Sütcü, Adana Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen; ‘Aile Şirketlerinin Kurumsallaşmasında EFQM Modeli’ konulu toplantıdaki konuşmasında, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir araştırma sonucuna göre, aile şirketlerinin ekonomiye büyük katkı sunduğunu, başka bir araştırmaya göre de Türkiye'deki ortaklıkların yüzde 90'ının aile şirketi olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Bugün Türkiye'de kendi pazarında lider konuma gelmiş, uzun yıllardır başarıyla yönetilen aile şirketlerini görmenin mümkün olduğunu belirten Sütcü, "Dünya üzerinde örneklere bakacak olursak aile şirketlerinin sadece yüzde 3'ü 3. kuşağa kadar ayakta kalabiliyor. Buna karşın 750 yıl yaşayan aile şirketleri de bulunuyor. Uzun ömürlülüğü neyin sağladığı konusundaki araştırmalar incelendiğinde ise temelinden kurumsallaşma çıkıyor. Çünkü, bir aile şirketi ne kadar kurumsal olursa o kadar verimli iş ortamı yaratılır ve sürekliliği de o kadar kalıcı olur" dedi.
Bunun için de her şirketin bir anayasasının bulunması ve aile şirketini oluşturan tüm ortakların bu anayasaya harfiyen uyması gerektiğini ifade eden Sütcü, şöyle devam etti:
"Aslında aile şirketi olsun ya da olmasın her şirketin mutlaka bir Anayasası zaten olmalı. Aile şirketlerindeki başarılı örneklere karşın bazı aile şirketlerinin büyüdükçe iş yükünün artmasına paralel sorunları da artabiliyor. Şirketlerin bu sorunları önceden öngörüp, planlarını buna göre yapması da büyük önem taşıyor. Bunun yanında geleneksel aile şirketi kültürünü sürdürmek de çok önemli. Bir önceki nesil, kendisinden sonra gelecek nesle o kültürü aktarmayı da bilmeli. Bu bilinçle yetişen yeni nesillerin sürdüreceği aile şirketleri daha uzun ömürlü olacaktır."
Hızlı karar verebilme ve büyüme yeteneklerinin aile şirketlerinin en güçlü yönleri arasında bulunduğunu söyleyen Sütcü, "Akşam alınan karar sabah uygulanabiliyor. Ancak nesiller ilerledikçe ve aileler büyüdükçe iş ve aile rollerinin birbirine karışması, işle ilgili konuların aile ilişkilerini zedelemesi ya da aile ile ilgili sorunların iş ilişkilerini zedelemesine de tanık olabiliyoruz. İşte bu sorunun çözümünün temelinde de kurumsallaşma yatar. Kurumsal bir firmada bu tür zedelenmelere izin verilmez. Sevgi ve duyguların yerini işletmede akıl almalıdır. Çünkü, işe karıştırılan duygusallık hata yapılmasına neden olur ve sağlıklı karar alınmasını engeller" diye konuştu.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesinde de çeşitli alanlarda faaliyet gösteren son derece başarılı bir şekilde yönetilen çok sayıda aile şirketi bulunduğunu belirten Sütcü, şunları kaydetti:
"Ben de bildiğiniz gibi bir aile şirketinin mensubu ve yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyorum. Firmamızın temeli 1960'lı yıllarda küçük bir ticarethane olarak atıldı ve aile şirketi kültürüyle bugünlere kadar geldi. Kardeşlerimle birlikte yönetim kurulu olarak hepimizin hedefi sahip olduğumuz kültürü bizden sonra gelecek nesillere aktarmaktır."