Adana yıllardır ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda arzu ettiği gelişmeyi gösteremedi. Diğer illere göre yavaş geliştiği veya ilerlediği için geride kalmış oldu.
Adana, geçmişte tarım ve tarıma dayalı sanayisiyle elde ettiği katma değer ve zenginlik kendisini “Ağa”lar ile gösterdi. Bu nedenle de özellikle son dönemde ülkeyi yönetenler “Adana Ağalar diyarı. Adana değerleriyle zengin bir kent.” algısına yenik düşerek kente yatırımı ihtiyaç duyulan kentlere yönlendirdi. Ancak teknolojinin gelişmesi, tarımın gerilemesi ve üreticinin topraktan uzaklaşmasıyla Adana var olduğu öne sürülen zenginliği yok oldu.
Buna paralel olarak sosyal yaşamda istenilen gelişme olmayınca kendine uygun yaşam biçimi bulmakta zorlanan nitelikli işgücü kenti terk etti. Adana artık çift yönlü göç yaşıyordu. Bir yandan, yaşam koşulları diğer kentlere göre daha uygun olan “Mega Kent” Adana’ya, Doğu ve Güneydoğudan çalışmak ve yaşamak için vatandaşlarla birlikte Suriye başta olmak üzere mülteciler gelirken, diğer yandan nitelikli bireyler başka kentlere daha iyi yaşam için göç eder oldu. Kent gelişirken geriledi.
Bu handikapı yaşayan Adanalı’ya 2. önemli kötü haber, kent değerlerinin başka illere kaydırılmasıyla geldi. Kamu kurumlarının bölge müdürlükleri başka kentlere kaydırıldı. Ürün odaklı teşvik yerine il odaklı teşvik verilerek Adanalı iş insanı adeta cezalandırıldı. Çok sayıda firma iş yerini kapatıp ya da taşıyarak kentten ayrıldı. Aynı uçakla İstanbul’da aynı iş için bir ihaleye giren Adanalı firma yöneticisi, teşvik nedeniyle Osmaniyeli firma yöneticisiyle rekabet edemedi. Bunun sonucunda bugün gelinen noktada iş insanları ciddi sıkıntı yaşadı.
Bunun yanında yakın gelecekte Adana Havalimanının kapatılması ciddi ciddi konuşuluyor. TÜYAP Adana Fuar alanı, Mersinde yapılacak uluslar arası fuar alanının yapılmasıyla değersizleşmesi gündemde. Osmaniye Adana’dan ayrılarak il yapıldı. Şimdi de Osmaniye’nin Büyükşehir olabilmesi için yine Adana’dan ilçe verilmesi tartışılıyor.
Halk arasında Metro olarak bilinen Hafif Raylı sistem projesinin 2. Etabından ses yok. Ayrıca Türkiye’de çok sayıda belediyenin metro projeleri Ulaştırma Bakanlığına devredildi. Ancak Adana metrosu devredilmedi!
Devlet Bahçeli köprüsü tartışmalar ve polemiklerle bir türlü bitirilemedi. Köprü Devlet Bahçelinin adı silinmek şartıyla Bakanlığa devredildi. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak adı değiştirilen köprünün bağlantı yolu bile yılan hikâyesine döndü, taahhüt edilen süre geçmesine rağmen yeni yeni bitme aşamasına geldi.
Yeni Adana stadı, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Balcalı Hastanesi, Şehir Hastanesi, Yeni Numune Hastanesi, Adliye binası, Bölge Adliye Binası gibi kamu kurumlarını 14 Bin Kilometre Kare olan Adana’da kuşbakışı 5 Kilometre kare içine sıkıştırıldı. Adana adeta kilitlendi.
Uzatabiliriz.
Adana’da yaklaşık 200’e yakın yazılı, görsel ve internet medyası ile radyolar var.
Medyanın ortak manşet ve haberini sadece “Yerel Medya Yaşamalı” temalı haberde görebildik. Adana Medyasının güçlü olduğunu söyleyip duruyoruz.
Adana sıkıntılı bir süreç yaşarken Medya susmamalı. Gerçekleri söyleme kentimizi doğru ifade etmek durumundayız.
O nedenle; şimdi Adana Medyasının gücünü Adana için kullanma vaktidir.
Siyaseti, çekişmeyi, rekabeti bir yana bırakıp başta meslek örgütümüz olan Çukurova Gazeteciler Cemiyeti liderliğinde Adana’nın gerçeklerini kamuoyuna aktarmalıyız.
Adana ekonomisine yön veren odaların bilgileri, kenti yöneten başta Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Belediye, Oda başkanları, Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri, demokratik Kitle örgüt temsilcileri, Üniversiteler, muhtarlar ve söyleyecek sözü olan herkes el birliğiyle kentin gerçeklerini ve ihtiyaçları, kamuoyuna güçlü şekilde paylaşalım.
Bu talep ve isteklerimizi Adana Valimiz Dr. Süleyman Elban’ın söylemleri ve mesajlarıyla destekleyelim.
Söylenecek sözleri, kendi aramızda değil, bu kentin gerçek sahibi vatandaşla paylaşalım. Sorunlarımızı aşabiliriz. Kendimizi doğru ifade ederek eksiklerin giderilmesi için ses olabiliriz.
Bu nedenlerle şimdi Adana için Birlik olma zamanıdır.
Adana Medyasının birlikten doğan gücünü Adana için kullanalım. Sorunları, eksikleri tek ses olup aktaralım. Sesimizi Ankara’ya duyuralım. Kent için şimdi değilse ne zaman?
Gazeteci