Sevgi ve sevgili kavramının memleket adına kullanılması, ancak bu kadar güzel bir cümleyle dillendirilebilir. Onlar; serüvenci ruhların, tüm yüreklere umut taşıdığı birden bin olanlar. Onlar ki; ekmeği ve hayatı paylaşıp, emeği yüce kılanlar. Her biri mücadele geleneğinin birer sembolü, omuzlarında dünyayı taşıyanlar…

TMMOB; 9 Şubat itibarı ile memleketin 8 değişik noktasından, sevgilim memleketim sloganıyla ” ülkemize, halkımıza, mesleğimize sahip çıkıyoruz” diyerek yürüyüş başlattı. Torba yasa ile hedeflenen; TMMOB’nin sus pus edilmesine, bölünüp parçalanmasına, dayatılan haksızlıklara, yalana, talana, halkın ortak değerlerinin (meralarının, ormanlarının, sulak alanlarının, derelerinin, toprağının, havasının, suyunun) peşkeş çekilmesine dur demek için binlerce mühendis, mimar ve şehir plancı, öğrenciler, TMMOB ve çevre dostları 14 Şubat Cumartesi günü Ankara’da buluştu. 43. Olağanüstü Genel Kurulun yapıldığı 14 Şubatta, en büyük sevgilinin memleket olduğu ve yapılan konuşmalarda; TMMOB’nin dayatmalara, ayar çekmeye çalışılmasına boyun eğmeyeceği vurgulandı. Ve; “Çünkü TMMOB, bu ülkenin taşına, toprağına işlendi. Çünkü TMMOB, bu ülkede deresine sahip çıkan Emine Teyze demek. Çünkü TMMOB, bir avuç kömür için bir ömür veren maden işçisi demek. Çünkü TMMOB, bu ülkenin aydınlık yüzü demektir” dendi.

Genel Kurulun yapıldığı salonunun hınca hınç dolduğu toplantıda; genel kurulu; üyeler ve misafirler koridorlarda, bekleme salonlarında, teras katında ve yemek salonunda bulunan televizyon ekranlarından takip ettiler. Binada kendisine ayakta dahi yer bulamayan mühendis, mimar ve şehir plancıları ise sokağa taştı. Birçok muhalefet milletvekilinin, sendika temsilcilerinin, çevre ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının misafir olarak katılıp destek verdiği genel kurulda, yapılan konuşmaların tamamında iktidarın TMMOB’ye yapacağı müdahalenin yanlışlığı dile getirilip, genel kurul sonuç bildirgesinin Kızılay Güven Parkta okunacağı belirtildi. Genel kurulda konuşmacı olan çevre inisiyatiflerinin temsilcilerinin konuşmalarında, kendilerine gösterdikleri bilimsel ve teknik destekten ötürü, TMMOB’ye, Çevre Mühendisleri Odasına ve Genel Başkanı Baran Bozoğlu’na teşekkür edilmesi çok anlamlıydı.

Genel kurul sonrası binlerce TMMOB üyesi mühendis, mimar ve şehir plancı Kızılay’a doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasın ana caddelerin güvenlik güçlerince kapatılmasından dolayı ara sokaklardan parka giriş yapıldı ve genel kurul sonuç bildirgesi okundu. TMMOB; dün olduğu gibi bugünde, halktan saklanmaya çalışılan gerçekleri halka anlatmaya devam etmiş ve bu yolda asla boyun eğmemiştir.

14 Şubatta Olağanüstü Genel Kurul yapan TMMOB ve bağlı odaları, 15 Şubatta Nükleer Karşıtı Platformun Mersinde düzenlediği yürüyüşe katılmış, nükleere hayır diyen binlerce yurttaşla beraber yan yana durmuştur. Söküm için ülkemize getirilen atık yüklü ve radyoaktivitesi yüksek gemide ölçüm dahi yapamayanların, nükleer santral yapmaya çalışmalarının yanlışlığı dile getirilmiştir. Memleketi, halkın ortak değerleri, yaşamın sürdürülebilirliği ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak için mücadele etmenin ne denli önemli olduğunun anlaşılması çokta güç olmasa gerek. Bu toprakların usta şairi rahmetli Adnan Yücel’in şiirinden bir kesitle sözlerimi bitiriyorum.

İmgelerin en ulaşılmaz doruğunda

Ey her şey bitti diyenler

Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler

Ne kırlarda direnen çiçekler

Ne kentlerde devleşen öfkeler

Henüz elveda demediler

Bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.