Gündem

Sokak Hayvanları Sorunu Nasıl Çözüme Kavuşacak?

Türkiye'de sokak hayvanlarının (özellikle köpeklerin) sayısı, refahı ve insanlarla olan ilişkisi, son yılların en kutuplaştırıcı ve karmaşık sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bir yanda hayvanların "yaşam hakkını" savunan ve onların kötü muameleye karşı korunmasını talep eden hayvan hakları aktivistleri; diğer yanda ise özellikle sahipsiz köpeklerin yarattığı güvenlik endişelerini (saldırı vakaları, kuduz riski) ve kontrolsüz popülasyon artışını dile getiren vatandaşlar bulunmaktadır.

Abone Ol

Bu toplumsal gerilim, siyasetin de ana gündem maddelerinden biri olmuş ve mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun yetersiz kaldığı konusunda bir fikir birliği oluşmuştur. En son haber başlıkları, Meclis'e gelmesi beklenen yeni yasa taslağı üzerine yoğunlaşmıştır. Güncel haberler, bu taslağın "kısırlaştırma seferberliği", "barınak koşullarının iyileştirilmesi" ve "sahiplenmenin teşviki" gibi maddeleri içerdiğini, ancak "uyutma" (ötanazi) seçeneğinin de tartışıldığını aktarmaktadır.

Kısırlaştırma Seferberliği ve Barınakların Rolü

Sokak hayvanları popülasyonunun kontrol altına alınmasındaki en bilimsel ve insani yöntem olarak "kısırlaştırma" (sterilizasyon) öne çıkmaktadır. "Kısırlaştır, Aşılat, Yaşat" modeli, hayvanın alındığı yere geri bırakılmasını (eğer saldırgan değilse) öngörmektedir. Ancak, mevcut kısırlaştırma hızının, üreme hızının çok gerisinde kalması, sorunun büyümesine neden olmaktadır. Haberler, birçok belediyenin bu konuda yetersiz bütçe ve personel kaynağına sahip olduğunu, bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yönetimler arasında topyekun bir seferberlik başlatılmasının planlandığını bildirmektedir.

Barınakların (Geçici Hayvan Bakımevleri) durumu da tartışmaların odağındadır. Hayvan hakları savunucuları, mevcut barınakların çoğunun "yaşam alanı" değil, "ölüm kampı" koşullarında olduğunu, hayvanların kötü koşullarda tutulduğunu iddia etmektedir. Yeni yasal düzenlemeyle barınak standartlarının yükseltilmesi ve denetimlerin sıkılaştırılması hedeflenmektedir. Hayvan hakları ihlallerine ilişkin Haber görüntüleri, sosyal medyada büyük tepkilere yol açmaktadır.

Güvenlik Sorunu ve "Uyutma" Tartışması

Sorunun diğer boyutu ise kamu güvenliğidir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bisiklet sürücülerini hedef alan sahipsiz köpek saldırılarına ilişkin son dakika haberleri, toplumsal endişeyi artırmaktadır. Kuduz riskinin bulunduğu bölgelerde yaşanan panik de bu endişeyi körüklemektedir. Bu noktada, bazı kesimler, Batı ülkelerindeki (İngiltere, ABD gibi) uygulamaları örnek göstererek, "sahiplendirilmeyen" veya "agresif" olduğu tespit edilen hayvanların "uyutulması" (ötanazi) seçeneğinin de yasal olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır.

Bu "uyutma" önerisi ise hayvan hakları savunucuları tarafından "katliam" olarak nitelendirilmekte ve sert bir şekilde reddedilmektedir. Onlara göre çözüm, hayvanları öldürmek değil, yasa dışı üretimi (merdiven altı petshoplar) ve sokağa terk etmeyi (çip takibinin etkinleştirilmesi) engellemekten geçmektedir. Bu derin toplumsal bölünmeyle ilgili Son Dakika gelişmeleri, Meclis'teki komisyon çalışmalarının ne kadar zorlu geçeceğini göstermektedir.

Flaş haberler, son dakika olarak, bu yasa taslağının tüm tarafları (belediyeler, STK'lar, veteriner odaları, mağdur aileler) memnun edecek bir "orta yol" bulmaya çalıştığını aktarmaktadır. Haberler son dakika gelişmeleri olarak, hayvanlara eziyetin cezasının artırılmasının (hapis cezası) da yeni düzenlemenin önemli bir parçası olacağını belirtmektedir. Bu hassas denge, Türkiye'nin vicdani ve sosyal bir sınavı olarak görülmektedir.