Her yıl gündeme gelen anız yangınları nedeniyle çevre ve tarım topraklarının büyük zarar gördüğünü aktaran Barut, "Ne yazık ki her yıl yaşanan ve tepkiyle karşılanan anız yangınlarına yetkili kurumlarca yapılan denetim ve kesilen cezalara rağmen çare bulunamıyor. Çiftçinin bilinçlendirilmesi denli buğday ve mısır saplarının toprağa ve çevreye zarar vermeden ortadan kaldırılması için üreticilerimize sap parçalama makinesi ve mazot desteği verilmelidir" dedi.

"ZARARI ÇOK BÜYÜK"

Anız yangınlarının mutlak suretle önlenmesi gerektiğine işaret eden Ayhan Barut, "Maalesef tüm Çukurova Bölgesi'nde olduğu gibi Adana'da da her hasat döneminde buğday ve mısır anızlarının yakılması nedeniyle insanlarımız duman soluyor, topraklarımız yanıyor. Kamuoyunda oluşan farkındalığa ve kesilen cezalara karşın çiftçilerimiz, 'Daha iyi bir tohum yatağı hazırlamak, yabancı ot ve haşereleri yok etmek, hasat sonrası diğer bir ürünün ekimine geçebilmek' gerekçeleriyle anız yakıyor. Bilmeleri gerekiyor ki, anız yakılınca toprağa ve çevreye verilen zarar elde edecekleri faydadan çok daha büyük boyutta" diye konuştu.

"TOPRAK PİŞİYOR"

Bir türlü önlenemeyen anız yangınlarına karşı acil adım atılmasını talep eden Ayhan Barut, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki anız yakıldığında tarlada ve toprak yüzeyinde 252 dereceyi bulan aşırı sıcak oluşuyor ve bu yüksek sıcaklık, toprağı deyim yerindeyse pişiriyor. Bu yangın topraktaki bir çok faydalı organizma, organik madde ve canlıyı öldürüyor, mineral ve elementleri yok ediyor. Yakılan anız nedeniyle tarım topraklarında karbon ve azot oranı, dengesi bozuluyor. Anız yakılan tarlalara ekilen ayçiçeği, buğday, patates, mısır, pamuk, kavun ve karpuz gibi bitkilerde yetişme döneminde azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, molibden, bor, demir gibi bitki besin maddesi eksikliği çok sık görülüyor. Bu bitkiler kısa ve cılız kalıyor, çok kolay hastalık yaşıyor ve verim oldukça düşüyor. Çiftçiler anız yakarak tasarruf ettiklerini düşünse de kendilerinin neden olduğu bu sorunları aşmak için daha fazla gübre ve zirai ilaç kullanarak masrafını arttırıyor. Çevre felaketine yol açan, toprağa ve içindeki yararlı canlılara zarar veren, nefes almayı dahi güçleştiren bu sorunu kesinlikle önlemeliyiz. Çiftçilerin bilinçlendirilmesi kadar buğday ve mısır saplarının çevreye zarar vermeden ortadan kaldırılması için yeni gelişen teknolojik tarımsal ekipmanlardan çiftçinin yararlanmasını sağlamalıyız.  Burada Tarım Bakanlığı ve iktidara görev düşüyor. Çiftçimize ucuz ve destekli mazot temini sağlanmalı, sap parçalama makineleri konusunda yeterli destek verilmelidir. Anıza doğrudan ekim yapılmasını mümkün kılan tarım makinalarının da çiftçilerimiz tarafından yaygın şekilde kullanılması için eylem planı hazırlanmalıdır."