TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Komisyonda konuşan CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a sert eleştirilerde bulundu.
“Atakan için, kaybettiği kızı Derin için, o 78 kişi için yargılanacaksınız”
21 Ocak’ta Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otelde çıkan yangında ölen 78 kişi arasında yakın arkadaşı Prof. Dr. Atakan Yalçın ve kızı Elif Derin Yalçın’ın da bulunduğunu belirten Özlale, “Hayatında ülkesini ve ailesini daha fazla seven hiç kimseye rastlamadım. O çok sevdiği kızıyla birbirine sarılmış bir şekilde yanarak can verdi Atakan. 78 kişinin olduğu gibi. Kendisini ve ailesini sizin denetlediğiniz turizm tesisine emanet etti ve sizler utanmadan, sıkılmadan yüzünüz kızarmadan, buraya, kendi çalışanlarınıza, sorumluluğu olan insanlara soruşturma izni vermediniz ya? Nasıl vermezsin? Ve vermediğiniz için de zaten bu katliamda siz de sorumlusunuz ve bundan dolayı hesap vereceksiniz. Elbette devran dönecek ve yargılanacaksınız. Atakan için, kaybettiği kızı Derin için, o 78 kişi için yargılanacaksınız” dedi.
“HİÇBİR DERS ALMADIĞINIZ, YÜZÜNÜZ DE KIZARMADI”
Bakanlığın Turizmin Geliştirilmesi Programı kapsamındaki hedeflerinde hiçbir atış olmadığını dile getiren Özlale, “ne İsias Otel’den ne Kartalkaya faciasından hiçbir ders almadığınız, yüzünüz de kızarmadığı için burada hâlâ denetlenen tesis sayısında hiçbir artış öngörmüyorsunuz. En azından insan bu cinayetlerden sonra denetlenen, belge düzenlenen turizm tesis oranını arttırmayı hedefler. Hiçbir ders almadınız” ifadelerini kullandı.
“’GEREĞİ YAPILSIN’ DEMEYİ BİLE YASAKLADINIZ”
Yangın güvenliğinde eksiklik tespit edilen tesislere cezai işlem uygulanmamasını, yalnızca “genel bir bildirimle” yerel idarenin bilgilendirilmesini belirten Bakanlık İç Genelgesi’ni Komisyonda yaptığı sunumda gösteren Özlale, “Gereği yapılsın” demeyi bile yasakladınız” diye konuştu.
Özlale’nin konuşması şöyle:
“Bakanlığın Turizmin Geliştirilmesi Programı kapsamındaki hedefler, bakın, denetlenen turizm tesisi sayısı 2024'te 7.380; ne İsias Otel’den ne Kartalkaya faciasından hiçbir ders almadığınız için, yüzünüz de kızarmadığı için burada hâlâ denetlenen tesis sayısında hiçbir artış öngörmüyorsunuz. Bakın, orta vadeli programda -sizin Bakanlığınızın sayılarıdır bunlar- herhangi bir şekilde, en azından insan bu cinayetlerden sonra denetlenen, belge düzenlenen turizm tesis oranını arttırmayı hedefler. Hiçbir ders almadınız.
“NE İSİAS CİNAYETİNDEN AMA DAHA ÇOK DA KARTALKAYA CİNAYETİNDEN KURTULAMAYACAKSINIZ”
Şimdi, gelelim, bu sizin iç genelgeniz. Ne diyor burada, iç genelgenizde? Bakın, özetleyelim, tamamıyla sizin iç genelgenizden alınma: "İş yeri açma, çalışma ruhsatıyla Bakanlığımızdan belge talebinde bulunan tesislerde yapılan denetim sonucu yangın önlemleri hususunda eksiklik tespit edilmesi hâlinde, turizm mevzuatı hükümleri çerçevesinde cezai işlem tesis edilmeksizin genel ifadelerle ilgili yerel idareye bildirimde bulunulması." Sizin yazışmanız bu. Ondan sonra "Bakanlığımızdan belgeli olup yangın önlemlerine ilişkin tespitler doğrultusunda ilgili idareye bildiri amaçlı hazırlanan yazıların sadece bilgi amaçlı gönderilmesi, gereği ifadesinin kullanılmaması." Ve bu iç genelge sizi ele verecekken şu anda EBYS'de olmayan, bizim bulamadığımız ve delil karartılmasından şüphe ettiğimiz bu belgeyle beraber bu iç genelge de yok. Buradan hiçbir şekilde ne İsias cinayetinden ama daha çok da Kartalkaya cinayetinden kurtulamayacaksınız.
