Görülüyor ki 12 Haziran seçimleri ciddi bir yarış olacak; 8 yılı aşkın AKP iktidarının yıpranmışlığını artıran gelişmeler yaşanıyor. Şimdiye kadar mutlak doğru gibi bilinen, ancak doğrusu, Türkiye gönlümüzce yönetilsin diyen siyaset mühendislerinin ürettiği “AKP’nin seçeneği yok” sloganı bu kez itibar görmeyecek.
Unutulmasın, “ehven-i şer şerlerin en kötüsüdür”
“Wikileaks belgeri” -ki doğruluğu ABD dışişlerince kabul edildi- bir yönden de Dünya (ve Türk seçmenine) yönelik “bir iktidar alternatifi üretmelisin” mesajı olarak da manalandırılabilir.
İçeride görülen, en başta ana muhalefet CHP, birilerinin yakıştırdığı “muhalefetten çok memnun, iktidarı düşünmüyor” diye özetlenebilecek duruma ciddi bir itiraz içinde; Kemal bey rotayı “tek başına iktidar” olarak belirledi. Parlamento içi-dışı diğer muhalefette de ciddi çalışmalar var…
Deniz Baykal’a kurulan tuzak, yapılan komplo, istenenin tam tersi sonuçlara yol açtı tespitleri haksız değil. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP’de çok ciddi bir silkiniş gerçekleşti. Deniz beyin ardından CHP üst yönetimine yakıştırılan “Politbüro” eleştirisi de Merkez Yönetim ekibinin ve Önder Sav’ın görevden ayrılmasıyla karşılıksız kaldı.
Bu durum akla bir atasözünü getiriyor: “Mani zail olunca memnu avdet eder” Yani engel ortadan kalkınca yasaklanan geri döner. Gerçekten de gerek halk nezdinde yaygın olarak gerekse Baykal döneminde uzaklaşanların dönüşüne tanık olunuyor. Esasen evvelce eleştirenler eğer samimi iseler, şimdi yapacakları dönmek değil mi?
Bu arada dikkatten ve akıldan uzak tutulmamak gereken önemli husus, siyaset ve siyasi partilerin birer kültür ürünü olduklarıdır. Böyle bakınca “Kültür” sözcüğünün “Birikim” anlamı öne çıkıp, o birikimin kurumlaşmada ortak hafıza ve aklı oluşturup yönlendirici vasfı ihmal olunmamalıdır.
CHP genç Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt; Kurucu; Kader ortağıdır. CHP’nin misyonu hücrelerine nüfuz etmiş olan “Cumhuriyet değerlerini muhafaza ederek, bu değerler üzerinden Ulusu çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşımaktır”. Şansı da iktidar yolculuğunda yeni bir yapılanma gerçekleştireceği Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, CHP kültürünü özümsemiş ve o kültürü yaşatmaya azmetmiş, o kültürün örneği sayılabilecek kişiliğidir.
CHP gibi köklü partiler, Türk siyasal yaşamında gördüğümüz bazı nevzuhur partilerden çok farklıdırlar. Köklü ve misyon sahibi partilerde oluşumunu başlatıp sağladığı birikimi, “redd-i miras” yoktur.
Ötekiler, konjonktürü değerlendiren, çoğu kez milli olmayan bir sonuç için yapılanma olarak değerlendirebileceğimiz partilere en iyi örnekler Özal’ın ANAP’ı ve Tayyip Erdoğan’ın AKP’si olarak gösterilebilir. Okyanus ötesinden merhum Özal’ın ANAP’ı yerini alsın istendiğinden değil mi AKP, “Milli Görüş gömleğini” çıkaranlarca kuruldu?
Şahıslara bağlı ve hatta “Kurucu Lider” ile kaim bu tür partilerin, özdeşleştiği lider sonrası, misyonu da sona erdiğinden, devamlı olmadığı ANAP örneğinde meydandadır. Türkiye’nin siyasal konjonktürüne uygun, kurulduğunun hemen ertesinde –ANAP gibi- iktidar olan AKP’nin de, iktidarı sona erdiğinde, ömrü muhalefete yeter mi, bilinmez.
Oysa CHP 1950 seçimleri sonrasında da 1980 ihtilali ile kapatıldıktan sonra da küllerinden yeniden doğdu ve şimdi “tek başına iktidar” diyebiliyorsa bu, belli bir dönem ve belirli bir amaç için değil, Türkiye Cumhuriyeti var oldukça geçerli bir misyon ve vizyona göre kurulmuş olmasındandır. CHP Kültürü demek olan “Tarihi miras” reddolunmadan kendisini yeni şartlara uydurabilmenin olanaklı olduğuna 1970’ler dönemi en güzel örnek değil mi?
Bütün bu gerçekleri değerlendirecek CHP’lilerin ülke ve ulusun gereksindiği CHP iktidarı hedefinde, 12 Haziran’a giderken, gerek Adana gerekse ülke genelinde kendilerinden beklenen yaklaşımı göstermeleri hem genel hem parti kamuoyunun dilek ve beklentisidir.
Yorumlar
Trend Haberler
Tarımda ‘Paralel Kadrolaşma’ İddiaları Meclis Gündeminde
Çukurova Belediyesi İş Arayanları ve İşverenleri Bir Araya Getiriyor
Adana'da, Mesleki Eğitim Konferansı
MHP Adayına, Büyük Şehirde Koordinatörlük Görevi
Adana’da Uluslararası Ukrayna Okulu Açıldı: “İki Ülke Arasındaki Dostluğa Katkı Sunacak”