MUSTAFA ÖZKE

Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Sedat Gül, depremin ardından bazı vatandaşların binasına veya konutuna detaylı fiziki inceleme talep ettiğini belirterek, “Elbette depremden etkilenen binalara verilen hasar raporları, AFAD ve bakanlığın bazı destekleri olsa da vatandaşa ciddi bir sosyal ve ekonomik külfet getiriyor. Ayrıca bazı vatandaşlar hızlıca yapılan görsel hasar tespitini teyit edecek yöntemlere başvuruyor. Tabii bu durumda da bir fırsatçılık alanı ortaya çıkıyor. Bazı fırsatçılar özellikle sosyal medyada sponsorlu ilanlar vererek yurttaşların bu kaygısını ranta çevirmeye çalışıyor. Zaten insanların acısı kendilerine yetiyor bir de bu kaygıyı ranta çevirmeyin.” dedi.

Sedat Gül'den Vatandaşa Uyarı

HASAR DURUMU DEĞİŞMİŞSE

Depremin hemen ardından yetersiz teknik ekipmanla, numune alınmadan yapılan görsel hasar tespit raporlarını ikna edici bulmayan vatandaşların rapora itiraz ettiğini anlatan Sedat Gül, “Bunların arasında binalara girilmeden ve bodrum katlar yeterince incelenemeden dışarıdan gözlemle duvar çatlaklıkları baz alınarak verilen hasar raporları da olabilir. Eğer bu durumda itiraz sonucu, karot proformetre gibi beton ve demir numuneleri analizi yapan lisanslı firmaların raporları sonucu daha detaylı bilimsel inceleme sonrası rapordaki hasar durumu değişmişse bu durum vatandaşın lehine bir durumdur.” diye konuştu. 

FACİAYA DAVETİYE ÇIKARIR

Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Sedat Gül, şunları söyledi:

“Hasar tespiti için gelen teknik elemanların bodrum katlarda gördüğü korozyondan oluşan hasarları deprem hasarları gibi gösterdiği durumlar ortaya çıkmıştır. Halbuki Adana’da yer altı sularının zemine yakın olması sebebiyle ve izolasyon tedbirleri alınmamasından dolayı nem ve rutubet etkisiyle korozyon ortaya çıkmıştır. Korozyondan dolayı da hasar raporları verilmiştir. Ayrıca bazı ağır hasarlı binalarda vatandaşlar bina yada konutlarında hasar olmadığımı iddia etse de, taşıyıcı sistemde hiçbir hasar olmamasına rağmen etriye aralıklarındaki uygunsuzluk gibi imalat hatasından kaynaklanan orta ve ağır hasarlı raporlar ortaya çıkmıştır. Projede uygulanan nervürlü demirlerin tamamı uygulanmış, uygun beton kullanışmış olsa bile sadece etriye aralıklarındaki imalat hatası sonucu yapıda orta ve ağır hasarlı raporlar oluşabilir. Ancak bina ya da konutta orta veya ağır hasar raporuna bilimsel gerekçe olacak şekilde hasar varsa ve bu hasarlılık durumu akıl ve bilim dışı ve kanunsuz olarak değiştiriliyorsa bir faciaya davetiye çıkarmak demektir.”

KAMUNUN SORUMLULUĞUNDA

Her iki durumda vatandaşın mağduriyetini önlemek ve gidermenin kamunun sorumluluğunda bulunduğunu dile getiren Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Sedat Gül, “Raporların hasar durumlarının itirazlar sonucu değişmesi olgusuna genel olarak bir değerlendirme değil ancak hasarda belirtilen olguların detaylı teknik ve bilimsel incelemesi yapılarak ayrı ayrı değerlendirilmesi daha doğru olacaktır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.