Mersinli ressam Tülay Okan, öykülerine resimler yaparken, gündelik hayattaki nesne ile biçim arasındaki ilişki ve çelişkileri farklı tekniklerle harmanlayarak kurguluyor.

Çalışmalarında özellikle gelincik ve kelebek temaları üzerinde duran, kendine has yorumları ile öne çıkan Tülay Okan, kişiye ve evine özel olarak tasarladığı; ‘Esin’den Esintiler’ adlı çalışması hakkında da bilgi verdi. Okan, insanın dünyaya ait olma çabası içinde bulunduğu ortamı değiştirip dönüştürmesi, yaşadığı ortamı önce fiziksel, ardından da ruhsal anlamda yaşanılır ve güvenilir hale getirebilme çabalarının, en temel aidiyet dürtüleri üzerine temellendiğini anlattı.

“Yaptığım resimlerin tekniklerinden ve kullandığım materyallerden dolayı farklı olduğunu biliyorum” ifadesini kullanan Okan, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bu farklılığı kabul eden ve farklı görüş alanına sahip olan Esin’e görüş zenginliği için teşekkür ediyorum. Bu çalışma nasıl ortaya çıktı. Tabii fiziksel olarak, Esin’in evine özel bir çalışma yapmamı istemesi ile başladı. Düşünsel materyal toplama süreci ise gözlem birikimlerim ile çok daha öncesine dayanıyor.”

Evin havasını, atmosferini belirleyecek bir çalışma yapmanın çok güzel ve onur verici olduğu yorumunda bulunan Tülay Okan, duygusal olarak bakıldığında da asıl istenenin, ev içine bir resim ya da düzenleme olmadığını, aksine yeni bir eve, yeni hayallere, yeni güzel haberlere güzel bir rüzgar esintisiyle geçme isteği olduğunu dile getirdi. Okan, “Elbette ferah, coşku dolu renklerle. Kısaca içinde soluk alınacak havayı resimlemek,  o atmosferi boyamak gerekiyor” dedi.

Beklentileri karşılamanın hiç kolay olmadığını kaydeden Okan, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Ama kişiyi, duyguları şifrelendirebilir analiz edebilirseniz belki öykünüzü kafanızda güzel yazarsanız süreç iyi bir resimli roman, iyi bir hikaye haline neden gelmesin? Ve öncelikle Esin’den dinlediklerimle, Esin’i kişisel analizimle; yeni evin, yeni hayatın atmosferini öykülendirdim. Renkler zaten yazarken karışıyor beynimdeki palette.”