Geçen hafta bazı gazetelere yansıyan iki ilan kafaları karıştırdı. Müteahhitler, Büyükşehir Belediyesi'ne önce sitem dolu göndermede bulundu ardından aynı konuyla ilgili bir başka gazetede teşekkür etti.
Ardından dediğimize bakmayın, sadece bir gün arayla yayınlandı ilanlar. Merkezi İş Alanı (MİA) bölgesinde yapılan imar düzenlemesinin Büyükşehir Meclisi'nde onaylanmasına ve Başkanvekilinin imzasına sunulmasına rağmen birileri tarafından engellendiği savunuldu. Bu ilandan sonra MİA planları yürürlüğe girdi. Bir gün sonra sitem dolu açıklamalar yerini 'TEŞEKKÜR'e bıraktı. Kamuoyunun mağdur edildiği öne sürülen sitemli duyurudan sonra verilen teşekkür ilanında Reşatbey, Kurtuluş ve Cemalpaşa'da 'başta' mahalle sakinlerinin ve 'sonra' yatırımcıların  mağduriyetinin ortadan kalktığı belirtildi.
İlginçtir, konuyla ilgili hiçbir mahalle sakininin (yatırımcılar hariç) mağdur olduğuna yönelik bir duyum almadık. Mağdur edildiği savunulan 'KAMUOYU' planların nasıl olduğunu da bilmiyor. Sözkonusu mahallelerde hangi yollar, tam olarak nereden birbirine bağlanacak? Burada yapılacak çalışmalar hangi yatırımcıları kapsıyor? Mağdur edildiği söylenen mahalle sakinlerinin bu işten çıkarı ne olacak? 7 aydır imzada beklediği kaydedilen planlar neden bir gazete ilanından sonra yürürlüğe giriyor? Gerçekten bu bir kamuoyu mağduriyeti midir, yoksa müteahhitlerin belediyeye olan baskısı mıdır? İnanın insanın aklına daha bir yığın soru geliyor.
Konuyla ilgili kişilerden edindiğimiz bilgiler de düzenlemelerde sorun olacağını gösteriyor. Örneğin bu üç mahallede çok sayıda kavşak düzenlemesinin yeniden tasarlanmasına rağmen imar planında yer almadığını öğreniyoruz. İmar planlarında aynı ada içerisinde birden fazla yapılaşma şartının yer alamayacağı veya farklı yapılaşma sınırının parsel çizgileri ile birbirinden ayrılması gerektiği belirtiliyor. Bu hususlara dikkat edilip edilmediğini bilmiyoruz.
Geriye dönüp baktığımızda Adana'nın yanlış işlerden dolayı çok zaman kaybettiğini kolayca görebiliyoruz. MİA planlarının gazetelere konu olması sağlıklı bir çalışma olmadığını ya da taraflar ile ilgili odaların, uzmanların bir araya gelmediğini gösteriyor.
Tüm bu vesilelerle -her seçim döneminde olduğu gibi bugün de siyasilerin malzemesi haline gelen- yanlış projelere, plansızlıklara bir yenisi daha mı eklenecek diye düşünmeden edemiyoruz. Zira konunun yargıya taşınması durumunda planların iptal edileceği söyleniyor. Hem de ilk davada...
İyi haftalar...