Adana Demirspor kötü gidiyor.
Yazmıyordum.
Kötü gideceğini de ben biliyordum.
Çünkü Adana Demirspor’u aynı sistemle yönetmeye çalışırsanız, asla ve kata farklı sonuç alamazsınız.
Albert Einstein demiş ki; “Aptallığın En Büyük Kanıtı, Aynı Şeyi Defalarca Yapıp Farklı Bir Sonuç Almayı Ummaktır”
Evet aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar elde edilmek isteniyor.
Ama olmuyor.
Bunun nedenlerinin irdelenmemesi, sorgulanmaması ya da yanlış kişilerle, yanlış zamanda yanlış ortamda sorgulanması, sonuçların değişmemesine neden oluyor.
Peki bugüne kadar kim kime sormuş, kim kimin dediğini yapmış?
İnanın bu satırları okuyan Adana Demirspor taraftarının büyük bölümü bunu biliyor.
Şimdi geç olmadan; yeni ve farklı şeyler yapmak lazım.
Şayet geçmişi irdelersek, çok şey çıkar. Amaç Adana Demirspor’u sağlam temellere oturtmaktır. Ancak; “yeni ve farklı şeyler söylemek lazım” derken, yapılan hataları, yanlışları unutacağız anlamına gelmiyor.
Aklımızda...
O konu bugünün konusu değil.
Şimdi yapılan yanlışları anlatalım, önerimizi söyleyelim.
Öyle kapalı kapılar ardında, özel görüşmeler yaparak değil, delikanlıca, tüm Adana Demirspor taraftarının da okuma özgürlüğü olabileceği bir ortamda yazıyorum.
Yol yakınken, bildiğimiz doğruları yazalım, belki bir iki öneri size ışık tutar.
1 – Adana Demirspor bir türlü kurumsallaştırılamadı.
Kurumsallık, bir sistem bütünlüğüdür. Kimin ne iş yapacağı, kimin hangi görevden sorumlu olduğu, bir sorun karşısında; Başkandan en alt birimde çalışan personele kadar herkesin aynı cümleleri, aynı davranışı sergilemesi gereken bir sistem. Ve hangi işi nasıl, ne zaman yapacağını da içeren bir kurallar dizilimidir. Siz Bu kurallar diziliminin sağlıklı işlediğinden
EMİN MİSİNİZ?
2 – Profesyonellik tam sağlanamadı.
Kulüp Profesyonel kulüp. Peki yönetim anlamında profesyonel olunabildi mi En iyiyi bulmak için araştırma yapıldı mı? Örnek; Yeni çıkan kurallar futbolculara  en azından sezon başlamadan bir ilgili tarafından(TFF hakem kurulundan bir isim olabilir. Adana’da hakem kurullarından biri olabilir.Her yıl TSYD spor gazetecilerine kurallarla ilgili seminer veriyor. Ve çok faydalı bilgiler alıyoruz) seminer verdiriliyor mu? Zira biz seminerde gördüğümüz bir pozisyonda “Bu sarı kart” diyoruz. Hakem sarı kartı gösteriyor. Futbolcu hoca herkes isyan ediyor. Demekki bu konuda eğitim verilmemiş ya da verilmişse de kimse anlamamış. Futbolcu bilgilenirse o hareketi yapıp sarı kart görmez ve Adana Demrspor’u cezalandırmaz. Futbolculara psikolojik katkı gibi profesyonelliğin kurallarının hepsi hayata geçirilmeli? Profesyonellikten kastım bu. En önemlisi Yönetimler liyakata göre mi hoca veya futbolcu aldı? Soruyoruz, Siz bu konularda yeterinde profesyonel olduğunuza
EMİN MİSİNİZ?
3 – Adana Demirspor’da yönetimlere güven konusunda hep soru işaretleriyle bakıldı
İyi yönetmenin bir önemli ayağıda Güvenilir olmak. Taraftarın size güvenmesinden bahsetmiyorum. Futbolcuların, teknik heyetin size güveninden bahsediyorum. Sizler yani bugüne kadar gelen tüm başkan veya yöneticiler, Futbolcu ve teknik heyete güven verebildiniz mi?
