MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 3 günlük Adana gezisinin son gününde " Milliyetçi Hareket Partisi,
bu milletin bekası için henüz son süzünü söylememiştir. Gerekirse eskiye döneriz, kelleyi bu ülkenin
birlik, dirliğini korumaya adamışız. İktidarı gelip ülkeyi parçalamaya çalışanların karşısına dikileceğiz" dedi.
Salonu dolduran binlerce MHP'li, bu sert sözler karşısında galeyana gelip aya kalktı.
Alkışlar dakikalarca sürdü.
Sayın Bahçeli'nin "Son sözümüzü söylemedik. Gerekirse eskiye döneriz" sözleri, salonu dolduran
Ülkücüleri yüreğinden yakaladı.
Bu sözler, yıllardır susuz kalan Ülkücülerin militan ruhlarına sanki şifa verdi.
Çoşku tavan yaptı.
Hem öylesine tavan yaptı ki, bir an ülkücülerin ellerinde Türk Bayraklarıyla sokağa fırlayabileceklerini düşündüm.
Sayın Bahçeli'yi, Genel Başkan seçildiği günden bugüne kadar sürekli takip ederim.
Konuşmalarında , kimseyi incitmeme adına özenli kelimeler seçer, bu da ne halk üzerinde nede, Ülkücü
taban üzerinde fazla heyecan yaratmaz.
Miting alanlarında da, kapalı salon toplantılarında da durum aynıdır.
MHP'li dostlarım bana kızmasınlar ama, sayın Bahçeli konuşur, karşısındakiler dinler ve el alışkanlığı
ile ayıp olmasın diye alkışlar.
O alkışlarda Ülkücülerin yüreği ve gerçek duyguları yoktur.
O militan eğo hep baskı altında tutulur.
Sadece lidere saygı vardır.
MHP tabanı, liderine asla saygıda kusur etmez.
"Kusur etmeme" adına da, liderin söylemi ne olursa olsun daima onu alkışlarıyla destekler.
Ama bu kez öyle olmadı.
Sayın Bahçeli, üç kelimelik bir cümle ile tabanı ayağa kaldırdı.
Bu çoşku, sanırım Sadece Adana'da değil, ülke genelinde tüm ülkücü camiada heyecan yarattı...
Ayrıca MHP Lideri Bahçeli'nin "AKP'nin gizli gündemi var. Cumhuriyetin temel kazanımları yok
ediliyor. Milli değerlerimiz yıpratılıyor, etnik ayrımcılık ve PKK'nin siyasallaştırılması AKP İktidarının
gizli gündem maddelerinden sadece bir-kaçıdır. Bu nedenle 12 Haziran seçimleri bir kader anıdır" diyerek,
ülkenin ciddi bir yol ayırımına geldiğine dikkat çekmesi, büyük takdir topladı.
Sayın Bahçeli üç günlük Adana gezisi sırasında, seçmenin bu seçim sürecini iyi kullanması gerektiğinin altını çizdi.
Ülkenin parçalanma riskine dikkat çekti.
Ve hepsinden önemlisi AKP İktidarının üçüncü dönem yönetime gelmesinin, Türkiye'nin felaketi olacağını önemle vurguladı.
Ve... Bir de Adanalı'ların yüreğine su serpti.
AKP mağduru Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ı yanına alıp yedi düvele "bakın yine birlikteyiz"
mesajı verdi.
Dileriz bu mesaj uzun vadeli birlikteliklerin başlanğıcı olur.
Sayın Bahçeli, AKP'yi Adana'dan silmek için, sayın Durak'ın bu sarsılmaz politik gücünden faydalanır.
Çünkü dostun düşmanın ortak görüşü şu ki;
"Bir Durak = 2 milletvekili demektir.
Bekleyip görelim bakalım...
Arkasında büyük bir heyecan fırtınası bırakıp giden sayın Bahçeli, AKP İktidarının kaosa sürüklediği Adana için, kalıcı bir hal
çaresi bulacak mı ? Yoksa mağduriyetinin devam etmesine izin mi verecek ?
