Daha ne olsun? Yağmur yağsa, deprem olsa bunu bile iktidardan bilen bir muhalefetimiz var…
Tarafsızım diyip taraftan kokuşmuş ve provokasyonları her daim destekleyen medya kuruluşlarımız var. İktidarın her yaptığını alaya alan enkırmenlerimiz var. Daha ne olsun?
Kendilerini gazeteci sanan Uğur Dündarlarımız, Metin Ucalarımız, Yılmaz Özdillerimiz var. Gazetecilikle çemkirmeyi, eleştiriyle hakareti ve basın özgürlüğü ile basın özürlülüğünü karıştırır bu saydığım isimler…
Ve biz hala onları gazeteci diye tanımlarız. Daha ne olsun?
Yılmaz Özdil’i yazar olarak kabul ettik ve tuttuk üstüne yılın yazarı olarak seçtik. Bunu biz yaptık. Kendi ellerimiz ile bunu yaptık. Dana ne olsun?
Hele bide Metin Uca yok mu? Sormayın gitsin. Ama sormadan ben söyleyeyim.
Buda kendini bir şey sananlar grubuna giriyor. Ne yaptığını, neyi savunduğunu, neye taraf olduğunu kimse anlamadı. Bildiğimiz tek şey iktidarı sevmediği. Her zaman iktidara hakaret dolusu laflar ettiğini biliyoruz. Bunu da basın özgürlüğü adı altında yapıyor ya işte buna sinirleniyorum. Yesinler senin basın özgürlüğünü. İşte hala böylelerini bir yerlerde tutuyoruz ya daha ne olsun?
Hiciv sanatını yapan, sadece kendi mantığını doğru sayan bu insanları millet olarak biz böyle yaptık. Daha ne yapalım?
Hakaret ile eleştiri yapılmaz!
Bunu bir türlü öğrenemedik ve bize öğretemediler…
Bunu yapanlara işte böyle ödüller verdik. Daha ne olsun?
Biraz monoton olduk. Canımız sıkıldı. Çıldırmak istedik. Biz bunu da kabul etmedik.
Biz çıldırmışız yahu. Daha ne olsun?
Daha ne yapılsın istiyoruz?
Bu tavırlarımız neden ve kime?
Kendi ahlaksızlıklarını bile iktidardan bilen muhalefetlerimiz var? Eeee daha ne olsun?
İnternetime dokunma diye ülkenin dört bir yanında eylem yaparlar ama kendileri internette yayınlananlar için önlem alınsın diye bağırırlar ve iktidarı suçlarlar yine…
Ya Rab bu ne çelişkidir böyle? Daha ne olsun?
Evlenmek gibi bir kutsal müessese televizyonların reyting kucağına düştü.
Rezillik üstüne rezillikler oldu. Daha ne olsun?
Modernlik diye tutturmuşuz gidiyoruz.
Yahu daha medeni olamamışız. Daha ne olsun?
Beyler…!
Ömür Gedik bile bu ülkede sinema eleştirmenliği yapıyor. Daha ne olsun?
Hani bir ara Caner-Tülin diye iki kişi ünlenmişti bir garip yarışmanın vesilesiyle…
İşte oradaki Caner de kaset çıkarmış ve sabah programlarında şarkı söylüyor.
Yahu çıldırmışız işte… Daha ne olsun?
Egemen Bağış’a “Sizin için canımızı vermeye hazırız.” dediği için Ajda Pekkan’a işbirlikçi diyen bir Ahmet Hakanımız var. Daha hiçbirimizin bu adamın ne düşüncede olduğunu anlayamadığımız ve ne yapıyor bu adam diye her yazısında sorguladığımız bir yazar işte bu... Hangi akla hizmet ediyor? sorusunun muhatabı. Yahu böyle her zaman kendisinden şüphe ettiğimiz bir Ahmet Hakan işte…
Daha ne olsun?
Ahh… Ahhh…..
Özlüyorum üstadları…
Doğrularla yatıp doğrularla kalkan o insanları…
Necip Fazıl’ı he birde Mehmet Akif’i…
Özledim bu hakikat ruhlu insanları…
Özlemek gerekmez mi sizce?
Ahhh… Ahhh….
Çıkıp gelseler de bize bir şeyler öğretseler…
En azından özgürlüğü, medeniyeti anlatacak birileri olur…
Daha ne isteyeyim?

Soru: Her modern insan medeni midir?