Daha açık sorayım, konuştuklarınızı hayata geçirebildiniz mi? Verdiğiniz sözleri yerine getirdiniz mi? Tüm futbolculara eşit ve hakkaniyetle yaklaştınız mı? Futbolculara verdiğiniz güven nedeniyle sizin için, forma için canlarını dişlerine takarak oynadılar mı? Siz ve daha önceki tüm Başkan veya yöneticiler bu konuda gerçekten güvenilir oldular mı? Siz bu konuda da güvenilir olduğunuza
EMİN MİSİNİZ?
4 – Yönetimde şeffaf olundu mu?
Adana Demirspor’un en zayıf olduğunu düşündüğüm konu. Hemen “ya hesaplarımız  açık isteyen alır. İşte şeffafız” kimse demesin.
Şeffaflık sadece parayla olmaz. Şu para işine girmeyim. Dedimya başka zamanın konusu.  Ben yönetimde şeffaflıktan bahsediyorum. Ben kulübün şeffaflığından bahsediyorum. Anlamayanlar veya anlamak istemeyenler için örnek vereyim.  Kulüpte yaşananlar ve kamuoyunu yani Adana Demirspor taraftarını ilgilendiren konular objektif bir şekilde mi tüm medyaya servis ediliyor, yoksa kim kimi tanıyorsa ona mı söylüyor. Adana Demirspor taraftarını birinci derece ilgilendirmeyen yani futbolculara zamanında ödenmeyen paralar konusu, birileri tarafından birilerine sızdırılıyor mu, sızdırılmıyor mu?
Adana Demirspor kulübü yöneticileri, hangi futbolcuya ne kadar ödediğini bu güne kadar neden şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklamadı?  Neden bu konuda şeffaf olunmadı? Bu konu hep muallakta kaldı. Böylece dedikodunun önü açıldı.
Neden şeffaf olmadı?
Takımın antremanda ne yaptığı, kimin sakat kimin cezalı olduğu gibi İlgili konular taraftara kulüp tarafından yeterince ve zamanında yansıtılmazken, ilgisiz konular taraftara neden bir şekilde yansıtıldı? Şeffaflık, ilgili konuların taraftara aktarılmasıyla vücud bulur, alakasız konular asla şeffaflık kriteri içinde değildir. Neden hep karıştırdınız? Siz bu konuda gerçekten Şeffaf olduğunuza
EMİN MİSİNİZ?
5 – Ve “Parasız Başkanlık ve Yöneticilik” konusu var.
Başkan ve yöneticiler geliyor, Adana Demirspor’da görev alıyor. Genelde, Başkan ve yöneticiler kulübe para veriyor. Ama borç. Sonra geri alıyor. Hemde faiziyle. Şimdi genel için konuşalım. Kendinin olmayan parayı kullanırken kim dikkatli olur ki? Adana Demispor’da  beleş Başkanlık ve yöneticilik dönemi sona ermelidir. Başkan ve yöneticiler göreve talip olduklarında her yıl için ne kadar bağış yapacaklarını kamuoyuna deklere etmeli ve bağış yapıldığında da bilgilendirilmelidir. Adamlar geliyor, Adana Demirspor gibi büyük bir camianın takip ettiği kulüpte görev alıyor, belediyeden gelen parayı kullanıyor, borç veriyor, sonra bu borcu faiziyle (Bankadan bile fazla faiz olduğu iddia ediliyor) geri alıyor. Ama kendi reklamını bedavaya yapıyor. 
“Bekara avrad boşamak kolay” diye bir söz var. Aynı bu durum yaşanıyor. Paralı, bağış yapacak yöneticiler kulübe gelmeli. Mantıklı bir bağış olabilir ama en azından Adana Demirspor’a bir küçük gelir sağlanır. Ayrıca bugüne kadar kim ne kadar para verdi, bunun karşılığında ne kadar geri para aldı (faizinide yazarsanız seviniriz) hepsini kamuoyuyla paylaşın. Herkes bilsin. Kim yürekliymiş görelim. Sizler bunu yapabileceğinizden
EMİN MİSİNİZ?
6 – Kulüp, Başkan ve Yöneticilerle taraftar arasından Adana Demirspor Kulübü-Taraftar ilişkisi dışında bir ilişki olmamalıdır.
Adana Demirspor’da sapla samanın karıştığı bir olayda Adana Demirspor kulübü-taraftar ilişkileri. Malesef çoğu Başkan ve yöneticilerle taraftar arasında Adana Demirspor kulübü-taraftar ilişkisini  aşan durumlar oluyor. Buna bir son verilmeli. Taraftar zaten görevini yerine getiriyor. Başkan ve yöneticilerde görevini yapmalı. Sapla saman karıştırılmamalı.  Siz bu konuda objektif durduğunuza
EMİN MİSİNİZ?
