Bir sabah ezanının serinliğinde…
…uykunun en tatlı yerinde…
…Güneş doğmadan önce…
…gündüzün başlangıcına giden…
…ve fecre uzanan bu yolda…
…karanlığın üzerine doğan nur ile bulur sizi aşk…
…bir ezan sesiyle çalar kapınızı…
…kulağınıza üfler serinliğini…
“Uyan ey gafil, aşksızlığın koynundan…
Gel de, sarıl aşkın boynundan…” diyerek.
…işte o an, uyanmak çok zordur…
…lakin günün ilk imtihanında…
…günün ilk ibadetine kavuşmak için, aşktır kapınızı çalan…
…bu hal üzere, önce benliğinize hükmedersiniz…
…ve sonra, tüm kalbinizle teslim olursunuz aşka…
Aşk, şimdi uykudan daha hayırlı olan haliyle karşınızda…
…ve sonra, bir öğle sıcağının kavurucu sıcağında bulur sizi aşk…
…böylece aşk doğmuştur yüreğinize…
…yer etmiştir kendisine, kalbinizin en tepesinde…
…bir kordur aşk şimdilerde, en tepelerden ayrılırken…
…yakmıştır, kavurmuştur, kavuşmuştur ve kavuşturmuştur…
O, hiç terk etmemiştir; siz, O’nu terk etmedikçe…
…ve sonra, bir ikindi vaktinde, gündüzün sonuna yakın…
…Güneş batmadan önce bulur sizi aşk…
…yoğunluk ve yorgunluk çökmüştür üzerinize…
…bu yoğunluk ve yorgunluk, alıkoymaya çalışır sizi bu yoldan…
…aşkı tatmış oldunuz bir kere…
…lezzetine vardınız işte…
…bu yoğunluk ve yorgunluğa karşı…
…kördür gözünüz, görmez…
…sağırdır kulağınız, işitmez…
…ve yürür ayaklarınız, durmak bilmez…
Çünkü bu yol, aşka varır hep, aşksız da gidilmez…
…ve sonra bir akşam vaktinin günbatımında bulur sizi aşk…
…bu, bir veda değildir…
…bu, bir karanlığa mahkûm oluş değildir…
…gündüzün geceye…
…gecenin de gündüze sevdasıdır…
…ta ki, evvelden ahire değin…
Aşk, tutsaklıktır…
…O’nsuz yapamamaktır nihayetinde…
Aşk, gerektiğinde gün yüzüne çıkmak…
…gerektiğinde karanlığa mahkûm olmaktır…
…ve nihayetinde her durumda nura kavuşmaktır…
…ve sonra, bir yatsı vaktinde şafak kararınca bulur sizi aşk…
…aşk bu…
…kan kırmızıdır bazen…
…ve bazen koyu karanlıktır…
…en sığda en derini yaşamaktır…
…ilk imtihandan son imtihana değin O’nun varlığında kaybolmaktır…
…bu kayboluşta kendini bulmaktır…
…yokluğu varlığa büründürmektir…
…sonda başlangıcı bulmaktır…
…yinelemektir aşk…
…yenilemektir de…
…her ezan sesinde dualarda buluşmaktır…
…alışmaktır, alıştırmaktır da…
…işte ben…
…ve aşkımın yegâne temsili, işte sen…
…ben, senden önceleri sana kavuşayım diye b’aşka secde edip dualar ediyorken; senden sonra sana kavuştuğum için sen, b’aşka çağır beni…
…ve ben, bu yol üzere bir ömür aşkını kalbimde taşıyarak aşkın beş vakti, hem uykudayken hem de uyanıkken sadece ve sadece sana geleyim…