CHP GRUBU ADINA KONUŞTU
Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nin dün gerçekleştirilen mart ayı üçünü oturumunda CHP Grubu adına gündem dışı söz alan Vahap Çolak, Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı iş kazaları ve işçi ölümleriyle ilgili verileri meclis üyelerine aktardı.
20 YILIN AĞIR BİLANÇOSU
1993-2013 yılları arasında 1 milyon 928 bin 184 iş kazasının yaşandığını, aynı dönem içinde 24 bin 559 işçinin öldüğünü belirten Çolak, “Her yıla bin işçi düşüyor. Her gün 2-3 işçi ölüyor işyerlerinde. Bu kazaların 1 milyondan fazlası son 10 yılda gerçekleşmiş. İşgöremez hale gelen yani sakat kalan işçi sayısı ise 46 bin 358. Savaşa girsek bu kadar şehit, bu kadar yaralı vermeyiz” dedi.
HİÇBİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYORUZ
Geçen yılın ilk iki ayında 185, bu yılın ilk iki ayında ise 206 işçinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini vurgulayan CHP’li Çolak, “Tablo ortadayken biz rahat rahat uyuyabiliyoruz. Çünkü hiçbir şey yokmuş, 1 milyon 928 bin kaza bizi ilgilendirmiyormuş gibi davranıyoruz. Son derece duyarsızız. Özellikle de yetkililer çok duyarsız. Her iş kazası olduğunda, her bir canımız gittiğinde bağırarak, ‘Kimse merak etmesin, gereken her şey yapılacak’ diyorlar. Peki soruyorum; Soma’da diğer, Ermenek’te ya da asansör faciasında tutuklanan bir tek insan var mı? Ceza alacak ya da ceza almış bir tek insan var mı? Bir toplum ölüme duyarsızlaşıyorsa çok şeyini yitirmiş demektir” diye konuştu.
GELEN İŞÇİYE VURUYOR, GİDEN İŞÇİYE VURUYOR
Konuşmasının devamında CHP Adana Milletvekili Turgay Develi’nin gündeme getirdiği, belediye çalışanlarının “Ülkücü İşçiler Derneği”ne zorla üye yapılıp, düzenli olarak aidat ödemeleri yönündeki baskı iddialarını da anımsatan Vahap Çolak, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün hafta başındaki sözlerine gönderme yaparak şöyle konuştu:
“Sayın Başkan, işçi çıkarılmasıyla ilgili olarak ‘Ben verimsiz olanı çıkaracağım’ diyordu. Krize giren vuruyor işçiye, işçi fazlalığı olan vuruyor işçiye, gelen vuruyor, giden vuruyor. Gelir dağılımı adaletsizliğini de hiç söylemiyorum. 400-500 liraya bürolarda çalışan kadınlar, genç kızlar, çocuklar, yetişkinler var. Yığınla insan var. Bugün de işçilerin Ülkücü İşçiler Derneği’ne üye olmaları ve aidat ödemeleri istendiğini duyuyoruz. Yani güç yine işçilere, çalışanlara yetiyor”.
YAŞAR KEMAL DE FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA DA BUNU HAK ETMİYOR
Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Türk edebiyatının büyük ismi Yaşar Kemal ile “Türkçe benim ses bayrağımdır” diyen Adanalı şair Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Adana’da ne bir heykelinin ne de adlarını taşıyan bir sokağın bulunduğunu ifade eden CHP’li Vahap Çolak, “Ölümlere duyarsızız olmamızın en önemli nedeni tarihsel, kültürel ve sanatsal birikimlerimize sahip çıkmamamızdandır. Acı verici. Fazıl Hüsnü Dağlarca da Yaşar Kemal de bunu hak etmiyor” diye konuştu.
KENAN EVREN’İN ADINI ADANA’DAN SİLELİM
Konuşmasının sonunda AKP ve MHP’li meclis üyelerine çağrıda bulunan Vahap Çolak, 12 Eylül’ün ulus devlet ve Cumhuriyete ait bütün kavramları yıkan, insanları birleştirecek bütün kavramları da yerle bir eden bir darbe olduğunu vurgulayıp, “Bugün bu ülkeye daha fazla kötülük yapan biri varsa çıkın söyleyin. Böylesine zararları olan bir darbenin mimarı olan Kenan Evren’in adını silmeyi de unutuyoruz. Sizden rica ediyorum. Lütfen Kenan Evren’in adını Adana’dan silelim” şeklinde konuştu.