İlk olarak Atatürk Parkı’nda ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ile ÇGC üyeleri Süreyya Uri ve Meral Delen tarafından anıta çelenk konuldu. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Basın Anıtı’na geçildi.

Burada ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Çukurova ve Seyhan Belediye Başkanları tarafından anıta çelenk konuldu. Burada Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ve Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ÖZGÜRLÜK MEŞALESİ’ni yaktılar.

1 dakikalık saygı duruşunun ardından, ÇGC Başkanı Esendemir günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Esendemir konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

Bugün Basından sansürün kaldırılışının 107. Yıldönümü.


Türk Basınında sansürün 24 Temmuz 1908 tarihinde kaldırılmasından sonra  bayram olarak kutladığımız gün, son yıllarda basın özgürlüğü ve demokrasi alanındaki engellemelerden dolayı önemini yitirmiş  bayram havası da ortadan kalkmıştır.

Yıllarca bayram olarak bildiğimiz bu günü, son yıllarda dayanışma günü olarak kutluyoruz.


Basın Özgürlüğü için başlatılan bir mücadelenin yıldönümünü, bayram havasında değil, hep hüzünle kutluyoruz.


Günümüzde basının  içinde bulunduğu durum ortada.
 Ülkemiz Basın özgürlüğünde dünya ülkelerinin çok gerisinde.
Yazdıkları yazılar, yorumlar ve çizdikleri karikatürlerden dolayı birçok gazeteci adliye koridorlarını aşındırıyor. Birçok meslektaşımız cezaevlerinde bulunuyor.


Bu şartlarda 24 Temmuzları bayram olarak kutlamamız beklenemez.

Düşünce ve ifade özgürlüğü önünde her geçen gün artan engeller, bayramdan uzak görüntüler oluşmasına neden olmaktadır.

Her seçim dönemi öncesinde alanlarda basın özgürlüğü sözü verenler iktidara geldiklerinde sözlerini unutmuş, tam tersine özgürlükleri biraz daha kısıtlamıştır. Sayelerinde bayram da ortadan kalkmıştır.

Olumsuzluklar ışığında basının özgür olduğunu söylemek doğru olmamakla birlikte basın kuruluşları adeta kutuplaşmış ve iktidar yanlıları ve karşıtları olarak cepheler oluşmuş ya da oluşturulmuştur.  Olumsuzluklardan da en çok gazeteciler zarar görmüştür/görmeye devam etmektedir. Gazetecilerin çalışma alanları da daraltılmıştır.


Üzülerek belirtmeliyiz ki; Gazeteciler en küçük şüphede gece veya sabahın erken saatlerinde evlerinden, çocuklarının gözleri önünden zorla götürülebilmektedir.  Yeni çıkartılan güvenlik yasaları ile gazetecilerin endişeleri olabildiğince artmıştır

Değerli arkadaşlar,


Basınımız gelişmiş ülkelerdeki gibi özgür olmalıdır.  Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede demokrasiden de bahsedilemez.


Ülkemiz yeni bir seçimden çıkmıştır ve koalisyon görüşmeleri devam etmektedir. Yeni kurulacak hükümetten beklentimiz, Basın özgürlüğü ve demokrasi önündeki engellerin bir an önce kaldırılması, özgür çalışma ortamının sağlanmasıdır.

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde meydana gelen patlamada 32 kişi hayatını kaybetmiştir. Gazeteciler de ölümle burun buruna gelmiştir.


Ayrıca son günlerde meydana gelen olaylarda Adıyaman’da 1 askerimiz, Ceylanpınar’da ise 2 polisimiz şehit olmuştur.
Ülkemiz hassas bir ortamdan geçmektedir. Karanlık güçler ülkemizi karıştırma çabasındadır. Nereden gelirse gelsin terörün her türlüsünü nefretle ve şiddetle kınıyoruz.


Hayatını kaybeden vatandaşlara, şehit asker ve polislerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa,  ailelerine sabır diliyoruz.


Bugün Lozan Antlaşması’nın da yıldönümü. Lozan Anlaşması ile Türkiye’nin bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü sağlayan, misaki milli sınırlarımızı yıkılmayacak şekilde çizen şehitlerimizi rahmetle anıyor ve aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz.


Ülkemizi daha aydınlık günlere götürecek, basın özgürlüğü ve demokrasi yolunda yeni haklar sağlayacak bir hükümet kurulması temennisiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, ‘Basın artık özgür’ diyemeyeceğimiz günler yaşıyoruz. Kutluyoruz diyemiyorum, çünkü kutlanacak bir sansürsüzlük ortamı yok. Ancak karamsarlığa da geçit yok. Siz gazeteciler özgürce yazacak, bizler de üzerimize düşeni yapacağız. Hangi gazete, televizyon, radyo ve internet sitesinde görev yapıyor olsa da gazetecilerin gerçekleri objektif olarak, özgürce ve korkusuz biçimde dile getirebilecekleri bir Türkiye umuduyla saygılar sunuyorum” dedi.

Basın Anıtı’ndaki törende bir konuşma yapan Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, basının demokrasilerde 4.güç olduğuna değinerek, basının tam anlamıyla özgür olmasının demokrasinin gelişmesi ve kurumsallaşması adına da önemli olduğunu söyledi.


Kendinden önce konuşan ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in yaptığı açıklamalara aynen katıldığını ve altına imzasını attığını dile getiren Karalar, objektif, tarafsız, laik ve çağdaş Türkiye’den yana olan basının, zor süreçten geçen Türkiye açısından büyük önem taşıdığını söyledi.

Karalar, basının bugünkü mevcut konumuyla demokrasiye katkı sağlamaktan uzak olduğuna dikkat çekerek, basın özgürlüğünün, her aklına geleni yazma olmadığını söyledi.

Yalan ve yanlış haber, karalama ve şantaj gibi basın özgürlüğüyle ilgi ve alakası olmayan yayınlara da karşı olduğunu söyleyen Karalar, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirterek, basının tam anlamıyla özgür olduğu bir Türkiye özlemiyle Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 107.Yıldönümünü kutladı.

Törenlerin ardından katılımcılar Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ne geçti.

Basından Sansürün Kaldırılışı’nın 107.Yıldönümü nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Akyürek ile CHP Adana Milletvekilleri İbrahim Özdiş, Elif Doğan Türkmen ve CHP İl Başkanı Burhanettin Bulut ile İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Biçer de ÇGC’ye gelerek, gazetecilerin dayanışma gününü kutladı.