Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, “darbe” konulu kumpas davalarında sanıkların yüzde 70’inin denizci olmasının nedenini  Adana’da açıkladı. Çiçek, “Çünkü silahlı kuvvetler içinde Amerika’yı, İsrail’i kızdıran, en önde giden kuvvet deniz kuvvetleriydi. ‘Yerli gemi yapma, yazılım yazma benden al, bana bağlı ol. Karadeniz’e çıkacağım, Montrö’yü engel gösterme, Doğu Akdeniz’de petrol, doğalgaz arayacağım, orada karşıma çıkma’ diyen Amerika karşısında deniz kuvvetlerinin dış politikadaki etkinliği sayesinde bunların hiçbirine müsaade edilmediği için Amerika en çok deniz kuvvetlerine kızdı” dedi
CHP Adana İl Örgütü’nün düzenlediği ve İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek’in konuşmacı olduğu “Darbe ve Hukuk” konulu konferans Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. 

KATILIMCILAR
CHP Adana Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, Zülfikar İnönü Tümer, İbrahim Özdiş, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, il yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri, partililer ve yurttaşların katılımıyla gerçekleştirilen konferans saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı. Konferansın açış konuşmasını yapan İl Başkanı Ayhan Barut, 2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim alan AKP iktidarı döneminde ülkenin adeta terör örgütlerine teslim edildiğini ifade etti. Barut, FETÖ’nün 14 yıl boyunca devlet kurumlarında AKP iktidarının desteğiyle örgütlendiğinin tüm dünya tarafından bilindiğini aktardı. Barut, “FETÖ devleti ele geçirirken ona yardım eden AKP iktidarının mensuplarının o dönem yaptıkları destek açıklamalarını belleklerimizde ki tazeliğini koruyor” dedi. 

“OHAL YETKİLERİNE SAHİP TEK ADAMLIK İSTİYORLAR”
AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanının “başkanlık” adı altında istediği şeyin OHAL yetkilerine sahip tek adamlık rejimi olduğunu kaydeden Barut, “Ancak önlerindeki en büyük engel Cumhuriyet Halk Partisi’dir. İnsanları dinine, diline, rengine, düşüncesine bakmadan kucaklayan, “Önce İnsan”, “önce Türkiye” anlayışıyla halkçı politikalar üreten ve her zaman hukukun üstünlüğüne inanıp, adaleti savunan, laik, demokratik Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin koruyucusu Cumhuriyet Halk Partisi ve kadroları işbaşındadır” diye konuştu. 

 “CHP HER ZAMAN HUKUKUN VE ADALETİN YANINDA OLDU”
Kendisinin de yargılandığı kumpas davası süreciyle ilgili bilgiler vererek sözlerine başlayan CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, CHP’nin o dönem de her zaman olduğu gibi hukukun ve adaletin yanında durduğunu söyledi. Çiçek, “Nerede hukuksuzluk, mağduriyet varsa CHP doğru, evrensel, sosyal demokrat duruşunu göstererek hep mağdurların yanında yer aldı” ifadelerini kullandı.

 “SUÇ ORTAKLIĞI ORTAYA ÇIKTIKÇA HIRÇINLAŞIYORLAR”
AKP ile FETÖ arasındaki ilişkinin bozulmasında kumpas davalarının da önemli bir neden olduğunu belirten Çiçek, “Öyle bir ülke düşünün ki, genelkurmay başkanlığı yapmış bir kişi terör örgütü kurmak ve yönetmekle hapsediliyor ve iktidar sadece seyrediyor. Bu suç örgütüne ne istediyse vermeye, meclisten istediği yasaları çıkarmaya devam ediyor. Şimdi çok hırçınlaştılar. ‘Ergenekon, Balyoz vardı da FETÖ sulandırdı’ demeye başladılar. Çünkü bu suç ortaklığı ortaya çıktıkça bu hırçınlık, bu saldırganlık giderek artacak” şeklinde konuştu. 

 “ABD’Yİ VE İSRAİL’İ EN ÇOK KIZDIRAN DENİZ KUVVETLERİYDİ”
Kumpas davalarının konusunun darbe olduğunu ve sanıkların da yüzde 70’inin denizci olduğunu anımsatan Çiçek, denizcilerin neden hedef alındığını ise şöyle anlattı:
“Çünkü silahlı kuvvetler içinde Amerika’yı, İsrail’i kızdıran, en önde giden kuvvet deniz kuvvetleriydi. ‘Yerli gemi yapma, yazılım yazma benden al, bana bağlı ol. Karadeniz’e çıkacağım, Montrö’yü engel gösterme, Doğu Akdeniz’de petrol, doğalgaz arayacağım, orada karşıma çıkma’ diyen Amerika karşısında deniz kuvvetlerinin dış politikadaki etkinliği sayesinde bunların hiçbirine müsaade edilmediği için Amerika en çok deniz kuvvetlerine kızdı.” 

 “TÜRK YARGISI HESAP SORACAK GÜÇTE DEĞİL”
Sözlerini, “O zaman bu ülkenin genelkurmay başkanını hapse atanların suç ortağı bugün Türkiye’ye yönetiyor. Mutlaka ikisinin de birlikte hesap vermesi lazım” diyerek sürdüren Dursun Çiçek, Türk yargısının ise iktidardan hesap soracak güçte olmadığını aktardı. Görüştükleri bazı hakim ve savcıların gülümseyerek ‘Siz iktidardan düşürün. Biz de millet adına bu karanlıkların hesabını bu iktidardan soralım” dediğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:

 “İÇ SAVAŞIN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK”
“Geçmişte Cumhuriyetin iki koruyucusu, sigortası vardı, bunlardan biri TSK’ydı, öyle biliyorduk. Diğeri de CHP. TSK’nın içinin boşaltıldığı, içinin bu emperyalistler tarafından kumpas davalarıyla ve hain planlarla zayıflatıldığı 15 Temmuzda ortaya çıktı. Kendi ordusunu, kendi komutanını derdest eden, kendi meclisini bombalayan bu hainler, asker kıyafetli bu militanlar TSK’yı milletinden kopardı. 15 Temmuz gecesi biz ordunun, yargının, askerin, polisin bu kadar aciz duruma düşürüldüğünü, görmekle kalmadık. Aynı zamanda bir iç savaşın eşiğinden döndük.”

