25 Yıldan söz ediyoruz, az değil. Bir ekip kendilerince bir sevda ile yola çıkmıştı. Aytaç Durak, hırsı ve azmiyle birinci adamdı. Etrafında sürekli gelip geçici dinamikler vardı ama birkaç isim işte bu 25 yıllık tarihin başrollerini paylaştı.
Bugün gelinen noktada o ekipte yer alan isimler büyük bir kesim tarafından çok katı bir dille eleştiriliyor. Her satır ve sütunlarında bedbaht kaderli kentin baş sorumluları olarak gösteriliyor, işaret ediliyor.
Onlar Türk siyasi tarihinin kültleşmiş isimleriyle Adana'nın iktidarı olarak hangi isimlerle çalışmadı ki? Ülke siyasetinde ne denli büyük devinimler olsa da, Özal'dan Ecevit'e, Demirel'den Çiller'e, hatta Tayip Erdoğan'la bile teşvik-i mesai yaptılar.
Türkiye'nin liderleri değişti ama onlar Adana'da, aktif siyasetin baş aktörleri olarak, dinamikler ve unsurlar üzerinde hep etkin oldular.
İşte başını Aytaç Durak'ın çektiği, 25 yıllık tarihi yolculuğun en yakın tanıklarından birisi de bugün onca siyasi çalkantıdan sonra Adana Büyükşehir Belediyesi koltuğuna oturan Zihni Aldırmaz.
Teknik adam olarak yönlendirdiği uzun sürecin sonunda birinci adam oldu, koltuğa oturdu. Çevresel faktörler, siyasi devinimler ve bütünüyle süreç onu birinci adamlığa getirdi. Aldırmaz 25 yıllık Adana yolcululuğunun en yakından tanıklarından.
Seyhan Oteli'nde sabah kahvaltısında oldukça itidalli ve yapıcı bir halet-i ruhiye içerisindeydi. Siyasi söylemlerden arınmış, hoşgörü ve yapıcı tutumu belli ki yapay değildi.
Dengelerin alt üst olduğu Adana meclisinde üzerinde konsensüs sağlanabilinen isim olması bu duruşu ve tavrının altını doldurur nitelikte.
Aldırmaz için 25 yıllık statükonun, 'değişimci' karşıtları bir çok şey söyleyebilir. İhtiraslı bir liderlik özelliği olmadığı yorumu yapılabilir. Ama kentin ihtiyaç duyduğu aklıselim, sağduyu ve itidalin Aldırmaz'ın muhtevasında sağlamca yer ettiği aşikâr.
Siyasi eleştiriler olmakla birlikte, bunlardan arınmış iyi bir tespit Aldırmaz'ın idareciliği. 'En fazla üst kata çıkarım' deyişindeki mütevazı esinti, onun hoyrat bir şoven olmadığının, siyasi şehvete karşı koyabilecek olgunluğa varacak kadar yol almış olduğunun işareti.
Aldırmaz ile ilgili 5 Ocak sohbetimiz de siyaset yoktu. Artık herkesin ihtiyaç duyulduğunu kavraması gerektiği gibi, kahvaltı boyunca 'Adana'ya ne koyacaksınız?' sorusunun cevabı arandı, projeler soruldu.
Daha iyisi, bugün muhalefetin bedbaht kaderin baş sorumluları arasında gösterilen işte o adamın hala söyleyecek bir şeyleri olduğunu görmek kent adına sevindirici bir durum. Onu övmüyor, Adana'nın bu dehlizden çıkabilmesi için elzem olanlara vakıf olduğundan dem vuruyorum.
Bir de…
Geride kalan, başkan vekilliği seçimi sürecindeki utanç günlerini, 'Hatırlamak istemiyorum' demesindeki aristokrat tavrını sevindirici bulduğumu belirtmek isterim.
Umarım Aldırmaz'ın, katılımcı yönetim, yani yönetişim pratiği, karamsarlık dehlizlerinde boğuşan Adana için iyi bir ipucudur. Kentlilerin, koltuğu bıraktığında onu iyi söylemlerle yad etmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Eminim Sayın Aldırmaz da bu nüansı atlamayacaktır.