CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ülkenin çok ciddi bir ilaç ve aşı kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bulut, “İktidar ‘sağlıkta devrim yaptık’ diyor ama vatandaş ne MHRS’derandevu, ne hastanede doktor, ne de eczanede ilaç bulabiliyor. İlaç kurunun 3. kez artması da çare olmadı; 300'e yakın ilaç piyasada yok, 700'ü stok seviyesinin altında.85 milyon nüfuslu ülkede, ilaç yok, aşı yok bunun adı resmen kıtlık” dedi.
AŞI YOKA GİRDİ
Sağlık Bakanlığı’nın öngörüsüz politikalarının ilaç kıtlığının yanına aşı kıtlığını da eklediğini kaydeden Bulut, şunları söyledi:
“Yeni doğan bebeklere iki gün içerisinde hastanelerde yapılması gereken Hepatit B aşısında, verem ve tetanos aşılarında da sıkıntı var. Hayati öneme sahip, ülkemizde yılda 300 bin doz kullanılan kuduz aşısı ise neredeyse yok. İlk doz kuduz aşısının ısırıldıktan 24 saat içinde yapılması gerekiyor. Yani bir insanın kuduz aşısını vurulmama lüksü yok. Tedarik sorunuyla birlikte bazı hastaneler kuduz aşısı merkezi olmaktan çıkarıldı. Kuduz aşısı şu an Ankara’da sadece 5, İstanbul’da ise 4 hastanede yapılabiliyor. Yapılabiliyor diyoruz ama buralarda da aşı olmadığı için yapılamıyor.
VATANDAŞ AŞI OLMAK İÇİN ŞEHİR DEĞİŞTİRİYOR
Vatandaşı geçtik, veteriner hekimler bile kuduz aşısına erişemiyor.İktidar, vatandaşlara bir doz kuduz aşısı yapmaktan bile aciz. Sağlık Bakanlığı, yaklaşık 3 hafta önce kuduz aşısının gereksiz kullanıldığına dair sağlık kuruluşlarına bir yazı gönderdi. O yazıda acil servislerde yapılan kuduz aşısını, enfeksiyon hastalıkları uzmanının onayına bağladı.Yani olmayan kuduz aşısının sorumluluğu enfeksiyon uzmanının sırtına yükledi.Kuduz aşısı olmak isteyen vatandaşlar, ‘aşı yok, gelince biz sizi ararız’ denilerek evlerine gönderiliyor. Vatandaş aşının ilk dozunu ya da diğer dozlarını yaptıramıyor. Aşı olmak için şehir değiştirmek zorunda kalıyor.İlaç ve aşı bir toplum için en stratejik ürünlerdir.
HIFZISIHHA’YA KİLİT VURDULAR
Ancak Türkiye'de aşı üreten tek kuruluş olan ve 1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün,2011 yılında Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde bir kararnameyle kapısına kilit vuruldu. 1930’lu yıllarda kuduz aşısı, kuduz serumu dahil 17 kalem aşıyı Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde kendisi üreten Türkiye’de yurttaşlar 2023 yılında kuduz aşısına ulaşamıyor. Cumhuriyetin yokluklarla kurduğu Hıfzısıhha’yı kapatanlar bizi ithal aşılara mahkûm etti. 22 kalem ilaç üretilen Bomonti’deki SSK İlaç Fabrikası’nı 2005 yılında “Bizim ilaç fabrikamız olsun diye bir niyetimiz yok” diyerek kapatanlar bizi ithal ilaçlar mahkûm ettiler.
HALK SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDA
Toplum aşısız ve korunmasızdır, halk sağlığı ciddi tehdit altındadır. Sağlık Bakanlığı’nın en acil sorumluluğu, her bir insanın sağlık hakkına yönelik tedbirleri almaktır.Daha 1 buçuk ay önce Bitlis'te sokak köpeklerinin ısırması sonucu 10 yaşındaki bir yavrumuzu kuduz nedeniyle kaybettik.
KOCA, “AŞI YOK” DİYENE SORUŞTURMA AÇIYOR
Sosyal medyada her konuda beyanda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kuduz aşısına gelince kapı duvar. Sorunları çözmek yerine, aşı yok diyen aile hekimlerine soruşturma açmakla meşgul.İlaç yokluğuna çare olamayan Sağlık Bakanı’na sesleniyoruz: En azından hayati önem taşıyan kuduz aşısının tedariki için bir an önce gerekli hassasiyeti gösterin.”