük sıkıntı da bu. Rant paylaşımının adil olduğu durumlarda hiç kimsenin bu işten sıkıntı duyacağını sanmıyorum. Kentsel dönüşüme konu alanlar genellikle kent merkezlerinde kalan alanlar oluyor ve bu alanların arsa değerleri epeyce yükseliyor. İstanbul Sulukule örneğinde olduğu gibi. Romanlar Sulukule’den çok ucuza çıkartılmış ama yerlerine çok değerli yapılar yapılmıştır. O insanlar kendi bölgelerinden uzaklaşmışlardır. Kentsel dönüşümde rantı eşit paylaştırmak ve insanları sosyal yaşamlarından uzaklaştırmamak gerek. Çünkü, orada büyüyorlar, evlenip çocuk sahibi oluyorlar. Özellikle kadınlar için bu çok daha özel bir durum. Hiç tanımadıkları, bilmedikleri mahalle kültüründen apartmanlara gitmek zorunda bırakılan insanlar yaşanmış 50-60 yıllarını da terk etmek zorunda kalıyorlar.
Rantın eşit paylaşımından söz ettiniz. Bu nasıl bir paylaşım olmalı?
Örneğin üç katlı evi kamulaştırılan bir vatandaş kentsel dönüşümden sonra üç daire alamıyor. Bu bir haksızlıktır. Eğer orada üç aile barınıyorsa dönüşüm sonrasında da üç aileyi barındıracak olanağı sunmamız gerekir. Yani eşitliği sağlamak lazım. Şu anda bayındırlık birim fiyatlarına göre kişinin ne kadar metrekaresi varsa onun bedeli ödeniyor. Çoğu yerlerde arsa parası dahi ödenmiyor. Eğer yeni yapılan konutlar varsa oraya borçlandırılıyorlar ama hiçbir geliri olmayan, aileler de var. O borcu ödeyemeyecek durumda olan insanlar da daha çok satıp uzaklaşmak durumunda kalıyor. Burada bir adalet sözkonusu değil. Bizim hedefimiz mutlu şehir mutlu insandır. İnsanlara helal olsun, helali hoş olsun dedirtmemiz lazım. İnsanların kentsel dönüşümden mutlu olması gerekir. Biz Büyükşehir belediye başkanlığına geldiğimizde mutlu kentsel dönüşümlere kucak açacağımızı biliyorum ve buna inanıyorum.
Herkes Adana’nın eski görkemli günlerini aradığını söylüyor. Siz Adana’nın çıkış yolunun nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu bir vizyon sorunu. Yani Adana’nın kendisinin bir çıkışa inanması gerekir. Bu sadece büyükşehirle olabilecek bir şey değil. Adana’yı yöneten tüm kurum ve kuruluşların yöneticileri biraraya gelerek çözümü üreteceğiz. Siyasi parti ayrımı yapmadan 14 milletvekilinin de içinde olduğu bir Adana lobisinin oluşturulmasına ihtiyaç var. Ayrıca Adanalı olmaktan gurur duymalıyız. ‘Adana’yı plakasındaki gibi nasıl bir numara yaparız’ı düşünüp çözüm yollarına ulaşmalıyız. Adana buna hazır. Çözülemeyecek sorun yoktur. İşsizlik sorunu da çözülebilir. Belediyelerin görevi sadece yol, park yapmaktan ibaret değil. Bunları gerçekleştirebileceğimize olan inancımızla bizim belediye başkanlığımız döneminde hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceğini taahhüt ediyoruz. Hiçbir yaşlımız, “Benim bakacak kimsem yok. Gözüm açık gidecek” demeyecek. Sahipsiz değildir. Adana Büyükşehir Belediyesi Adana’nın sahibi olacaktır. Belediyecilik anlayışı da bunu gerektirir. Büyükşehir belediyesi olmakla halkına hizmet eden, halkının sorunlarını çözen, doğmadan önce bir çocuğun haklarını güvence altına alan öldükten sonra da onun mezarında rahat uyumasını sağlayabilecek çözümleri ve hizmeti vermemiz gerekiyor.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Adanalı hemşehrilerimizin bize güvenmelerini ve desteklemelerini bekliyoruz. Böyle yaşamak kaderleri değildir. Bu kaderi hep birlikte değiştirebiliriz.
GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ
