Cumhuriyet Halk Partisi Seyhan Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı Halil Özmen, Seyhan Belediyesi’nin son bir yılda seçime dönük olarak hizmete başladığını söyledi. Halkın menfaatine olan hizmetlerin sadece seçim dönemlerinde yapılmaması gerektiğini belirten Özmen, Seyhan’ın en büyük sorunlarının yol ve trafik olduğunu ifade etti. İlçede yolların delik deşik olduğunu vurgulayan Halil Özmen, ilçedeki kentsel dönüşümün halkın menfaatlerinin ön planda tutularak gerçekleştirilmesi gerektiğini anlattı. Özmen, “İnşallah mecliste rol alan oyuncular olduğumuz zaman halkın menfaati için gerekli her konuda etkin olacağız. Halkımız için ne gerekiyorsa yapacağımıza hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. 

CHP Seyhan Belediyesi Meclis Üyesi Aday Adayı Halil Özmen’le Seyhan’ın sorunlarını konuştuk.

 

Halil Özmen’i tanıyabilir miyiz?

1975’te Adana’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Adana’da yaptım. Çukurova Üniversitesi’nde Motor bölümünde öğrenimimi sürdürüyorum. 1996’da vatani görevimi bitirdikten sonra zaten çalışmakta olduğum sigorta sektöründe kendi işyerimi kurdum.  Çok küçük bir yerde bu işe başladım. Dürüst ve doğru çalışmamızın sonucunda fırsatları değerlendirip kirada faaliyet gösterdiğimiz işyerlerimizi satın aldım. Şu anda 24 kişiye istihdam sağlayan bir işyerinin sahibiyim. Emlakçılık faaliyeti gösteren bir şirketimiz de var.

Ayrıca merkezi İstanbul’da olan ve emekli bir emniyet müdürünün sahibi olduğu, polislerin sorunlarını ve başarılarını anlatan bir gazetenin de bölge müdürlüğünü yapıyorum. Daha önce Cine5 televizyonunun ekonomi servisinin Adana temsilciliğini, Ekoflaş adındaki ekonomi programının Adana Bölge Müdürlüğünü, Kanal A televizyonunda yayınlanan ekonomi programının temsilciliğini ve Kanal D Avrupa’nın bir ekonomi programında Adana bölge sorumluluğunu yaptım.

 

Siyasete ne zaman ve nasıl başladınız?

Babamızın adının Mustafa Kemal olmasından dolayı ailece CHP’liyiz. Babam 1985’li yıllarda CHP’nin gençlik kollarında görev yapmış, CHP’ye emek vermiş bir insan. CHP’yle tanışmamız da babam sayesinde oldu.

 

Aktif olarak siyasete ne zaman girdiniz?

1997’de Soner Çetin’le tanıştıktan siyasette aktif olarak yer almaya başladım. Soner Çetin’le 8-9 yıldan bu yana ciddi bir gönül bağı ve siyaset dostluğumuz var. Onunla birlikte bir siyasi ekip içerisinde siyaset yapma anlayışı içine girdik. Soner Bey’in başına gelenleri biliyorsunuz. O günden sonra da hiç yılmadan, sanki bunlar hiç olmamış gibi CHP’ye nasıl daha iyi hizmet ederiz, partimizi nasıl bir yerlere getiririz anlayışıyla hizmet etmeye devam ettik. Elimizden geleni yapıyoruz. Şu an da bu düşünce yapısıyla bir yarışın içindeyiz. 2014 Mart’taki yerel seçimlere de Seyhan’dan belediye meclis üyeliğine aday adayı oldum.

 

Neden Seyhan?

Babam Urfalı, annem de Adıyamanlı. Yıllardır Meydan, Emek mahallelerinde yaşıyor olmamız nedeniyle ailevi bağlarımız ve işyerimizin de Seyhan’da olmasından dolayı.  Seyhan’da çok büyük bir kitlenin desteğine sahip olmamız da büyük bir etken. 

 

Ne kadar büyük bir kitleden söz ediyorsunuz?

Seyhan’da eş dost, akraba, olarak yaklaşık 10 bin kişilik bir kitlenin bize gönlünü açtığını biliyoruz.  Tüm bu nedenlerde partimize Seyhan’da daha verimli, daha aktif olacağımıza inandığımız için Seyhan’dan aday adayı oldum.  

 

Daha önceki seçimlerde de meclis üyeliği ile ilgili bir çalışmanız olmuş muydu?

Evet. Çok ciddi bir şekilde aday olmamız sözkonusuydu ama parti içi çekişmeler nedeniyle 26. sıradan aday gösterildim. Yine de hiç yılmadan sanki ilk beşteymiş gibi çalıştık. Hem de İlk beştekilerin bizim gibi çalışmadığını bile bile böyle bir çalışma anlayışına girdik. Partimize  böyle bir emeğimiz oldu. 1999 yerel seçimlerinde CHP üçüncü parti olmasına rağmen en fazla meclis üyelisi çıkaran parti oldu. Bu sonuçta büyük bir katkımız oldu. Polislerle çok iç içe olmamız dolayısıyla emniyet mensuplarının bize verdiği bir söz vardı. “Biz sizin kişiliğinizi seviyoruz. Başka bir partinin adayına oy versek bile meclis üyeliklerinde CHP’ye oy vereceğiz” diye söz vermişlerdi. Seçim sonuçları da bunu ortaya koydu.

