Geçtiğimiz hafta yapılan Adana Büyükşehir Belediye Meclis toplantısı, ilginç diyaloğlara sahne oldu.

 Meclisi takip eden herkes artık ,Büyükşehir Belediye Meclisi çatısı altında gerçekten de, bir imar

Partisi olduğunun farkındalar.

Örneğin, geçtiğimiz hafta ele alınan ama ellerinde patlayan E-5 üzerindeki otel arazisi.

Eğer uyanık arsa sahibi acele edip “satılık” ilanı vermeseydi ve iş bozulmasaydı, bu “ballı” imar tadilatı kaynayıp gidecekti.

Emanetçi Başkan vekilinin 7 maddelik gündem bittikten sonra, gündeme alınmasını istediği “Turizm alanı” imar tadilatı, büyük bir rezaletten geri dönüştü.

Zihni Aldırmaz’ın önerisiyle, arsanın eski haline getirilmesi teklif edildi.

Şimdi bu arsa eski haline gelir mi gelmez mi ? onu bilemem.

Bu konularda bilgi sahibi değilim.

Ama basit bir mantık yürütürsek eğer, “kazanılmış hak geri alınmaz” ilkesiyle, önerinin pek de gerçekci bir öneri olmadığı sonucuna ulaşabiliriz.

Neyse , sorun bu şekilde deşifre olan imar tadilatı istemleri değil.

Asıl sorun deşifre olmayan imar tadilatlarında.

Ve şaibelerle anılan bu imar tadilatlarının akıbetinde.

Bayramdan önce, sevgili Durak terminatörüm, canım dayım sayın Mustafa Tuncel’den bu milyon dolarlık arsaların akıbetinin ne olacağını sormuştum.

Yanıt alamadım.

Önemli değil.

Dayıdan yanıt gelmese de,

Bayram sonrası yapılan belediye meclis toplantıları, bu arsaların akıbetleri konusunda ciddi ip uçları verdi.

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nin imar partisine mensup üyeleri kendi aralarında “açmaza” düşmüşler ki,

Önüne gelen dosyada, arsa sahiplerinin ismini dahi bilmeyen İmar Komisyonu Başkanı Ahmet Cevdet Yağ, “imar konularında çok büyük güçlük çekiyoruz. Karşılıklı güven eksikliği var. Bunun giderilmesi lazım” diyor.

Bu saptamalar, benim yada dışarıdan herhangi birinin saptamaları değil.

Bu saptamalar, büyükşehir belediyesi imar komisyonu başkanına ait.

İmar komisyonu başkanı, ipliğin pazara çıktığının farkına varmış olmalı ki, “aramızda güven sorunu var” diyor.

“Güven sorunu” bu rafa kaldırılacak, yada duymazdan gelinecek bir laf değil.

Hani sevgili dayım, “uyum içinde çalışan bir belediye meclisi var” diyor ya…

Yanılmış !

Ortada güven- müven yokmuş.

Muhalefet başlamış.

Üyeler yüksek sesle konuşmaya başlamışlar.

Demek ki, bu güzide meclis içinde imar partisinin icraatlarına gözü kapalı “evet” demeyen yürekli adamlar da varmış.

İzleyip görüyoruz. Bakalım bu imar komedileri daha ne kadar devam edecek.