1998 yılında yaşanan Adana – Ceyhan Depreminin üzerinden 16 yıl geçti.

Depremde yitip giden 145 can ve bu kâbusu yaşayan bin 517 vatandaşımız yaralanmıştı. Depremde 48 bini az hasarlı, 19 bini orta ve 9 bini ağır hasarlı olmak üzere yıkılanlar da dâhil 76 bin konut ve işyerinin depremden etkilendi.

Aradan geçen 16 yılda “Adana için önlem alındı mı” diye sorarsanız, maalesef “evet” yanıtını veremeyeceğim. Bir doğa olayı olan depremin önüne geçebilmenin elbette mümkün olmadığını biliyoruz. Ancak depremin afet olmasını engelleyebiliriz. Bunu da İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nazım Biçer’in söylemlerini hatırlatarak örnekleyelim;

“ Depremin önüne geçemeyiz. Asıl hedef, doğa olaylarının doğal afete dönüşmesinin önüne geçmek, yer hareketlerine ve zemine uygun yapı üretebilmek, depremi tehlike olmaktan çıkartmaktır. Depremler ve diğer felaketler yaşandığı günlerde gündemi meşgul etmekte, önlemler sıralanmakta ancak bir süre sonra unutulmaktadır. Amacımız yaşanan acıları depreştirmek değildir. Biz Adana- Ceyhan depreminin 16. yılında, insan hayatına mal olan şartların ortadan kaldırılması gerekliliğine işaret etmekteyiz. Biz, aynı zamanda deprem önlemleri adı altında depreme karşı kentlerimizi, binalarımızı hazır hale getirmek iddiasıyla başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin tarif edilen amaca ne kadar hizmet edeceğini de sorgulamaktayız. Ülkemizde, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında, kentsel değerler, kentlilerin ortak kullanım alanları, kent merkezinde bulunan yüksek rant sağlayacak alanlar, kıyılar, meralar, stadyum alanları, kışlaklar, sit alanları ve benzeri tüm varlıklar sermaye gruplarının kullanımına açılmaktadır. Teknik, bilimsel ve mesleki gereklilikler kar hırsı nedeniyle göz ardı edilmektedir. Kamusal ve yargısal denetim askıya alınmaktadır. Meslek odalarının kamu adına yaptığı denetim ortadan kaldırılmaktadır”

Evet, İMO Başkanı Biçer’in altını çizdiği konular bunlar. Bize düşen bu söylemleri yaymak özellikle de yetkililerin duymasını sağlamaktır. Ben sen demeden el ele vererek Depremin etkilerini en aza indirmenin yollarını bulmalıyız.

Aksi takdirde, yitip giden canların mesuliyetini bizde almış oluruz.

Aslında Başkan Uludağ’ın anlattıkları sorunlar bilinen bir gerçek. Sorunların aşılması için birlik ve beraberlik başta olmak üzere irade gerekiyor.  Umarız Başkan Uludağ, söyledikleri projelerin hayata geçirilmesi konusunda istekli olur ve bu sorunlar planlanan projelerle çözülür.

Yoksa Türkiye’nin yıldızı olabilecek Sarıçam, Adana’nın en geri ilçesi konumuna düşer…

*Ramazan’ın gelmesiyle oruç tutmaya başlayan STK yöneticisinin her gün 12:00’ye kadar uyuduğundan haberdar mısınız?

* CHP Kadın Kolları Başkanı Rukiye Çinkılıç’ın, bazı Partili Milletvekillerinin Emine Ülker Tarhan’ı Cumhurbaşkanlığına aday göstermeye hazırlanırken, Adana Tabip Odası ziyaretinde “Kadın Cumhurbaşkanı” talebiyle karşılaşması sırasında zor anlar yaşadığından haberdar mısınız?

*Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman’ın hekimlere yönelik açıklamalarının sadece Diş Hekimleri’nce değil, tüm hekimlerce takdir topladığından haberdar mısınız?

* Adana Demirspor Basın Sözcüsü olan İş adamı Tamer Gülcan’ı ilk önce kimin tebrik ettiğinden haberdar mısınız?