Bu yıl 16’ncısı İstanbul WOW Hotel’de 10-11 Nisan 2013 tarihlerinde düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin ilk gününde Bilgi Teknolojileri ve İletişim & Savunma Sanayi ve Güvenlik Ortak Oturumu kapsamında çeşitli paneller düzenlendi. Panellerde çok sayıda yabancı ve yerli üst düzey katılımcı fiber, bulut bilişim, uzay ve uydu teknolojileri, acil durum ve kamu güvenliği haberleşmesi konusunda bilgiler verdi.

 

İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat Özeren, moderatörlüğünü yaptığı “Fiber’den Buluta” adlı ilk panelde Avrasya bölgesinin cazibe merkezi haline geldiği bu dönemde barışın, ekonomik refahın önemine değindi. Telekom ve bilişim sektöründe gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurumun kapatılması gerektiğini vurguladı.

 

Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED)’in de desteklediği Zirve kapsamındaki panele katılan Türk Telekom Operasyon Başkanı Mehmet Atalay, bulut bilişim ihtiyacını “Kullanıcılar 5 sene önce farklı profile sahiptiler. Beş yıl sonra daha farklı özellikleri olacak. Bu işin teknik tarafını sağlayan bizler, 5-10 sene sonrasını düşünmek zorundayız. Gelişmiş ülkelerde yapılan hesaplamalara göre 4-5 yıl içinde kişi başına 6 civarında akıllı terminal bulunacak. Kullanıcılar burada bir sadelik istiyor ama kompleks uygulamalara erişmek de istiyorlar. Daima online olmak ve senkron olmak istiyorlar, buluta neden ihtiyaç olduğu burada ortaya çıkıyor. Bunun için çok gelişmiş bir erişim altyapısı gerekiyor. Bu altyapı fiber erişim altyapısıdır. Bu nedenle bu alana yatırım yapılması gereklidir” diyerek özetledi.

 

Panelde konuşma yapan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, hayat standardının belirlenmesinde ICT endeksinin artık dünyada geçerli bir değer olarak kabul edildiğini söyleyerek 100 bin konuta 1GB internet erişimi sağlama projelerinden söz etti. Türkiye’nin bu endekste 66. sırada olduğunu söyleyen Uysal sağlık sektöründe yapılan tahlilleri herhangi bir sağlık kuruluşuna gitmeden evden yapılmasını sağlama konusunda çalışmaları olduğunu bildirdi. Vatandaşların belediyeye gelmeden ekran üzeriden belediye başkanı ile görüşebilecekleri halk günü projeleri olduğunu söyleyerek fiberoptik alanındaki çalışmaların tüm bunlar için çok önemli olduğunu söyledi. Bu nedenle artık fiberoptik kablo yapma şartıyla bina ruhsatlarını düzenlediklerini bildirdi. Bunun gelecekte akıllı ev üzerine çalışma yapan şirketlerin ürünlerini uygulama veya belediyenin yapacağı uygulamaları kolaylaştıracağını söyledi.

 

Turkcell Superonline Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Özdemir “HD ses, video, görsel gibi içerikleri bulutta saklama ihtiyacı giderek artmaktadır. Gelecekte 3D yayınlardan, hologramlardan bahsediliyor, bunların bir yerde saklanması gerekiyor. Katlanarak artan bir veri yükü var. Bu kadar ağır bir datayı buluta yükleyebilmek için daha geniş bant, fiber gerekiyor, bu nedenle bu alana yatırım yapılması gerekiyor. 3G de fiber kadar geniş bir bant olmasa da buluta girişte iş görebileceğine inanıyoruz. Bu alanda da yatırımlara devam ediyoruz ve bulut bilişimi bu şekilde destekliyoruz” dedi.

 

Panelist Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Şahin ise şunları söyledi: “Devir olarak dijital anlayış devrindeyiz. Sayısal sistemlerin anlayış seviyesine ulaştığı bir devirdeyiz. Bulut dediğimiz, bu işleme yeteneğinin bütün dünyaya bağlanabilmesi, herkesin her yerde tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmesi anlamına geliyor. MIT, Bilkent gibi seçkin üniversiteler ile yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımızda odak alanlarımızdan biri de bu.”

 

Diğer bir panelist Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise “Bulut bilişimin ekonomiye çok büyü katkısı olacağını düşünüyoruz. Mobilite trendinin bulutta belirleyici rol oynadığını düşünüyorum. Büyük verinin mobilitenin cihaz sayısındaki artışın herkesin her yerden bilgiye erişiminin ihtiyacının artmasıyla buluta olan yatırımların artacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

 

Oturumun ikinci paneli olan “Uzay ve Uyduda Bölgesel İşbirliği” panelini Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Havacılık Ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürü Cihan Kanlıgöz açtı.

