Pazar günü bir “Gezi” yi daha yıl dönümünde yaşadık, idrak ettik !

      Bir şeyi daha idrak ettik, hatırladık, Koyunları...

      Nasıl mı, şöyle ki;

      Ülkenin 12 şehrinde on binlerce polis, vatandaşları önce ıslatıp sonra kuruttu !!!

      Dayak ne de olsa Cennetten çıkma !

      Bu ülkede elinde Türk Bayrağıyla sokağa çık, hele de ATATÜRK posteri yada içinde bir yerle adı geçen afişler taşısın üç beş kişi, bak nasıl dayak yiyorsunu gösteriyorlar sana. Niçin dövdüklerini, aşağıladıklarını bilmiyor polis. Sadece vur diyorlar, vuruyor.

      Yada hırsızlara, hırsızlığı deşifre mi ettin. Vurgunu mu vurguladın, talanı mı yazdın, söyledin. Koyun olmadın mı, ver elini cezaevi yada sürgünden günler... Edepliyken "Edepsiz" olursan, aslında koyun ol demektir.

      Anlasana...

Ya da aynı sokakta PKK sembolleri, yada terörist resimlerini taşı, yürü, slogan at, sorun yok… Oscarlı film izler gibi seyre dalınır.

      Ne hale geldik değil mi, kabus… 

      Fakat insanımız uyanmak istemiyor, zira severiz yatarak yaşamayı… Bir Yahudi dölü çıkıp da söyleseydi inanmazdık hani !

      Teröristler yol kesip vergi topluyor doğuda, haraç alıyor örneğin, adam kaçırıyor, minik çocukları dağa kaldırıyor, dün Suriyeliler Taksim’de yüzlerini kapatıp eylem yapıyor, çok rahat izliyoruz televizyon başında !!!

      Tabi siz TÜRK değiliniz ki, neden göz altına alınasınız, dayak yiyesiniz.

      Kendi ülkesinde 3.sınıf vatandaş olan bir halk olur mu, oldurdular…

Hani İstanbul’da bir vatandaş diyor ya polislere ithafen, “Koyun olmayın”, aslında koyun bizleriz… Seçim sonuçları ülkede merada dolaşır gibi gezindiğimizi gösteriyor zaten.

       Daha ne polisi, onun partisini, liderini, suçlamayı bırakın…

       Gazete okuyup, tv başında izleyince isyan etmek, “Tüh yazık,yapmayın,vurmayın” demek, sadece meralarda ki yeşili azaltır.

       Bakın Erzurumda’ki HES’in çarptığı yeşil mera haber oluyor günlerdir. Koyunlar için tehlike var kapıda !

Ülkede meralar, yeşil doğayı da bitiriyorlar, bunu görün bari yahu… 

Otlayacak koyun alanları bitiyor. Hala koyun olmaya devam mı? 

      Koyun olmayanlar bir soru soruyor okyanus ötesinde ki üniversitede çalışan Türk, Cumhurbaşkanı Gül apışıp kalıyor. Ölümleri, kan kokan elleri açıklamak için, siyasetin üstün dilini kullanmak zorunda kalıyor ! Fakat tercüme edildiğinde sadece koyunlar anlıyor, enteresan!!!

     Bakın büyük usta Nazım Hikmet Ran ne diyor ;

Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. 
Bir değil, 
beş değil,

yüz milyonlarlasın maalesef. 
KOYUN gibisin kardeşim, 
gocuklu celep kaldırınca sopasını 
sürüye katılıverirsin hemen 
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. 
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, 
hani şu derya içre olup 
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. 
Ve bu dünyada, bu zulüm 
senin sayende. 
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer 
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak 
kabahat senin, 
— demeğe de dilim varmıyor ama — 
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim