Baro Başkanı ve ADAMOB Dönem Sözcüsü Av. Veli Küçük, Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Adana Tabip Odası Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ile TMMOB İKK Adana Sekreteri Ali Kuzu'nun katıldığı toplantıda Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ersun Özkan'ın kent dışında olmasından dolayı yer alamadı. 

12 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşen toplantıda son dönemde gündemde olan; meslek birliklerinin önündeki “Türk” ve “Türkiye” kelimelerinin çıkarılması, meslek mensuplarının odalara kayıtlı olma zorunluluğunun kaldırılması, birden fazla dernek, vakıf gibi yapılanmalara imkan tanınması tartışmaları değerlendirildi.  Akademik Meslek Odaları'nın merkez birliklerinin Ankara'da  toplantı yaparak gündemdeki konular hakkında ortak çalışmalar yapacağı ifade edildi.

Türkiye Barolar Birliği'nin çağrısıyla, 24 Şubat 2018 tarihinde tüm baro başkanlarının, baroların Türkiye Barolar Birliği delegelerinin, seçilmiş tüm kurullarının ve tüm avukatların, Ankara’da yapılacak olağanüstü toplantısı ve Anıtkabir ziyareti ele alındı.

Adana Baro Başkanı ve ADAMOB Dönem Sözcüsü Av. Veli Küçük, meslek birlikleriyle ilgili düzenlemenin toplumda yaratılan ayrışmanın meslek odalarına da yansıyarak yeni bir kutuplaşmaya neden olacağına inandıklarını belirterek, "Siyasi iktidar ne yazık ki etkisi altına alamadığı ve kendisi gibi düşünmeyen meslek birliklerini gündeme gelen bu suni tartışmalar ile  cezalandırmak istemektedir. 

Türkiye’de evrensel hukuk kuralları ve katılımcı demokrasi anlayışı bir de bu yönden ağır yara almaktadır. 

Bu çaba meslek odalarını ve birliklerini, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını etki altına alarak kendi düşüncesi ekseninde davranma, bu yöntemle de korku ve endişe iklimi yaratma, devamında kendisine bağlı kuruluşlar oluşturmaktır. 
Cumhurbaşkanının muhtarlarla yaptığı son toplantıdaki konuşmasında Türkiye Barolar Birliği'nin ve Türk Tabipleri Birliği'nin önündeki “Türk” ve “Türkiye” kavramlarının kaldırılmasıyla yetinilmeyeceğini odaların ve birliklerinin yapısını bölmeye, bir çok parça haline getirerek ayrıştırmaya, güçsüzleştirmeye ve siyasi iktidara bağımlı hale getirmeye çalışıldığını görmekteyiz. 
Onların yerine, avukat ve doktorlar için yeni meslek kuruluşlarının oluşturulacağı bildirilmektedir. Güzel ülkemizde bu durum malesef meslekler ve bağlı kuruluşları yönüyle yeni bir kutuplaşma ve çekişmeye  neden olacaktır. Ülkemizde iş bulamadığı ve hakkını elde edemediği için kendini yakan işçilerden Sinop'ta ‘halk toplantısı' adı verilen toplantıya alınmayan Nükleer Karşıtı Platforma ve halka, yeni meslek örgütlerine kadar Türkiye'de yeni bir “kutuplaşma” dalgasıyla karşı karşıyayız. 
Bu nedenle diyoruz ki: Meslek odalarını ve birliklerini hedef almaktan vazgeçilmelidir. 
Meslek kuruluşlarının önündeki 'Türk' ve 'Türkiye' kavramlarıyla uğraşmak yerine toplumsal barışı, huzuru ve ekonomiyi, işsizliği ortadan kaldıracak çözümleri konuşalım. " diye konuştu.