Özellikle dolmuşlarda ve bazı özel araçlarda bulunan sopa benzeri aletlerin muhtemel anlaşmazlıklarda “kavga aracı” olarak kullanılması büyük tehlike oluşturuyor.

Yol vermeme, aniden fren yapma gibi çok basit olaylarda bile ortaya çıkan tartışmalarda kavga aracı olarak kullanılan Cop, Levye Demiri, Kırılmayacak ağaçtan yapılma Sopa, Demir Çubuk, Beyzbool Sopası gibi aletler yaralamalara neden oluyor.

Bu konuya duyarlılık gösteren değerli dostum ve Adanamedya.com editörü Taner Talaş çoğu zaman yaralamalara neden olan aletlerin toplatılması için Vali Hüseyin Avni Coş ve Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan’a çağrıda bulundu.

Çok anlamlı ve önemli çağrı aslında olası olayların önüne geçmek için de çok önemli bir çağrı.

 Taner Talaş bu çağrının yanında  Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan’a da konuyla ilgili bir dilekçe gönderdi.

Taner Talaş dilekçesinde şu görüşlere yer veriyor;

“Şehrimizde ; özelliklede toplu taşıma araçlarında, olası bir nümayişte kullanmak için; Cop, Levye Demiri, Kırılmayacak ağaçtan yapılma Sopa, Demir Çubuk, Beyzbol Sopası,ve Bilimum alet ve edavatlar bulundurmak sıradan bir hal almış durumdadır.  Hatta ciddi bir gereklilik olmuş, araca lazım gelen bir alet halini almıştır. Şiddeti körükleyen, Adana imajına olağan üstü zarar veren bu görüntüleri, Sayın Valimiz ve Sizin Önderliğiniz ile yürütülecek çalışmalar ve kampanyalarla  silebiliriz. Trafik kontrolü , Asayiş uygulaması yapan polislerimiz çok kısa sürede ciddi mesafeler alacaktır.  Özellikle toplu taşıma araçlarında yapılacak uygulamalarda ciddi verim alınacaktır”

Taner Talaş’ın bu kaygılarına ve düşüncelerine katılmamak elde değil.

Sayın Valimiz Hüseyin Avni Coş ve sayın Emniyet Müdürümüz Ahmet Zeki Gürkan’ın bu konuyla yakından ilgileneceklerine inancım tam.

***

Adana Demirspor yaralı

Adana Demirspor Buca mağlubiyetinin ardından sadece kadın ve çocukların izlediği maçta 1461 Trabzon’a 3-0 yenildi.

Aslına bakarsanız çok büyük umutsuzluklar içinde değilim. Üst üste 5 maçı üstün performansla oynayan ve kazanan futbolcular form düşüklüğü yaşayabilir. Türkiye’de hiçbir takımın üst üste 10 maç aynı performansta oynayacağının garantisi yok. Buca ve kötü oynanan 1461 Trabzon maçlarında alınan mağlubiyetler “nazar boncuğu olsun” diyoruz.

Tabi eleştirimizi de yapalım.

Futbolcular 5 maç kazanınca “biz her rakibi yeneriz” havasına girdiler. Maçlarda o kadar basit hatalar yaptılar ki, bu pozisyonlar rakibi küçümseme ve kendine fazla güvenme ile alakalı.

Teknik direktör Mustafa Uğur futbolcuların dikkatini çekmeli ve her maçın çok önemli olduğunu iyi anlatması lazım.

Burada Hoca’ya da bir iki sözüm var.

Adana Demirspor’un kadrosu oldukça dar. Özellikle orta alan ve defansta büyük sıkıntılar çekiliyor. Bu gerçek varken, hiçbir futbolcuyu gözden çıkaramazsınız. Lawal konusunda yapıcı olmanız Demirspor’un hayrına.

Lawal’ın yaptığı asla kabul edilemez. Ama ona da ihtiyacımız var. Eğer Lawal oynasaydı maçın gidişatının daha farklı olacağı şüphesizdi. Diğer oyuncuları da iyi analiz edip hak edene ve  formda olana forma vermeniz gerekiyor. Bu taraftar size ve takıma güveniyor. Bu güveni boşa çıkarmayın.

Taraftar içinde bir iki cümle etmeden geçemeyeceğim.

Bir kişinin stada girmesinin sonuçları ortada. Şayet taraftar statta olsaydı maçın gidişatı farklı olurdu. Maçı katleden hakem bey efendinin taraftarsız bir statta hatalı karar vermesi çok kolay. Hakem, taraftar baskısı olsaydı, Junior’un gole gittiği nizami pozisyonu ofsayt diyerek kesebilir miydi.

Ben cevabını vereyim. Yürek isterdi. Nizami en az 2 metre geriden gelen Junior’un o pozisyonunu “ofsayt2 gerekçesiyle kesemez ve o pozisyonda yüzde 99 gol olurdu. Ve maç 1-1’e gelir maç çok farklı bir yere giderdi.

Kısaca taraftar bir daha asla sahaya girmesin. Girecek olanlara da engel olunsun.

Kaybeden Demirspor yönetimi değil, Adana Demirspor taraftarı olur.