İstanbul Sözleşmesinden tek taraflı çıkılmış olması ve ardından 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun tartışılmaya açılmasına Adana Yerel Eşitliği İzleme Bileşenlerince protesto edildi. Atatürk PArkında Bulunan Anıt önünde bir araya gelen Adana Yerel Eşitliği İzleme Bileşenlerince yapılan açıklamada Kadının yaşam hakkının pazarlık konusu yapılamayacağı vurgulandı. Adana Yerel Eşitliği İzleme Bileşenleri adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"YAŞAM HAKKI VAHŞİCE İHLAL EDİLDİĞİNİ GÖZLEMLİYORUZ"

"Ülkemizde kadına yönelik şiddetin giderek arttığını, en temel insan hakkı olan yaşam hakkının vahşice ihlal edildiğini endişeyle gözlemliyoruz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi Devletin şiddete yönelik politikalarıyla birebir ilgilidir. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve şiddete uğrayan kadınların korunması devletin sorumluluğundadır.

Kadınlar; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığa, cinsiyet eşitsizliğine, sömürüye, ev içi ve toplumsal şiddete karşı mücadele ederek dayanışma ruhuyla bir araya gelmekteler. Adana Yerel Eşitliği İzleme Bileşenleri olarak kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve etkin bir mücadele için toplumu, ilgili kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya yasaları uygulamaya çağırıyoruz.

"6284 SAYILI KANUN KANINI DA ERKEĞİ DE ÇOCUĞU DA KORUYOR" 

8 Mart 2012 tarihinde kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kişileri - kadın, erkek ya da çocuk ayırmaksızın herkesi korumak, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını güvence altına almak, kadın cinayetlerinin son bulması için kurumların arasında iş birliğini sağlamak, şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişileri rehabilite etmektir.

Cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadının insan haklarının teminat altına alınması DEVLETİN görevidir. Sivil toplum kuruluşları, kadın örgütleri, kadın araştırma ve uygulama merkezleri, bilim çevreleri ve feminist hukukçuların önerileri alınarak hazırlanan 6284 sayılı Kanun yıllar süren mücadelemiz sonucunda kabul edilmiştir. 6284 sayılı Kanun ile güvence altına alınan kadın hakları kazanımlarını ortadan kaldıracak, tartışma konusu haline getirecek düzenlemelerin tam olarak karşısındayız.

KADINLARIN YAŞAM HAKKI PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ.

İki ay önce meydana gelen ve Adana'nın da içinde yer aldığı 11 ilimizde büyük can ve mal kayıplarına yol açan deprem felaketi sebebiyle evleri yıkılan, dışarıda kalan kadınlar tüm zorluklar ve yoklukla tek başlarına mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Su, tuvalet, banyo ve temel hijyen ürünlerine dahi ulaşamayan kadınlar salgınlar, enfeksiyon ve hastalıklar ile karşı karşıyalar.

Tüm bu insanca yaşama mücadelesinin yanında deprem bölgelerinde Devlet tarafından ödenen ev, kira, taşınma yardımlarının erkek eş adına yatırılması, nafakaların tahsil edilememesi, şiddet mağduru kadının kolluk birimine ulaşamaması, güvenli yatacak yerin dahi bulunmaması kadınları şiddete daha da açık hale getirmiştir. Ev içi iş ve çocukların tüm sorumluluğunu üstlenen kadınlar depremin ardından bir de konaklama yeri bulma, ısınma, beslenme gibi temel ihtiyaçları da yüklenmişlerdir. Ailesini kaybeden, deprem sebebiyle evsiz kalan kadınlar şiddet, cinsel saldırı, gasp ve yağma suçlarının açık hedefi olmuştur.

Bugün hep birlikte bu sorunların çözümü ve 6284 sayılı Kanunun geliştirilmesi için bir araya gelmeliyiz. KADINLARIN HAK VE KAZANIMLARININ SÜREKLİ KISITLANMAYA ÇALIŞILDIĞI BUGÜNLERDE 6284 SAYILI KANUNDAN TAVİZ VERMİYORUZ. Kadın mücadelesinin yanındayız! Kadınların insan hak ve onuruna uygun şekilde yaşamaları için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Adana Yerel Eşitliği İzleme Bileşenleri olarak bizler farkındayız ki hergün karşı karşıya

kaldığımız cinsiyete dayalı eşitsizlik kadınları hayattan uzaklaştırıyor, şiddeti kuvvetlendiriyor ve kadın cinayetlerini meşrulaştırıyor. Cumhuriyet, Anayasa, Türk Medeni Kanunu, 6284 sayılı Kanun, İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve diğer Uluslararası sözleşmelerle elde ettiğimiz hakları ortadan kaldıracak değişikliklerin karşısında olduğumuzu ve kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğimizi, son olarak İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ve 6284 SAYILI KANUNDAN VAZGEÇMEDİĞİMİZİ kamuoyuyla paylaşıyoruz."