Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, küçük üretici ve tedarikçilerin zincir marketlere karşı korunamadığına dikkat çekti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen ve kabul edilen “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile ekleyebileceğini Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 13. maddesi üzerine konuşan Dr. Şevkin, kabul edilen yasayla Ticaret Bakanlığı’nın Anayasaya aykırı biçimde alacağı yetkiyle yasada sıralanan haksız ticari uygulamalara yeni yönetmeliklerle yenilerini kaydetti. Şubat 2021’de imzaya açılan ancak henüz komisyona gelmeden geri çekilen taslak kanunun me küçük üretici ve tedarikçi açısından daha olumlu, kapsamlı ve koruyucu hükümler içerdiğini ancak bu taslağın iki yıl boyunca tozlu raflarda bekletildiğini vurguladı.

“ZİNCİR MARKETLER İLE KÜÇÜK ÜRETİCİ EŞİT KONUMDA GÖRÜLÜYOR”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşüldükten sonra meclis genel kurulunda kabul edilen mevcut kanunun sadece zincir marketleri koruyan yapıda olduğunu vurgulayan komisyon üyesi Dr. Şevkin, “Bu teklif küçük firmaları büyük marketler karşısında kusurlu olmadığını ispatlamaya çalışırken zora düşürebilir. Çünkü kusurlu ispat yükünde zincir market ile küçük üretici eşit konumda görülüyor. Türkiye şartlarında böyle bir şey mümkün mü?” diye sordu.
Üretici, tedarikçi, perakende mağazacının eşit güçte görülemeyeceğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Bu güç dengesi eşit değil. "Ürünü bozulan, zarar gören ispatlasın" deniliyor. Ürünün bozuk olmadığı nasıl ispatlanacak? Yani düşünün zincir marketleri yufka yapıp satan bir kadın ya da herhangi bir küçük seracı, küçük bir çiftçi, üretici süpermarket market zincirine karşı nasıl kendini ispatlayacak, onlara karşı nasıl bir güç gösterebilecek? Bu gücü olmadığı ortada. İspat yükü, küçük olanın aleyhine bir durumdur. Küçük üretici burada, yatırımda, ispatta ve hatta cezada eşit değil. 2021’de geri çekilen yasa taslağı adalet üzerine kurguluydu; şimdiki yasa sözüm ona eşitlik üzerine kurgulu ama tam eşit ve adil değil” diye konuştu.

“ÜRETİMDEKİ GİRDİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜRÜN!”

Konuşmasında esnafın ödediği elektrik, doğal gaz ve kira artışlarına da dikkat çeken Dr. Şevkin, “Ne yazık ki son yılda enerji fiyatlarında yüzde 224'e varan artışlar yaşandı. Kira artış sınırı da konutlarda yüzde 25 olarak belirlendi ama maalesef dükkânlarda bu sınır konulmadı. Dolayısıyla, esnaf kirada, enerjide ve personel maliyetlerinde önünü göremez duruma geldi. Üretici de tüketici de esnaf da artık haftalık, hatta günlük ve saatlik zamlara yetişemez oldu. Bizler burada iktidarın getirdiği ve günü kurtarmaya dönük yasalarla uğraşıyoruz, asıl sorun üretimdeki girdi maliyetlerini düşürmektir. Bunun için çaba sarf etmediniz. Gıdada KDV oranını 7 puan geriye çektiniz ama hal yasasında değişiklik yapmadınız. Dolayısıyla, bu, ne halcilere ne üreticiye ne de tedarikçiye herhangi bir çözüm getiriyor, sadece zincir marketleri koruyor. Israrla Perakende Yasası ve Hal Yasası'nda kapsamlı değişiklik getirilmediği için gıda enflasyonuyla karşı karşıya kalındı. Yani üreticiden aldığınız ürün, marketlerden 5-6 kat fiyat farkıyla satın alınır oldu. Domatesi üreticiden 8 liraya alıyorsunuz, marketlerden 40 liraya yiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“GENEL BAŞKANIMIZI DİNLEMEDİNİZ ETİKET AVINA ÇIKTINIZ”

Mahalle bakkallarının tekel durumuna gelmiş, köylere kadar şubeleri olan 3 harfli zincir marketler karşısında ezdirildiğini belirten CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi:

“Maalesef bakkalların karşı karşıya kaldığı mağduriyetler, yasal zeminde çözülmedi. Dolayısıyla suçu marketlere kesip sadece etiket avına çıkarak, ekonomide enflasyonu fişekleyip yokmuş gibi davranarak ve ekonomiyi yeniden bilimi baz alacağınız, gözlerinizin ışıltısını baz alacağınız, uyuyup uyandığınızda altı ay sonra sanki sihirli değnek değmişçesine ekonominin düzeleceğini düşünüyorsunuz ama halk artık bunu yemiyor. Onun yerine marketlerin fiyatlarını sabitleyip onları günah keçisi ilan ediyorsunuz. Bir yıl önce Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, belli gıda ürünlerinde en azından bir ay süreyle hiç zam yapılmamasını önerdiğinde aklınızca alay etmeye kalktınız ama 13 ay sonra yeniden Sayın Kılıdaroğlu’nun söylediği noktaya gelmek durumunda kaldınız.  Zararın telafisi olur ama kaybolan zamanın telafisi olmaz. Ticaret Bakanı Mehmet Muş "Sayıştayın raporlarını dikkate alıp gerekeni yapacağım" dedi. Ama ne yazık ki sözleri boş çıktı. Sadece ceza sınırını 10 kattan 20 kata çıkarmak gibi bir çözüm buldu.”

“TÜRKİYE, YATIRIM FAKİRİ OLDU!”

Piyasaların güven duyacağı bir yapının oluşturulmaması nedeniyle hukukun ve özel kurumların bağımsızlığının sağlanamadığını kaydeden Dr. Şevkin, “Yargıya güveni yerlerde süründürürseniz, içeride de dışarıda da ticarette size güven duyulmaz; enflasyon canavarını hortlatırsınız, dönüp dolaşıp aynı yerde debelenirsiniz. Bir bakan çıkıp kendi parasını yerden yere vurursa tam anlamıyla yatırım fakiri bir ülkeye dönüşürsünüz” dedi.
Aziz milletin elbette bu buhranlı günleri atlatacağına inandığını ifade eden Dr. Şevkin, “inanıyoruz ki halkımız üç beş ay sonra iktidara hesap kesecektir. Yeter Artık! Söz de karar da milletindir!” şeklinde konuştu.