Uzmanlara göre, özellikle otonom araçların çoğalmasıyla birlikte “beyaz ışık” sistemi devreye alınabilir. Yapılan son araştırmalar, bu uygulamanın hem araç trafiğini hızlandırabileceğini hem de yaya güvenliğini artırabileceğini ortaya koyuyor.
YÜZ YILLIK SİSTEM ARTIK YETERSİZ Mİ?
1920’lerden bu yana kullanılan üç renkli ışık sistemi, teknolojinin gelişmesiyle birlikte tartışmaya açılmış durumda. Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi’nde yürütülen yeni çalışmalar, beyaz ışığın gelecekte trafik yönetiminde önemli bir rol üstlenebileceğini gösteriyor.
OTONOM ARAÇLARA YENİ SİNYAL
Beyaz ışığın temel işlevi, sürücülere “otonom araçların hareketlerine uyun” mesajı vermek. Araştırmacılara göre bu yöntemle, trafik akışında yüzde 25’e varan iyileşme sağlanabilir. Aynı zamanda sürücü ve yayalar için güvenliğin de ciddi ölçüde artacağı belirtiliyor.
GERÇEK ORTAMLARDA TEST EDİLECEK
Yeni sistemin uygulanabilirliğini ölçmek amacıyla test alanları oluşturuluyor. Bu denemeler, olası sorunları daha büyük ölçekli uygulamalardan önce ortaya çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca teknoloji şirketleri ve otomotiv sektöründen paydaşlarla yapılacak iş birlikleri sayesinde projenin geleceği değerlendirilecek.
YAYALAR İÇİN DE ANLAMLI BİR SİNYAL
Beyaz ışığın sadece araçlara değil, yayalara da güven verici bir işaret olacağı vurgulanıyor. Doğru tasarlanması halinde bu yeni renk, kent yaşamında daha güvenli bir ulaşım düzeni sağlayabilir.
GELECEĞİN TRAFİK YÖNETİMİ
Otonom araçların hızla günlük yaşama girdiği bir dönemde, dört renkli trafik ışığı uygulaması şehirlerin geleceğinde kritik bir rol oynayabilir. Hangi ülkelerde ve ne zaman hayata geçirileceği ise merak konusu. Ancak uzmanlara göre, beyaz ışık tartışması trafik yönetiminde yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