 

Seyhan’da gördüğünüz en büyük sorun nedir?

Adana’nın olduğu gibi Seyhan’ın da en büyük sorunlarından biri trafik. Adana’da da Seyhan’da da yaşanan trafik sorunu İstanbul’u aratmıyor. Yol sorunumuz da var. Belediyecilik “Ben işsizliği azaltırım”  sloganıyla hizmet verilecek bir yer değildir. Bir insanın evinden işyerine giderken sular altında kalmadan gitmesi gerek. Kanalizasyon sisteminin iyi çalıştığı bir kentte yaşıyor olması gerek. İşe gidip gelirken zamanlarının çoğunu trafikte geçirmemesi lazım. Son altı ay içinde Adana’da gözlemlediğim önemli bir konulardan biri de sürekli kazaların olması. Yollar sürekli kazılıyor. Superonline kazıyor, sonra Türk Telekom gelip kazıyor, ardından da Aksagaz gelip bir daha kazıyor. Yollar delik deşik. Adanalıların evden işe, işten de eve rahat gitmesini sağlayacak çözümler bulmamız gerek.

 

Adana’nın güneyinde yeşil alan konusunda ciddi bir sıkıntı var. Seyhan’ın güneyinde de bu sıkıntı var gibi. Yeşil alanları yeterli buluyor musunuz?

Adana’nın yeni yerleşim yerlerinde (özellikle de Çukurova’da) çevreciliğe biraz daha önem gösteriliyor. Güneydeki mahalleler ise ötelenmiş gibi bir anlayış var. Oysa orası da bizim Adana’mız. Orada yaşayanlar da bizim insanımız. Bu tür hizmetler sadece bir belediye meclis üyesinin yapabileceği bir şey değil. Eğer CHP olarak Seyhan’da iktidara gelirsek gönülden söylüyoruz başta yeşil alan ve yol olmak üzere Seyhan’ın tüm sorunlarıyla ilgili olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız.

 

Seyhan’daki kentsel dönüşüm çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kentsel dönüşüm gerçekten hizmet olarak yapılıyorsa desteklemek gerek. Benim çocukluğum ve gençliğim Meydan Mahallesi’nde geçti. Eğer kentsel dönüşüm özellikle de kırsal olarak nitelendirilebilecek bölgelerdeki vatandaşlarımızın menfaatine olacaksa kentsel dönüşüme destek veriyorum. İnsanların yaşam koşulları onların çocuklarının eğitimine ne yaşam koşullarına da yansıyor. Bu bağlamda vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda yaşamasını sağlayacak, onlara kolaylık sağlayacak şekilde olması koşuluyla kentsel dönüşüme destek verilmesinden yanayım.

 

Şu an görevde bulunan Seyhan Belediye Meclisinin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Partiler arasındaki çekişme her zaman vardı ve her zaman da olacaktır. Önemli olan halkın menfaatine bir şey olduğu zaman bunu parti ayrımı yapmaksızın desteklemektir. İki dönemdir Seyhan Belediyesi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yönetiminde. Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’ün yaptığı doğrular da yanlışlar da var. Meclisteki CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımız meclis toplantılarında yanlışları da doğruları da irdeleyip yapılması gerekenleri yapıyor. Biz şu an sadece izleyici durumundayız. İnşallah mecliste rol alan oyuncular olduğumuz zaman halkın menfaati için partimiz adına bu konularda etkin olacağız. Halkımız için ne gerekiyorsa yapacağımıza hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

 

Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk’ün iki dönemlik performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Seyhan belediyesi iki dönemdir AKP’nin elinde. Seyhan bölünmeden önce Türkiye’nin en büyük iki ilçesinden biriydi. Seyhan’ın istediğimiz, özlediğimiz, içimize sindirmek istediğimiz bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmediğini hepimiz görüyoruz. Ciddi eksiklikler var. Seyhan’da halkımızın görmek istediği yeşil alan, parklar, yol çalışmaları ve daha bir çok konuda ciddi bir şekilde eksiklikler var. Ne yazık ki seçim sürecine girdiğimiz son bir yılda bunlarla ilgili çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Halkın menfaatine olan çalışmaların sadece seçim dönemlerinde yapılmaması gerek. Keşke Azim Öztürk belediye başkanlığını kazandığı andan itibaren bunları yapsaydı. Öyle olsaydı bugün yapmak istedikleri projelerin hepsi yapılmış olacaktı. Biz de konuşacak o kadar laf bulamayacaktık. İnşallah CHP iktidara geldiğinde bu eksikliklerin hepsini elbirliği ile gidermeye çalışacağız.

   GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