Çukurova Belediyesindeki “Denetim Komisyonu” seçimlerinin sonunda açıkta kalan AKP, Çukurova İlçe Başkanı vasıtasıyla öyle şeyler söylüyor ki insanın aklı almıyor.
Söylenenlerin özünde istediğine ulaşamayınca “abisini yardıma çağıran yaramaz ve şımarık çocuk” edası olduğundan, bu değerlendirmemize “neden” demediğinizi hissediyorum. Zira AKP Çukurova İlçenin Sayın Başkanı Çırak’ın olayı değerlendirmesi de, yorumu da, partisinin pek öğündüğü “İleri Demokrasi” ile hiç bağdaşmıyor; Üstelik mevcut yasaları da hatalı yorumluyor Sayın başkan. (Aslında yasaları anlamıyor da denilebilir ama biz Sayın Başkana saygımız gereği “yanlış yorumluyor” diyelim.)
Dilerseniz, hafızaları tazelemek adına önce meseleyi anımsatalım:
Belediye Yasası gereği her yılın ilk toplantısında, Ocak ayında Belediye Meclisleri, belediyenin bir yıllık hesapları ve işlemlerini denetlemek üzere, sayısı 3 ila 5 arasında değişebilen “Denetim Komisyonu” seçerler.
Bu komisyona meclisteki partiler ve bağımsızlardan, sahip oldukları üye sayısına orantılı olarak üye alınır.
Çukurova Belediye Meclisi bu yıl, 2012 hrsap ve işlemlerini denetleyecek komisyonun 3 üyeden oluşmasına karar vermiş!
Önce bunun tartışılması gerekir. Bu yasal mıdır?
Elbette yasaldır, zira 5393 sayılı yasanın 25. maddesi açıktır, Yasada yazılı olan aynen şudur: “”…belediye meclisi,her ocak ayı toplantısında…kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten azbeşten çok olmamak üzerebir denetim komisyonu oluşturur.”
Şimdi şunun yanıtını arayalım: Çukurova Belediye Meclisi ne yapmış? Ocak toplantısının 7 Ocak günkü birleşiminde, kendi üyeleri arasından ÜÇ kişiden oluşan bir denetim komisyonu oluşturmuş mu? Evet, O halde bunun neresi yasaya aykırı?
Sonrasına gelince, yine 5393 sayılı yasanın 25. maddesinden aktarmaya devam edelim:
“komisyon her siyasi parti gurubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur”
Yapılan ne? Yapılan tam da yasanın emrettiği şekilde olmuş: Çukurova Belediye Meclisinin üye sayısı olan 37 içinde her partinin ağırlığına göre yapılan hesaplamada CHP gurubuna İKİ, MHP gurubuna BİR üyelik düşmüş.
AKP, Çukurova Belediye Meclisindeki üye sayısı itibarıyla , 3 kişilik komisyonda temsil edilemediyse bunda Sayın Başkan Arıkan’ın ve/veya CHP gurubunun dahli, suçu yada günahı nedir? Elbette CHP gurubu ve başkanın ne dahli ne kabahatı söz konusu değil!
AKP eğer böyle bir durumu bir şekilde eleştiriyor ise, 10 yıldır kim iktidarda?
Her vesile ile, hatta başka konularda düzenleme yapan yasalara, gece yarısı madde ekleyip, istediğini kanunlaştıran AKP değil mi?
“Yamalı bohça” gibi sürekli “Torba Yasa” çıkaran AKP, böyle bir olasılığı hesap edemediyse, AKP’nin Sayın Çukurova İlçe Başkanının muhatabı kendi partisinin TBMM üyeleridir, Sayın Arıkan ve CHP Çukurova Meclis Gurubu değil…
Sonra bir de şu “Vesayet” meselesi var ki orada Sayın Başkanın üslubu çok vahim!
Önce Sayın Başkan ne demiş onu anımsayalım: “Belediye meclis kararlarının Kaymakamlık tarafından onaylanması gerekmektedir. Komisyon sayısının beşten üçe düşürülmesiyle ilgili alınan karar kaymakamlık tarafından onaylanmadan, hemen seçim yapılması yasaya aykırıdır.” (TOROS Gazetesinin internet sitesi, 17.01.2013)
AKP’nin Çukurova İlçesi Sayın Başkanı, sanırız bu konuda da yanlış bilgilendirilmiş, 5393 sayılı Belediyeler Yasasının “Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 23. Maddesinde “bu konuda düzenleme şöyledir: “Belediye Başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir…yeniden görüşülmesi istenmeyen kararlar…kesinleşir…Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülki idare amirine gönderilir. Mülki idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez”
Yasal durum budur. Çukurova Belediyesinin sayın başkanı Yıldıray Arıkan, denetim komisyonu seçimine dair kararı “yeniden görüşülmek üzere” meclise iade etmediği ve üzerinden beş gün geçtiğinden, sonrasında kararlar kaymakamlığa yollandığından denetim komisyonu seçimi kararı kesinleşmiştir, uygulanabilir.
AKP Çukurova İlçesi Sayın Başkanı yanlış bilgiye dayalı, yerinden olmayan bir açıklama yapmış; Bu açıklamasında da “Kaymakam”ı imdadına çağırarak, Demokrasi anlayışını ortaya koymuştur.
Bu anlayış “Vesayetçi” bir anlayıştır.
Bu durumda biri çıkıp da “başta şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, gizli gündemlerine engel gördükleri her kurumu/kişiyi ‘Vesayetçi’ diye suçlayanlar, sıkışınca kendileri en önde giden ‘Vesayetçi’ oluyorlar” dese, haksız denebilir mi?
Sayın İlçe Başkanının anımsadığı, geçmişteki belediyeler yasasıdır;şimdi Mülki Amirlerin Yerel Yönetimler/Belediyeler üzerindeki vesayeti kalkmış durumdadır.
Çukurova Kaymakamı Bey, Denetim Komisyonu konusunda, ancak, yine 25. madde hükmünce, karar aleyhine yargıya başvurabilir; Fakat bu uygulamayı durdurmaz.
Bize göre bu işin en dikkate değer yönü, bu ves,ileyle ve önemli mevkide bir AKP yetkilisinin ağzından Çukurovalı, Adanalı yurttaşların, AKP’nin Yerel Yönetimlerin “Özerkliği” konusundaki “Vesayetçi” yaklaşımını öğrenmek olmuştur.
Bu konuyu sonraki yazımızda, yeni “Bütünşehir Yasası” bağlamında ele alacağız…