Halk arasında BAYRAKLI PARK olarak bilinen Kayalıbağ Mahalle muhtarlığının da içerisinde bulunduğu Arif Nihat Asya Parkı girişinde Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’nın büstü bulunuyor.

Her gün onlarca Tur otobüsünün geldiği, yerli ve yabancı turistlerin ilk adımı attığı park girişindeki büstün kaidesi bomboş durumda.

Herhangi bir kayıt yok…

Adana Büyükşehir Belediyesi Enformasyon Bürosu’nun da bulunduğu Tur Otobüsleri Alanı’nda sadece binadan ibaret olan ve herhangi bir şekilde Adana ile ilgili enformasyon verecek etkili ve yetkili kimsenin olmadığı bu büronun kıymeti kendinden menkul…

Adana ile ilgili broşür, tanıtıcı evrak veya bültenin bulunmadığı, büroda görevli olan kişilerin klimalı ortamda dinlenip, çalışır gibi yaptığı bu büro atıl durumda.

Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın önemli nirengi noktası olan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bende vakayiin ilk hiss-i teşebbüsü bu güzel memlekette vücut bulmuştur” sözünü ettiği Adana; büyük acılara sahne olan kadim bir kent…

İşgal döneminde Ermeni zulmünü yaşamış, "KAÇKAÇ" Olayı’nın yaşandığı bu kenti en iyi anlatan şairlerin başında gelen Arif Nihat Asya 1928’de Adana Kız ve Erkek Lisesi’nde öğretmenlik ve idarecilik de yapmış, BAYRAK şiiri ile bayraklaşmış bir kahraman…

Türk Edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Arif Nihat Asya 9.Dönem TBMM Milletvekilidir. Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş günü olan 5 Ocak’ta vefat etmesi ARİF NİHAT ASYA’yı unutulmaz kılmıştır.

Bu büyük şaire; Adana Büyükşehir Belediyesi maalesef yeterince kıymet vermemiştir.

Büstün kaidesi bomboştur. Ziyaretçiler büstün kime ait olduğunu sormakta ve Arif Nihat Asya ile ilgili hiçbir bilginin olmadığı büste bakıp, bu boş vermişliğe tepki göstermektedir.

Sözde milliyetçi-muhafazakar kesimler de bu büyük ayıp karşısında tepkisiz kalmaya devam ediyor.

Büyükşehir Belediyesi yetkili-yetkisizleri de uyumaya devam ediyor…

BAYRAK ŞİİRİ

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım!

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın

Mezarını kazacağım.

Seni selamlamadan uçan kuşun

Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

Kızıllığında ısındık;

Dağlardan çöllere düştüğümüz gün,

Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yer yüzünde yer beğen!

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!