Türk demokrasi tarihinin en karanlık günlerinden biri olarak nitelendirilen 12 Eylül darbesinin, Türk siyasi hayatı ve özellikle Ülkücü Hareket üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
Türkeş Taş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün 12 Eylül… Türk demokrasi tarihinin en büyük kara günlerinden biri. Öncesi ve sonrası, Türk siyasi hayatına derin etkiler yapmış, özellikle Başbuğ Alparslan Türkeş’i ve dava arkadaşlarını hedef almış bir darbe.”
Milletvekili Türkeş Taş, darbenin Başbuğ Türkeş’e yönelik etkilerini şöyle özetledi:
“Başbuğ Türkeş, 4 yıl 7 ay hapis yatmış, 940 sayfalık iddianame ile yargılanmış ve dört kez idam istemiyle karşı karşıya kalmıştır. Ancak ne darbe ne de uygulamalar, Başbuğ Türkeş’i ve dava arkadaşlarını yok edemedi. Suçu neydi? Türk milliyetçisi olmak.”
Açıklamasında kişisel yaşantısına da değinen Türkeş Taş, 12 Eylül dönemi uygulamalarından kendisinin de etkilendiğini belirtti:
“Ben de 3 yaşında bir kız çocuğu olarak bu darbenin haksız uygulamalarını yaşadım. Bir ay süren sürgün hayatı ve yaklaşık 5 yıl boyunca babamdan ayrı kalmak nasibim oldu.”
Milletvekili Türkeş Taş, paylaşımında o döneme ait bir fotoğraf da yayınladı: Babasının mahkumiyetinin son dönemlerinde Mevki Hastanesi’nde 23 Nisan törenleri sonrası gerçekleştirdikleri ziyaretin anısı.
Türkeş Taş, açıklamasını Başbuğ Alparslan Türkeş ve 12 Eylül döneminde yaşamını kaybeden dava arkadaşlarını rahmet ve minnetle anarak tamamladı:
“Ruhunuz şad olsun Başbuğ Türkeş ve 12 Eylül dönemi canlarını kaybeden dava arkadaşlarım. Hepsinizi rahmet ve minnetle anıyorum.”
Paylaşımın sonunda ise Başbuğ Türkeş’in şu sözü hatırlatıldı:
“En kötü demokratik yönetim sistemi, en iyi ihtilalden daha iyidir.”