 “KÖTÜ SONU CUMHURİYETÇİ, ATATÜRKÇÜ ASKERLER ÖNLEDİ”
Aydınlar olarak Suriye, Irak'tan sonra emperyalizmin Ortadoğu'da Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İran’ı hedef alacağı yönünde bir öngürülerinin olduğunu dile getiren Dursun Çiçek, “Biz kendimize yakıştırmazdık, hep İran derdik. İran'la uğraşırlar derdik. Evet öyle olmadı, yanıldık. Türkiye'de iç savaş çıkarmaya çalıştılar ve bunun için FETÖ denen örgütü de kullandılar. Nasıl iç savaş çıkarmak istiyorlardı. O gece darbe biraz daha uzasaydı, başarı şansları biraz daha fazla olsaydı, milli ordu, darbeciler ve darbeye karşı olanlar diye ikiye bölünüp birbirleriyle savaşa girselerdi, Irak’ta ve Suriye'de olduğu gibi millet de darbeci askerlerin veya karşı koyan vatanseverlerin yanında saf tutacaktı. Türkiye bugün kan reva içerisinde, milyonlarca göçmenin Avrupa kapılarında olduğu bir iç savaş yaşayan bir ülke haline gelecekti. Bu kötü sonu kim önledi? Öncelikle tüm kumpas davalarına rağmen, bütün ezilmelere Türk Silahlı Kuvvetleri'nin omurgasını teşkil eden Cumhuriyetçi, Atatürkçü askerler önledi.”

 “TÜRKİYE AKP VE FETÖ İŞBİRLİĞİNİN İTİRAFLARININ ANLATILDIĞI DURUŞMALARA SAHNE OLACAK”
Darbe komisyonuna konuşanların sözleriyle ilgili bilgiler de veren Çiçek, Türkiye’nin 2002’den 2016’ya kadar AKP ve FETÖ işbirliğinin itiraflarının anlatıldığı duruşmalara sahne olacağını söyledi. Bu duruşmaların canlı yayınlanması için mücadele edeceklerini dile getiren Çiçek, “7 Haziranda olduğu gibi bu karanlık iktidar çok daha güçlü sandığa gömülecek, bundan eminiz. Çünkü Türkiye’yi iç savaşın eşiğine getiren, temel kurumları yerle bir eden, ekonomik krizin kapıda olduğu, dış kredisi sıfırlanan bu iktidarın artık normal bir seçimle, normal bir ortamda iktidarda kalması mümkün değildir.  Artık bu iktidarın sonu gelmektedir, yaklaşmaktadır” dedi.

 “CHP’YE BAŞVURAN SAYISI 200 BİNİ GEÇTİ”
CHP’ye telefon, e-posta yoluyla ve bizzat parti örgütlerine gelerek mağduriyet başvurusu yapanların sayısının 200 bini geçtiğini belirten Çiçek, “CHP’nin yolunu bilmeyen, çok acı ama bizi ‘gavur’ olarak gören, özel oturup görüştüğümüz insanlar var. Beyinleri yıkanmış, algı operasyonlarıyla bizi insanlık dışı yaratık olarak anlatmışlar. Bu insanlar bugün bizim kapımızı çalıyorlar. Hukuk ve adalet için bizden destek istiyorlar. Her zaman olduğu gibi hukuk ve adalet arayan herkesin yanında olduk ve olmaya da devam ediyoruz” diye konuştu. 

“KİMİN HAİN OLDUĞUNU TÜRK MİLETİ DEĞERLENDİRECEK”
İktidar kanadının bir hafta öncesine kadar “Mağdurlar var onları ayıklayacağız”, “At izi it izine karıştı” diyerek mağduriyetleri kabul ettiğine dikkati çeken Dursun Çiçek, “Dün akşam cumhurbaşkanı ‘Mağdur var diyen haindir’ diyor. Evet, ben mağdur var diyorum ona göre hainim. Tabi kimin hain olduğunu kimin vatanı satan milli çıkarlara ihanet eden kişi olduğunu Türk milleti yakında değerlendirecek, onu sandığa gömecek, gerçek cumhuriyetçileri, gerçek vatanseverleri de iktidara taşıyacaktır” şeklinde konuştu. 

“CHP’YE FETÖCÜ SIZMIŞSA KAPININ ÖNÜNE KOYARIZ”
CHP içinde FETÖ’cü olup olmadı yönündeki soruyu da yanıtlayan CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, CHP’nin hukuku, adaleti, insan haklarını savunan bir parti olduğuna işaret ederek, “O nedenle diyoruz ki varsa deliliniz koyun önümüze biz de kapının önüne koyarız. Aynı şeyi kendileri yapamıyorlar. CHP’de FETÖ’nün bir sürü mağduru var, AKP’de var mı? Hep ortakları var. Hep methiyeler düzen, okyanus ötesine şiirler yazanlar var. Ve ülkenin zenginliklerini birlikte paylaştıkları insanlar var. Suç ortakları var. O nedenle eğer CHP’de bir iki tane çıkarsa, sızdı filan diyorlar ya gerçekten sızmıştır bunları kapının önüne koyarız” ifadelerini kullandı.