Başkan Çınar’ın açıklaması şöyle:

 Cuma günü Adana Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosundan yapılan açıklamaya istinaden bu açıklamayı yapmak zaruri hale gelmiştir.

 Birinci konu; Büyükşehir Belediye Spor Fonu diye bir şey vardır. Spor fonu belediye çalışanlarıyla akdedilen toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesi gereği spor bedeli adı altında işçilerin maaşından kesilerek oluşturulan havuzun adıdır. İspatı da resmi internet sitemizde yer alan bir belediye işçisinin maaş bordosu örneğidir. Ve Büyükşehir Belediyesi Spor fonu kanun gereği Sayıştay ve Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenememektedir. O takdirde yapılan açıklamada belirtilen paraları Büyükşehir Belediye Başkanımız kendi cebinden mi vermiştir?

 İkinci konu; Demirspor Kulübü’nün hiçbir açıklamasında Büyükşehir Belediyesi bize yardım etmiyor tabiri kullanılmamıştır. Bizim talebimiz önceki dönemlerde tamamı Demirspor için verilen ancak daha sonra kulübümüze aktarılmasına son verilen spor fonunun her iki kulübe eşit olarak aylık düzenli şekilde verilmesi olmuştur. Burada anlam verilemeyecek bir şey yoktur.

 Üçüncü konu; Belediye basın bürosu açıklamasında profesyonel kulüplere bu yönde yardım yapılamayacağı belirtilmektedir. Malumunuz olduğu üzere Demirspor Kulübü amatör şubesine kulübümüzün bağış makbuzu karşılığı spor fonundan yardım yapılmaktadır. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız daha önce sarı zarfla kulübümüze ekranlar önünde aktardığı paranın kaynaklarını, verdiği 1 milyon TL’nin kaynağını açıkladığı takdirde spor fonunun kulübümüze aktarılabilip aktarılamayacağının cevabını da daha net almış olacağız. Aynı şekilde 2007 yılı Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada spor fonunun 3.323.500 TL’lik kısmının Adana Demirspor Kulübü’ne aktarıldığı belirtilmekte iken spor fonunun profesyonel kulüplere aktarılmadığı açıklamasının fiili uygulamayı yansıtmadığı düşünülmektedir.

 Dördüncü konu; Bekir Çınar ve yönetim kurulu üyelerinin kendi cebinden harcadığı paraya ilişkindir. Bekir Çınar kulüp başkanı olarak şu ana kadar iddaa gelirlerinden tahsil etmesi gereken 116.200 TL’lik tutarı kulübümüze bağışlamıştır. Ayrıca genel yönetim sürecinde Bekir ÇINAR’ın  gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin yaptığı birçok harcama, kendi bütçelerinden karşılanmış ve temlike konu edilmemiştir.

 Son zamanlarda sürekli olarak yönetimimizin kendi kaynaklarından kulübe ne kadar hibe edeceği veya ettiği konusu gündeme getirilmektedir. Şu ana kadar Bekir ÇINAR başkanlığında oluşturulan yönetimler kulübe cebinden 2.9 milyon TL kaynak aktarmıştır. Aktardığı bu kaynağa diğer yönetimler döneminde aktarılan kaynaklar da dahil değildir. Şu anda yakın zamanda açıklayacağımız üzere kulübümüzün gelirleri üzerindeki haciz ve temlikler nedeni ile zaten bizim bu paraları almamız mümkün değildir. Doğrudur, biz bu paraları kulübün gelirleri üzerine temlik koymak için sureti ile yani alacağımızı garanti altına alarak aktardır. Ancak en iyi ihtimalle 2 sene sonra tahsil etmeye başlayacağımız paraların faizlerini talep etmeyeceğiz. Ayrıca temlik sırası bizlere geldiği zaman kulübümüzü gelirsiz bırakmak pahasına temlikleri tahsil etme cihetine de gitmeyeceğiz. Yeri geldiğinde öteleyeceğiz, yeri geldiğinde kısmen tahsilat yapacağız ama bu tutarlar nedeni ile kulübümüzün dara düşmesine asla imkan vermeyeceğiz.