 

Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uydu ve İnsansız Sistemler Dairesi Başkanı Müjdat Uludağ panelde “Türkiye’nin Türksat 1B ile başlayan uzay macerası haberleşme uydularıyla başladı, son 20 yılı kapsadı” diyerek Türkiye’nin uzay macerasını anlattı. Türkiye’nin 3 aktif uydusu bulunduğunu, 2 telekom uydusunun imalat aşamasında olduğunu söyleyerek “Uydu kapasitesinde çakışma üst üste binme, 2015 yılında zirveye ulaşacak. Bu durum sosyoekonomik yarar getireceği gibi ticari olarak rekabeti de getirebilir. Ülkeler bu kapasitelerini katma değeri yüksek servisler devreye alarak doğru şekilde kullanmaya çalışacaklar. E-devlet, e-eğitim, e-sağlık gibi uygulamalar bizi uydu kapasitemizi doğru kullanmaya götürüyor. Bu alanda işbirliği kapsamında komşu ülkelerimizin uydu ihtiyaçlarını imal ederek gerekli eğitimleri vererek karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. İmal ettiğimiz uydularımızın görüntülerini komşu ülkelerle paylaşmak yoluyla bu datayı kullanmalarını sağlayabiliriz” dedi.

 

TÜRKSAT Uydu Haberleşme ve Kablotv İşletmesi AŞ Genel Müdür Yardımcısı Nihat Oktay uydu sektörünü anlamaya yardımcı olabilecek makro bilgiler verdi. “Uydu operatörleri genelde ABD, Avrupa ve Kanada’da 3-4 büyük uydu operatörü ve bölgesel operatörler var. TÜRKSAt bu bölgesel operatörlerden biridir. Önümüzdeki 10 yılda talebin büyüyeceği tahmin ediliyor, 2011 yılında 244 adet transponder satıldı. Yüzde 92’si gelişmekte ve gelişmiş bölgelerde satılmıştır. Türkiye uydularının doluluk oranı dünya ülkelerine kıyasla yüksektir. Bu nedenle uydu yatırımlarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Haberleşme uyduları pazarının büyüklüğü 10,2 milyar dolarken, Avrasya bölgesindeyse 4 milyar dolar büyüklüğündedir. 2019 yılına kadar yaklaşık 7 uyduyla hizmet veriyor olacağız. Dünya nüfusunun yüzde 71’ine ulaşacağız. Orbital lokasyonlar bu alanda en önemli unsurlardan biri. Türkiye bu konuda şanslı ülkelerden biri, halen 3 lokasyon Türkiye’ye tahsis edilmiş durumda. BM nezdinden yeni lokasyonlar elde etmek ve daha fazla kapasiteye sahip olarak söz sahibi olmak için çaba göstermeliyiz. Avrasya bölgesindeki yaklaşık 90 ülke arasında mutlaka işbirliği yapmamız, gelişmiş altyapıları karşılıklı kullanıma açmamız gerekmektedir. Kaynaklarımızı ortak kullanabiliriz, insan kaynağı ve tecrübeleri paylaşmalıyız” dedi.

 

TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdürü Tamer Beşer, “Uzay ve uydu alanında 119 araştırmacımız çalışıyor. TÜRKSAT, Rasat, Göktürk 2 uydularımız halen başarıyla görevlerini yerine getiriyor” diyerek çeşitli kurumlar için yaptıkları projelerinden bahsetti. Ortak çalışma vizyonumuzla, üretim ve tasarım yapıyoruz, Dost ülkelere destek vermeye bu tasarımlarımızı paylaşmaya hazırız” dedi.

 

Göktürk 2’yi hayata geçirerek Türkiye’yi global oyuncular arasına sokan TAI ve TÜBİTAK temsilcilerinin de yer aldığı panelde, TAI Türk Havacılık ve Uzay San. AŞ. Uzay Sistemleri Grup Başkanı İbrahim Keskiner yer gözlem uyduları, haberleşme uyduları, meteoroloji uyduları, erken ihbar ve ikaz uyduları, konumlama ve zamanlama uyduları, istihbarat uyduları, diğer özel amaçlı uyduları gibi alanlarda hizmet verebildiklerini ifade etti. Uyduların ülkelerde barışı sağlamada ve korumada, refahı artırmada önemli rol oynadığını söyledi. “Bundan sonraki projelerimizde de ülkemizin kurumlarıyla birbirimizi tamamlayarak başarılı projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

 

16. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde iki gün süresince 6 ana başlık altında panel ve oturumlar düzenlenecek.