“AİLESİNİ, KENDİSİNİ SİZİN ‘DENETLEDİĞİNİZİ’ SANDIĞI BİR TESİSE EMANET ETTİ”
Bakın, ortadaki benim arkadaşım Atakan Yalçın; otuz yıllık dostum, hayatımın yarısından fazlası onunla geçti. Hayatımda ülkesini ve ailesini daha fazla seven hiç kimseye rastlamadım. O çok sevdiği kızıyla birbirine sarılmış bir şekilde yanarak can verdi Atakan, 78 kişinin olduğu gibi. Hayatındaki tek amacı, çocuklarını, kızlarını yetiştirmekti, 2 tane kızını ve ondan sonra bana diyordu ki: "Ümit, kızlarımı da yetiştireyim, üniversiteye göndereyim, bu ülkede vatana hayırlı evlatlar olsunlar. Sonra gel, seninle İzmir'de bir kıyı kasabasına gidelim, sen de siyasetten o zamana kadar zaten istediğini almış olursun, sen köy muhtar olursun, ben de balık tutarım." Bu ülkede ben vatanını Atakan'dan daha seven birisine rastlamadım. Yurt dışında çalışabilirdi, çalışmadı, yurt dışında tatil yapabilirdi, tatil yapmadı. Kendisini ve ailesini sizin denetlediğiniz turizm tesisine emanet etti ve sizler, utanmadan, sıkılmadan, yüzünüz kızarmadan, buraya kendi çalışanlarınıza, sorumluluğu olan insanlara soruşturma izni vermediniz ya! Nasıl vermezsiniz? Ve vermediğiniz için de zaten bu katliamda siz de sorumlusunuz ve bundan dolayı hesap vereceksiniz. Elbette devran dönecek ve yargılanacaksınız. Atakan için, kaybettiği kızı Derin için, o 78 kişi yargılanacaksınız.
“HATALISINIZ VE BÜROKRATLARINIZI SORUŞTURMAYA İZİN VERMEDİĞİNİZ İÇİN SİZ DE BU İŞİN İÇİNDESİNİZ”
Eğer ölenler arasında bir Danıştay Daire Başkanının ailesi olmasaydı belki bugün sizler zoraki bir şekilde soruşturma izni vermeyecektiniz. Hâlâ Bolu Cumhuriyet Başsavcısı ve sizler bu soruşturmada ayak diriyorsunuz. Hatalısınız ve hatadan dolayı bürokratlarınızı soruşturmaya izin vermediğiniz için siz de bu işin içindesiniz. Açık konuşmak gerekirse bu, bizim ülke olarak utanç verici, utanç verici cinayetimizde sizler, sizlerin bürokratları izin vermedikleriniz, hepiniz bundan dolayı bize çok büyük bir özür borçlusunuz ama özür yetmez. Biliyorum ki öbür dünyada bu hayatını kaybedenler sizden hesap soracak ama bu ülkede de sizden hesap soracağız, bu 78 tane canımız için hesap soracağız, İsias Oteli için hesap soracağız.
“SİZİN TARAFINIZ BELLİ AMA BURASININ DA TARAFI BELLİ. BAĞIMSIZ MAHKEMELERİNDE DE YARGILANACAKSINIZ”
Adıyaman'daki İsias Otel sizin İl Turizim Müdürlüğünüze 200 metre uzaklıkta. Önünden geçerken anlarsınız oradaki yapılaşmanın kaçak olduğunu. Yüzünüz kızarmadan, bu Meclis’te Kartalkaya Komisyonunu topladığınız zaman, size sizin karakterinizi şöyle anlatayım. Ya ben sizin karakterinizi biliyorum da tutanaklara geçsin diye anlatıyorum. Burada sizler Kartalkaya Komisyonunda buraya gelip ne burada ailelerle yüzleştiniz ne de milletvekillerine siz herhangi bir şekilde açıklama yaptınız. Ne zaman geldiniz biliyor musunuz? Ne zaman turizmde çalışanların on gün aralıksız çalışıp sadece bir gün tatil yapmasına izin veren yasa Meclis’e geldi, siz o zaman Meclis’e geldiniz çünkü sizin için Kartalkaya'da ölenlerden daha önemlisi, o on gün boyunca çalışanları tatil yapmadan sömürmekti. Sizin tarafınız belli ama burasının da tarafı belli. Bu ülkenin vicdanında yargılanacaksınız. Bu ülkenin, geldiğimiz zaman, bağımsız mahkemelerinde de yargılanacaksınız diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”



