İnşaat Mühendisleri Odası  (İMO) Adana Şube Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada; Ülkemiz ve geleceğimiz için, kadınlarımız ve çocuklarımız için ciddi, kapsamlı ve sonuç alıcı önlemlerin acilen hayata geçirilmesini istedi.

8 Mart’ın, tüm dünya ülkelerinde sömürüye, ayrımcılığa, baskıya karşı yürütülen, kadın haklarının kazanılmasında verilen direnişin simgeleştiği bir mücadele günü olduğunun belirtildiği açıklamada; Eşitsizliğin, sömürünün, yoksulluğun sistemleştiği, kadın emeğinin sömürüldüğü, gericiliğin hakim kılınmaya çalışıldığı, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin devam ettiği günümüz koşullarında kadın mücadelesinin çok daha önem arz ettiği belirtildi.

Açıklamada; 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat arayla gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremler ve 20 Şubat tarihli Defne depremiyle ülke olarak büyük bir acı yaşadığımız belirtilerek, bu yıl 8 Mart’ı, depremlerin yarattığı büyük yıkımların eşliğinde karşıladığımız ifade edildi.

İMO Adana Şube Kadın Komisyonu olarak; ilk günden itibaren TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu bünyesinde deprem bölgelerine destek verildiği ve bu desteğin devam edeceğinin yer aldığı açıklama şöyle devam etti:

“Depreme dayanıksız binalar yüzünden yaşanan bu yıkımı, bunca can kaybını bir daha yaşamamak için, inşa faaliyeti bilim ve tekniğe uygun yürütülmelidir. Bunun yanı sıra inşa faaliyetleri,  bu bölgelerin sosyolojik, kültürel ve iktisadi parametreleri göz önünde bulundurularak kadın dostu olarak da planlanmalı ve bu plan kamuoyunca ve muhataplarınca da kabul görmelidir.

Depremin acıları devam ederken kadına şiddet haberleri de eksilmeden devam etmektedir. Deprem sebebiyle kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü haberlerinin basına tam olarak yansımamasına rağmen yansıyanlar bile vahameti yeterince göstermektedir. Hatay'da depremzede kadının, deprem sonrası iki çocuğuyla birlikte daha güvenli olduğunu düşündüğü için eski eşinin evinde kalırken, kaynar su ile yüzü ve vücudunun yakılması en can yakıcı örneklerden biri oldu.

Geçtiğimiz 2022 yılında da kadın cinayetleri artarak devam etti.  İktidar, her alanda baskılarıyla toplumu kıskaç altına almaya çalıştı. Festivaller yasaklandı, müziğe kısıtlamalar getirildi, kadınlar kıyafetleri nedeniyle baskı gördü,  toplanma özgürlüğü engellenmeye çalışıldı, sansür yasası devreye sokuldu. Tüm bunların yanı sıra kadınlar, emekçiler, yoksullar, ekonomik kriz altında zorlu bir yaşam sürdürmek zorunda kaldılar. Ve tüm bunlar günümüzde de yeni baskılarla varlığını korumaktadır.  Bursa’da Amedspor oyuncularına yönelik ırkçı saldırı, geçmiş faili meçhul cinayetlerin sembolü pankartların açılması bu anlayışın ürünüdür. Tüm yasaklara, baskılara rağmen kadınlar; adliyelerde, meydanlarda, sokaklarda; baskıya gericiliğe, kadın cinayetlerine karşı mücadeleyi kararlılıkla yürütmektedirler.

Bizler İnşaat Mühendisi Kadınlar olarak, bu mücadelenin bir parçası olmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı zamanda mesleki bilgi ve birikimimizi, depreme dirençli binaların oluşturulması yönündeki çalışmaların hizmetine sunmaya devam edeceğiz.

Unutulmamalıdır ki kadını toplumsal yaşamdan uzaklaştıran, kocaya, babaya bağımlı kılan, kadına yönelik şiddeti kader olarak dayatan, kadını aile içine hapseden, namusun odağı haline getiren yaşam biçiminin reddedilmediği bir ülkede, hiç kimse özgür, adil, eşit bir yaşama sahip olamaz.

Ülkemiz ve geleceğimiz için, kadınlarımız ve çocuklarımız için ciddi, kapsamlı ve sonuç alıcı önlemler acilen hayata geçirilmelidir.”