Niyetiniz karşıya geçmek değilse “Köprüden önceki son çıkış”, önünüzdeki kavşağın son şansınız olduğunu ihtardır; Yoksa istemeseniz dahi öteki tarafa geçiverirsiniz.
Pazar günü kullanılacak oy işte bu denli mühim; karşı tarafa geçmek istemeyenin son pişmanlığının kıymeti olmayacak bir yol ayrımı söz konusu…
Öncelikle mutlaka oy kullanmalı; Oyunu verip tercihini belli etmeyenin sonradan olacaklara itiraz hakkı yok; esasen etse dahi kıymeti yok!
Bununla da bitmiyor; öyle bir seçim sistemi var ki, dilinden “ileri demokrasi” sözcüğünü düşürmeyenlerin hiç de içten olmadıklarının somut kanıtı.
Oyların % 10’unu bulamayanları hesap dışı tutmakla da kalmayan; oy verdiği parti % 10’luk akıl almaz barajı geçemeyenlerin oyları, ne acı, en çok oy almış –belki de oyu hesaba katılmayan milyonların en çok karşı olduğu- partiye yarıyor…
Hemen hatırlatmalıyız, 2002 yılında seçmenlerin % 40’ının dikkate alınmadığı bir tabloyla başlayan bir süreçte, “son çıkışta” bulunmaktayız.
Üstelik bir anayasal mecburiyet olan “temsilde adalet” ilkesini yok sayan böyle bir seçim sistemiyle oluşacak meclisin yeni anayasa yapmasına niyet ediliyor.
Hâlbuki anayasalar “toplumsal mukavele”dir, toplumun bütününün katılımıyla kabul hususu asla göz ardı edilemez, bu zaruri bir meşruluk ön koşuludur. Aksi takdirde yapılan anayasa, aynı adaletsiz sistemle oluşacak bir başka mecliste ilk iş yine değiştirilir. Böyle bir kadere mahkûmiyet ise o çok konuşulup arzulanan “istikrarın” en büyük tehlikesidir…
Pazar günü oy vermeyle bitecek süreçte seçmenin vicdanıyla baş başa oy vermesine mani olacak komplolar, müdahaleler, manipülasyonlar, maalesef gırla gitti. İktidarın elindeki devlet olanaklarının yanlı kullanımından, dış kökenli içeride işbirlikçileri bulunan kimi odakların “bel altı” tezgâhlarla seçmenin önündeki seçeneklerin karalanıp irade saptırılma çabalarına tanık olundu.
Başbakan öyle öfkeli ki, muhalif liderlerden polisin dövüp kalçasını kırdığı kadına, gazeteci Mert’e, CHP birinci olacak diyen İşadamına kadar öfkelenip paylamadığı kalmadı; Acaba bu hırçınlık Pazar akşamı mahcup olacağını bildiren duyumlardan mı?
Direksiyonu gizlice bağlanmış araçta çaresiz şoför konumuna düşürülmek istenen seçmenin, istemediği yöne tevcih olunmasının demokrasi bakımından eleştirisine ne yer ne sözcükler yeter.
Dünya çapında etkin “The New York Times, “Reuters” ve “The Economist” gibi saygın medya organlarındaki “Eğer anayasa tek bir parti tarafından yapılırsa o metin, yapan partinin projesi olur. Bu demokrasi bakımından tehlikelidir” demeleri asla kulak ardı edilemez. Bugün AKP karşısında muhalefete oy verin diyenler, 2007 de “AKP’yi destekleyin” dediklerinde onlardan iyisi yoktu, şimdi neden tu kaka oldular?
Bütün bunların ötesinde belki de ilk söylenecek husus ise seçmen adeta tasdik makamı gibi; Oy vereceğini kendi belirleyip listeleri oluşturmamış; Liderin iki dudağı arasından ismi çıkanların sıralandığı listeye onay isteniyor ki sırf bu bile “demokrasi” kavramaya nasıl bağdaştırılır, büyük merak konusu…
Sonuç olarak gerçekten zor koşullardaki seçmene büyük bir sorumluluk yüklenmiş durumda; Tek ümit milletin maşeri vicdanı, şaşmaz sağduyusu; dileriz en benimsenecek bir sonuç ortaya çıkar.
Şunu da akıldan çıkarmamalı: Temelinde 1923 olmayanın hedefi 2023 olamaz …
Trend Haberler

Yüreğir'de 2. Kent Lokantası Hizmete Başladı

Adanaspor'u Levent Pütün Mü Alıyor?

Seyhan Belediyesi’nden Küçükdikili Mahallesi’ne Asfalt Hizmeti

Adanaspor’da Altyapının Başına Savaş Bahadır Getirildi

Adana’da 47,5 Derece ile 95 Yılın Sıcaklık Rekoru Kırıldı: Tarım Ürünlerinde Güneş Yanığı Hasarı