Dünya yaşam alanımızdır. Yaşam alanlarımız ve bu alanlardaki yaşamlarımız; canlı ve cansız tüm her şeyin içinde yer aldığı, canlıların süreli ve göreceli bir hayat sürdükleri, canlılık devam ettiği sürece sonsuzluk arz eden bir kavramdır.  Bu yaşam süreci sadece ben odaklı bir durum olarak algılanırsa, etrafımızdakilere saygıda da kusur etmekten imtina etmeyiz. Bilinçaltımız, mevcut durum itibarı ile benini ileri bir aşamada gösterse de, aslında olduğu yerde görmediği yanlışlarda, onunla o anda geri eğilimli bir haldeyiz. Saygısının zorlanan limitleri tüketilip bitirilenler, saygısını davranışlarıyla yitirenlere bakışlarla konuşur, sessiz ve kelimesiz. Sus pus demek yanlış olur. Bir bakış bir paragrafa, bir damla yaş bir kitaba eşdeğer sondur. Ondan ötesi boş sözcükler, cümleler haybeye kullanılıp durur. Saygı önemlidir. Herkese verilmeli, karşılığı beklenmelidir.
Her şeyiyle yaşama ve onda yer alanlara saygı önemlidir. Yaşamın ve olanaklarının en iyisini herkes hak eder görmekle, buna gözlerini kapatıp kör olmak aynı değildir. İmkanlar ölçüsünde sürdürülen yaşamların kendilerini ifadesinde, ben sözünün yer aldığı kelimelerden sonra, en güzeli senledir… Yani bu yaşam, dünyanın dört bir yanında yaşayan 72 milletten olan “senle” güzeldir. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, bu toprak ve yeşil bu yaprak senle anlamlıdır. Sen olmazsan hep bir şeyler eksik kalır. Senle, aynı ölçüde kullanılmalı ve gelecekteki senlere tahrip edilmeden bırakılmalıdır.
Sorumluluk gözetip, gözettiklerimizi koruyup kollamalıyız. Buda bir görevdir. Gözümüz gibi bakmalıyız. Ortak değerlerimiz sadece bize değil, tüm yaşama bahşedilmiştir. İnsanlar etrafındakilere; bu havayı ben senden daha fazla solumayı hak ediyorum diyebilir mi? Bu su en çok benim hakkım, istediğim gibi kullanırım diyebilir mi? Toprağı ben ekip biçerim, istersem üzerine betonu dikerim demesi normal mi? Yeşili keser keser bitiririm, gelecek nesilleri de severim demek samimi mi?
Tüm ortak değerlerin an itibarı ile bize sunduklarının, bizden sonrakilere de aktarılması gerekir. Doğada yer alan ortak değerlerimiz üzerinde, gelecek nesillerinde payı olduğunu herkes bilmelidir. Saygı duyulan yaşam içerisinde; hem ortak değerlerimiz, hem de yaşayan tüm canlılar bir bütünün parçası görülmelidir.
Var oluşumuzda tercih şansı bırakılmadan, yeryüzünün herhangi bir yerinde dünyaya geldik. Bazılarımıza sunulan imkan ve olanaklar, bir başkalarına sunulamadı. Bir kısmımıza, çocukken ne oyuncak alındı, ne beşikleri olup sallandı. Dünyadaki bu durumun dengesinde bir problem görmek, aslında gerçekleri görmek demek. Gerçekler elimizde ve elimiz kenetlendikçe benden bize dönmekte. En önemlisi bu bence… Güzele ve iyiye doğru saygı ve sevgiyle ilerlemek. Üşüyenin üzerini örtmek, ağlayanın gözyaşını silmek ve düşene el uzatıp kaldırarak bir yaşam sürmek…
Farklı renklerde, çeşit çeşit çiçekler misali tüm canlılar. Hepsinde ayrı bir koku var, tüm kokularda tanıdık yaşamlar. Hepsi yaşama saygılı olsa, sevgiyle büyüyüp çoğalır tüm yarınlar. Saygılarının filizlenip, sevgileri açtıracağı günler diliyorum herkese. Bu vesile ile sevgi ve saygılarımı sunuyorum…