<br /> <br /> <br /> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Kalça eklemini ilgilendiren kırıkların erken yaşta kireçlenmeye sebep olabildiğini belirten Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Özkoç, ''<span style="color:rgb(14,14,14);">K</span>alça çıkığı veya tam çıkık olmadan kalça eklemlerinin birbiri ile uyumlu eklem yapmaması da kıkırdak yüzlerin tahribatı ile başlayan eklem kireçlenmesine sebep olabilir'' dedi.</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria"> </font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Genetik faktörler</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Eklem kıkırdağının genetik yatkınlığı da erken kireçlenmeye sebep olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkoç, ''Bir diğer sebep de femur başına giden kan damarlarının kronik kortizon kullanımı, kronik alkolizm, Güney bölgelerimizde sık görülen orak hücreli anemi gibi bir takım kan hastalıkları da önemli bir etkendir. Kireçlenme, travmaya bağlı bölge damarlarının etkilenmesi sonucu kemikte ölü hücrelerin olduğu bölgenin çökmesi ile de gelişebilir.<span style="color:rgb(14,14,14);"> </span>Bu durum 3-6 yaşlar arasında olan bir diğer kalça rahatsızlığının 55 yaşlardaki sonucu da olabilmektedir'' diye konuştu.</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria"> </font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Belirtileri</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Prof. Dr. Özkoç, hastalığın belirtilerine de dikkati çekerek, şunları söyledi: ''Hastalığın erken evrelerinde kalçanın içe doğru dönüşü karşı tarafa göre kısıtlanır. Hastanın uzun yürümesi ile ağrı oluşur. Aksama bazen hasta yakınları tarafından fark edilir. Hastalık ilerledikçe bacakta kısalma olur. Ağrı başlarda önde kasıkta ve bazen kalça ağrısı fazla olmadan dize doğru vuran ağrı şeklinde olabilir. Hastanın tipik olarak çorabını giymede zorlanma ve yere çömelememe şikayetleri de olur. İleri aşamalarında geceleri de devam eden ağrı hastanın günlük yaşantısını bozar.''</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria"> </font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Tanı ve Tedavi</font></p> <p style="font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;margin:0cm 0cm 0pt;"><font size="3" face="Cambria">Hastanın çocukluk yaşı kalça problemleri, ağrının süresi ve yerinin tanı açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Özkoç, '' Kalça muayenesi sırasında kısalık ve hareket kısıtlılığı tanıyı destekler. Tanı ön arka kalça grafisi ile konabilir. Erken </font><a name="13dcd0b5cc23c1ae_13dcd0aa4987c88c__GoBack" class="daria-goto-anchor" target="_blank"><font size="3" face="Cambria">evrelerde</font></a><font face="Cambria"><font size="3"> diğer sebepleri de anlamak için kan tahlili ve MR’da yaptırılması gereken tetkiklerdendir'' dedi.<span style="color:rgb(14,14,14);"> </span>Prof. Dr. Özkoç, bu hastalığın cerrahi yöntemlerle tedavisinde teknolojik gelişmeler sayesinde olumlu sonuçlar alındığını kaydetti.</font></font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria"> </font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Koltuk değnekleri atılıyor;</font></p> <p style="margin:0cm 0cm 0pt;font-family:arial,sans-serif;font-size:13px;"><font size="3" face="Cambria">Prof. Dr. Özkoç, sözlerini şöyle tamamladı: ''Yapılan cerrahinin özelliğine bağlı olarak hastalara ameliyat sonrası birinci gün tam ağırlık verdirebildiklerini vurgulayarak, ''Bu durum hastanın hiçbir destek almadan yürüyebileceği anlamına gelmeyebiliyor. Kişisel farklılıklara ve ağrıya olan dayanıklılığa bağlı olarak tam ağırlık verdiğinde birşey olmayacağı anlamına gelir. Yine de dinç hastaların büyük çoğunluğu 2 hafta içinde koltuk değneğini atabilmektedir.''</font></p>