7 – Fırsat eşitliği
Adana Dmirspor’da tüm futbolcular hak ettiğinde formayı alabiliyor  mu? Bu güven Başkan ve yöneticiler tarafından Teknik heyet üzerinden Futbolcuya veriliyor  mu? Asıl konu ise neden Adana Demirspor altyapısından oyunculara yeterince fırsat tanınmıyor. Bir iki fırsat verildi ama vazgeçildi. Siz kiralık futbolcuyla, 1 yıllık anlaşan oyuncuyla şampiyon olacağınızı mı zannediyorsunuz?  Adana Demirspor’un en pırıltılı yılları, alt yapıdan oyuncuların ilk 11’de forma giydiği yıllardır. Eğer altyapıdan oyuncu çıkmıyorsa, tüm hocaları yollayın. Yok eğer oyuncu var ve onlara fırsat verilme konusunda korku ve endişe varsa o zaman sorun sizin sorununuz. Siz bu konuda ne kadar dik duruyorsunuz?   Bu konuda gerçekten bir  irade koyduğunuza
EMİN MİSİNİZ?
8 – VEEEEEEEE Adana Demirspor’a Belediye desteği olayı
Ben Aytaç Durak’ın Televizyonunda çalışırken, Adana Demirspor ve Adanaspor’a (o zamanlar) iki başkanı yanına alıp paraları masa üstüne koyup eşit miktarda para verdiği dönemde yazmıştım. Adana Demispor, Belediye’den kurtulmalıdır. Hatta şöyle yazmıştım.
“Adanaspor’a da Adana Demirspor’a da Belediye tarafından Meclis üyelerinin desteğiyle akaryakıt istasyonu veya Market yeri verilsin. Ve iki kulüp vakıf veya kanuna uyun şekilde buraları işletsin. Adana Demirspor’a gönül verenler Adana Demispor’un akaryakıt veya marketinden, Adanasporl’a gönül verenler,  Adanaspor akaryakıt veya marketinden alışveriş yapar. Ciddi bir gelir olur. İki kulüpte Belediyeye muhtaç kalmaz. Kalıcı gelirleri olur”
Bu gerçekleşmedi.
İyi hatırlıyorum, “Adanaspor’a da verilsin” yazınca,  Adana Demirspor taraftarı bana iyi küfür etmişti. Canları sağolsun. Adana Demirspor sayesinde çektiğimiz acıların yanında yediğimiz küfür, acısızından Adana şalgamı olur.  Neyse o günlerin kahramanlarından birileri kendine kalıcı gelir yaptı ama Adana Demirspor’a kalıcı gelir olmadı. Sanırım bu makaleyi yazalı 10-15 sene olmuştur. Bugünde aynı görüşteyim.
Zaten artık belirlli bir süre içinde futbol kulüplerini şirketleştirmek gerekiyor. Kanuni zorunluluk. Belediye Adanaspor’a da Adana Demirspor’a da kentin uygun yerlerinde birer adet akaryakıt istasyonu yeri versin, Market yeri versin. Kanuna uygun şekilde Adana Demirspor’a kalıcı gelir olarak çalıştırılsın. Ve Büyükşehir Belediyesi sözde Himayesinden kurtulalım. Adana Demirspor yönetimi olarak bari bunu araştırın. Ne kadar olur bilemem. Ama bunu yapmalıyız. Siz Adana Demirspor camiasını temsil eden Başkan ve yöneticiler olarak bunu yapabileceğinizden
EMİN MİSİNİZ?
Evet şimdilik bu kadar. Uzadı biliyorum. Yazmak istediklerimin sadece küçücük bir bölümü bu. Para işine girmeden olayı polemiğe başlamadan gözlem ve fikirlerimi yazdım. İster yapın, ister yaptıklarınızı sürdürün. Takdir sizin.
Ama şunu bilmemiz gerekir...
Artık köprüleri yakma vaktidir.
Kartacalı Komutan Hannibal’ın bugünlerdeki gibi soğuk bir kış günü geçit vermeyen sarp kayalıkların geçit vermez yamaçlarında umutsuzluğa kapılan yüzbinlerce kişilik ordusuna  dediği gibi... (Buradaki ordu, Adana Demirspor taraftarıdır)
"Ya yeni bir yol bulacağız ya yeni bir yol yapacağız"