Millet iradesi bir tablo koydu. Millet, anayasamıza ve teamüllerimize başından beri rest çeken Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a okkalısından bir kırmızı kart gösterdi.

 

Millet, demokrasilerde bir kişinin inat ve taassubuna teslim olunmamasının gereğini, dahası böyle bir çıkmaz halinde söz konusu tasalluttan nasıl kurtulunacağının yolunu gösterdi, bunun reçetesini yazdı ve liderlerin değerlendirmesine koydu.

 

Peki, benim ve arkadaşlarımın hemen tamamının da oyunu verdiği MHP lideri son açıklaması ile ne yapmıştır? Çok sıkışmış, neredeyse istifa ile burun buruna kalmış, istifa etmeyecek olsa bile bir daha burnunu vazifesi olmayacak alanlara sokamayacak kadar terbiyesi verilmiş Cumhurbaşkanının boynuna hiç beklemediği bir anda bir can simidi atmıştır.

 

Devlet Bahçeli, “Tüm koalisyon ihtimallerinde MHP yoktur.” demekle, dahası “diğer partiler kendi aralarında bir koalisyon kuramayacaklarsa, biz bir erken genel seçime varız.” demekle; millete kendince kahretmiş ve bir kızgınlık serzenişinde bulunmuştur.

 

Ancak millete küsülmez, millet iradesine ancak boyun bükülür. Devlet Bahçeli son beyanatıyla verdiğimiz oyların gereğini icradan kaçınmıştır. Milletin, memleketin ve hatta kendi partisinin çıkarları aleyhine bir tasarrufta bulunmuştur.

 

Devlet Bahçeli 15 yıl önce de erken seçim oltasını kullanmış ve oltadan AKP yi çıkartmıştı. Aynı Devlet Bahçeli, şimdi yine sıkışmış ve milletten dersini almış AKP ve Tayip Erdoğan’a hemen hiç beklemeden yine adeta bir koltuk değneği uzatmıştır.

 

Tayip Erdoğan Devlet Bahçeli’nin bu jestini görürse, 45 gün müddetle meclisteki partilerin kendi aralarında koalisyon kuramamalarını sağlayacak şartları sağladıktan sonra ülkeyi yeniden bir erken seçime götürürse, MHP ve Devlet Bahçeli bu aceleci açıklamanın mutlaka ama mutlaka katmerli bir karşılığını görecektir.

 

Milletin partilere verdiği restorasyon vadesini hemen baştan reddeden MHP, AKP’nin bu kez çok büyük bir oranla iktidara gelmesinin birincil müsebbibi, diğer taraftan korkulan başkanlık sisteminin ise jet hızıyla başımıza tebelleş edilmesinin de taşeronu olmuş olacaktır.

 

Ülke ve millet bir rahat nefes alacak umudunun sevincini sabaha kadar bile bize yaşatmayan Devlet Bahçeli, bu aceleci kararını tez elden gözden geçirmelidir.

 

Fahrettin Korkmaz