 Adana Demirspor Kulübü bağış kapısı değildir. Kimse de yapmayana neden bağış yapmıyorsun deme hakkına sahip değildir. Sorulacak bir hesap varsa, parayı tahsil etme adına kulübü nefessiz bırakmayı seçip seçmeme noktasında sorulmalıdır. Kimse şu anda tüm gelirleri hacizli, temlikli olan kulübün nasıl yaşadığını sormamaktadır. Kimse şu anda kulübün alacaklarını tahsil etme noktasında  olanların kolaylık sağlayıp sağlamadıklarını sorgulamamaktadır. Herkes varsa yoksa bizim iki sen sonra ne kadar tahsil edeceğimize bakmaktadır.  Bu kulüp şu anda uçurumun eşiğinde ise bunun sorumlusu şu ana kadar kulüpten tek kuruş tahsilat yapmadan sürekli kaynak aktaran Bekir ÇINAR yönetimi değildir. Bekir ÇINAR yönetimine de sorulacak hesap, bir gün kulübü nefessiz bırakırsa sorulmalıdır.Bekir ÇINAR yönetiminin tek bir amacı vardır; Demirspor Kulübü’nü yaşatmak ve birilerinin Adana’da tek takım kalsın projesini çürütmektir. Bunun için de sonuna kadar MÜCADELEYE DEVAM edilecektir.

 Beşinci konu; kulübümüze yapılan yardımlarla ilgilidir. Bu sezon federasyona yatırılan1 milyon TL, önceki yıllardan kalan futbolcu borcudur. Eylül ayından itibaren kulübümüze açıklamada belirtildiği gibi 750.355 TL değil, 445.925 TL yardım yapılmıştır. 445. 925 TL’nin de nereye harcandığı da kulübümüzün resmi internet sitesinde tablo halinde açıklanmıştır.

 Demirspor camiası olarak bizim de anlamakta güçlük çektiğimiz şey, tüm imkanları elinde olan ve Türkiye’de hemen hemen tüm il belediyelerinin kulüplerine kalıcı gelir sağladığı bir ortamda yaklaşık 20 yıldır neden Demirspor Kulübü’ne dikili bir ağaç bile reva görülmediğidir? 1994 yılında 1. ligde (Süper Lig) olan takımımızın bugün halen ikinci ligde mücadele vermesinden ve aradan geçen 15.5 yıllık dönemde 1. ligi hiç görememesinden kentin bir numaralı yöneticisi olan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kendisine hiç kusur yüklememesine anlam vermek mümkün değildir. Talep edilmesi halinde yönetimimizce gerekli araştırmalar yapılarak diğer kentlerde belediye başkanlarının kentin kulüplerine nasıl destek verdikleri belgeleri ile fotoğrafları ile ortaya konulabilir.

 Biz hiçbir zaman Büyükşehir Belediyesi bize yardım yapmadı demedik. Halen tesislerimizde Aytaç durak’ın ismi ve büstü, “iyi ki varsın başkanım” ibareli posteri bulunmaktadır.  Kendisinin verdiği destek kulübümüzce bunca onurlandırılmışken, samimi bir şekilde afişe edilmişken, aynı samimiyetin Büyükşehir Belediyesi’nden de beklenmesi son derece normaldir. Biz Büyükşehir belediyesinden sarı zarflarla lütuf beklemiyoruz. Hakkımız olan spor fonunun kulübümüze aktarılmasına son verilmesine anlam veremediğimizi ifade ediyor ve hakkımızı tekrar istiyoruz. Kulübümüze kalıcı gelir sağlanmasını istiyoruz. Açıkçası ülkenin 5. büyük kentinin takımı olarak çok daha küçük şehirlerin kulüplerine sağladığı imkanların bizlere sağlanmamasının hakkaniyetsizlik olduğu değerlendirmesinde bulunuyoruz. Hakkımızı istiyoruz, yapılması gerekeni istiyoruz, çok mu şey istiyoruz?