Bir ay öncesinden bilgi verildi. Uçağın kalkış saati, uçuş numarası, rezervasyon bilgileri, biletleme ve diğer işlemler zahmetsizce halledildi. Bize düşen yalnızca havaalanına gidip check-in işlemini yaptırmak ve bavulumuzu görevliye teslim etmek oldu. 
 Sorunsuz bir uçak yolculuğumuzun ardından Antalya Havaalanı’na indiğimizde görevli telefon açıp konaklayacağımız otel için ulaşımı sorunsuz bir şekilde halletti. Üst standartlarda ve kendi imkanlarımızla kalamayacağımız nitelikte bir otele yerleştik. Her şey oldukça mükemmel ve yerli yerindeydi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) Antalya’da gerçekleştirilen ‘Toros Zirvesi’nden söz ediyorum. Antalya’ya gidiş amacımız buydu. Oldukça verimli, nitelikli etkinlikler gerçekleştirildi. Türk spor basınının duayen isimleri, sporun marka olmuş kalemleri, ekranların deneyimli yüzleri, bunların tamamı spor basınında görev alan arkadaşlarımızla buluştu. 
Bunları niye yazıyorum. Amacım, TSYD’yi övmek, Antalya’da geçirilen güzel vakitleri anlatmak değil. Niyetim bir mesleki kuruluşun ne denli etkin olabileceğini ve ne kadar kıymetli işler yapabileceğini dile getirmek. Şüphesiz TSYD bir marka ve spor basını açısından çok önemli bir marka. Bu gerçekliği sadece Antalya’da 400’ü aşkın üyesini, her şey dahil bir sistemle, üst standartlarda bir konaklama hizmetiyle yerine getirmesinden bile anlayabilirsiniz. Bu, bir güç, bir birikim, bir donanım işi. Mesleki örgütlerin bu özelliklere sahip olması gerektiğinin net bir göstergesi. 
Antalya’da bulunduğum her gün yapılan işlere, gerçekleştirilen etkinliklere ve yaşadığımız anlara bakınca mesleki örgütün kıymetini çok daha iyi anladım. TSYD, mesleki örgüt olarak, üyelerine kişisel gelişim, güncel olaylardan haberdar olunması ve sporun her alanında yeterli birikimin sağlanması açısından muazzam bir fırsat sunarken aynı zamanda üyelerinin kendi imkanlarıyla hayata geçiremeyecekleri fırsatlar da yaratıyor.
Sendikalardan cemiyetlere, basın meslek örgütlerinin mali yapısının güçlenmesi, niteliğinin artırılması, üye yapısının sağlamlaştırılması çok ama çok önemli. Bir TSYD örneği sunduk. Ailesiyle birlikte üyelerini bulunduğu kentten alıp ülkenin cennet köşesine eşsiz bir konaklama imkanıyla getirip hem mesleki gelişim hem de iyi bir tatil imkanı sunmak herkesin harcı değil. İşte tam da bu nedenle mesleki örgütlerimizi güçlendirmek daha da işlevsel hale getirmek, aynı zamanda üye ilişkilerini üst düzeye çıkarmak hepimizin görevi olmalı.
TSYD’nin başardığını, üyelere sunduğu eşsiz güzellikteki hizmeti bütün mesleki örgütlerimizin fazlasıyla yerine getirebilmesi gerekir. Bu konuda fikir üretip öneriler sunmak da basın camiasında emek veren herkesin sorumluluğu olmalıdır.
Tüm mesleki örgütlerimizin, buralarda görev yapan yöneticilerimizin, iyiyi, güzeli ve olması gerekeni gösteren TSYD’nin, neyi, nasıl yaptığını dikkatlice izlemesi gerekir. 
Yaşadık ve gördük…