Malum bu iki hafta siyaseten hararetli günler musallat yine.
Genel başkanlar seçilecek, ülke gündemi zaten yangın yeri, dünyada eşi benzeri olmayan bir coğrafya,
hızla yaşanan mevzular değişiyor...
Fakat arada insanı gülümseten gelişmelerde olmuyor değil hani.
İşte onlardan birisi, üstelik ADANA'da...
Durun şaşırmayın hemen ADANA deyince !
Ülkede yaşanan bu hara gürenin arasında "Nasır tutmuş vicdanlara" kazıyıp kazıyıp bir yer açmaya çalışanlar da var...
İşte ÇUKUROVA BELEDİYESİ...
Başkan SONER ÇETİN, "Yaşam Suyu" projesiyle susuzluk çeken sokak hayvanlarını düşünerek park ve refüjlere su kapları yerleştirtti. Hatta daha ileri giderek, parkların bazılarına ilk yardım malzemeleri koydurttu.
Kediler için de belli yerlere ciğer servisleri yapıldı. Bu sıradanmış gibi görünebilir fakat, mesaiye başlamasından bir ay sonra hayvanlar için bir şeyler yapan bir belediye başkanından bahsediyoruz.
Giderek ısınan yerküre de, açlık ve susuzluğun ne olduğunu bilen belediye başkanları olması umut verici. Bugünlerde de "Mama" servisleri de yapılıyor ağaç köklerine.
Kendileri gibi, vatandaşları da duyarlı olmaya çağırıyor başkan ÇETİN, "Bir kapta su da siz koyun" diyor.
Hayvanları gülümseten bir başkan...
Hayvan sevgisinin,canlıyı sevmenin,dolayısıyla insanı sevmenin temel göstergelerinden birisi olduğu gerçek.
Benim bir köpeğim var, adı ALEX... Daha bir başka bakıyorum diğerleri gibi sokaklara !
Yiyecek bir kırıntı arayan, yada 50 dereceyi bulan şu havada bir damla suyu...
Sıcaklarla nasıl baş ettiklerini, nasıl aç ve susuz kaldıklarını, ben ve benim gibi hayvan sahipleri, yada hayvanseverler anlar.
Belki de bunu gördü diğer belediye, BÜYÜKŞEHİR...
Hayvan ambulansları, bakımı ve " Sokak hayvanları ve doğal yaşam festivali" düzenleyerek, üzerine bastığımız topraklarda hakkı olan, beraber bir yaşamı paylaştığımız sokak hayvanlarına dikkat çekmeye çalıştı BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ. Ayrıca "153" telefon hattıyla yaralı ve zor durumda kalan sokak hayvanları için yardım hizmeti veriyor.
İki belediyenin ortaya koyduğu bu özveri takdir edilmeli... En azından iyi insanların vicdanında böyledir.
Gelişmiş toplumlar, medeniyetler,sokakta yaşayan hayvanlarına gösterdiği önemle de ölçülür.
Unutmayalım...
Siyasetin isli eli yüzümüze,hayatımıza çarparken her defasında, sevgi damlayan salyalar belki yıkar ruhumuzu !
"Eğer cennete köpekler yoksa,bende onların gittiği yere gitmek istiyorum" diyenlerdendim.
İşte bu nedenledir ki, kuşlara,kedilere,köpeklere uzanan ellerin cömertliği, insanlara zaten deyeceğindendir tüm umudum.
