Bir ülkede rejime göz dikmek böyle oluyor işte.
Tüm derdi, amacı Cumhuriyet ve Atatürk...
Bu topraklar üzerine kendi ülkesini inşa etmek istiyor  !
Ne diyor Ekonomi Bakanı Zeybekçi ; "Lafı evirip çevirmeyelim,
Cumhurbaşkanımız, siyasi bir Cumhurbaşkanıdır..."
Eksik söylemiş, "Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP 'nin
ve bu ülkenin başkanıdır!" demeliydi.
Açıklamayı tam yapın bari...
Zaten Genel Başkan, zaten Başkan !
Evet Başkan...
Bizde AKP döneminde başbakanlık buz dolabında değil mi
Medyayı yönetiyor, askeri,yargıyı,bakanları,sivil toplum örgütlerini,
muhtarları,odaları,sarayları...
Oysa tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin etmişti,
işte bakanı yeminini tutmadığını itiraf ediyor Bakan.
Artık bu sözden sonra bize laf etmek düşmez !
Yakın tarihin kanlı diktatörü Hitler'in gelişi gibi her şey,
Yargı-asker-medya-kaos ve iş adamlarıyla voltranı oluşturdu.
Artık açık açık oynuyorlar...
Dolar patlamış,
bunu gören açlık sınırı 1350 TL oluvermiş,
İşsizlik rakamları yükselmiş,
bu ay hangi gıda ürünü
zam şampiyonluğunu göğüsleyecek diye, koyun gibi izliyoruz.
Ölüm desen, şehit desen,kan, göz yaşı...
Artık sıradan bir aksiyon-gerilim filmi reytinginde.
Yarın "Savaş var" deseler, hangi kanalda diyecekler !
İşte Akp'nin yeni Türkiye'si.
İnsanları,yaşamı,havası artık Suriye'den geliyor.
Parayla,vaatle satılık insanlar var...
Malum her şeyi sattılar,bir yandan da satın aldılar...
Muhalif medyanın son kaleleri de kuşatıldı,
Normal bir ülkede "Yandaş" olsan medya-gazeteci olamazsın,
gazeteci olsan "Yandaş" olamazsın...
İşte bir avuç kalan gazete ve gazetecilerin ülkesi,
Basın özgürlüğü sıralamasında 154.
Büyük rakam gerçekten,
Şimdi Hürriyet'e sardılar...
Yarın Sözcü'ye,Cumhuriyet'e !
Siz sadece Ankara'da mı sarayı var sanıyorsunuz,
her şehir de var...
Odaları binlerce değil ama onlarca duruşma salonu var !
Demek ki bizim ülkenin buzdolabı, dünyanın en büyük hacmine sahip,
içinde yok ,yok...
1 Kasım'dan sonra dolap boşalır mı bilinmez ama,
elini kolunu sallayarak gitmeyecekleri belli...