İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, savaşa karşı çıkmanın yaşamsal bir öneme sahip olduğunu söyledi.
1 Eylül Dünya Barış Günü’nü Ortadoğu’da savaş ve katliamların yaşandığı bir dönemde karşıladıkları
“Dünya vahşiliklere tanıklık etmeye devam ediyor. Ülkemiz toprakları örtbas edilmeye, unutturulmaya çalışılmış katliamların izlerini hâlâ taşıyor; faili meçhul olmayan cinayetlerin izleri hâlâ bağrında. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde, savaş ve şiddet hâlâ hükmünü sürdürüyor.
Dünya nüfusunun yüzde doksanı acı ve yoksulluk içinde yaşıyor. Bir avuç azınlık ise dünyayı, ülkeleri kendi çıkarları için sömürüyor ve bunu sağlamanın yolu olarak gördüğünde de insan hayatını hiçe sayarak savaşlardan fayda sağlamaya çalışıyor. Bir avuç emperyalist azınlık insanlığı, dünyayı kirletiyor, vahşileştiriyo
Yakın zamanda, Mısır’da, Rojava’da ve Suriye’deki katliamların her birinde bir kez daha sarsıldık. Bir kez daha egemen güçlerin ve onların işbirlikçileri
Bölgeyi kendi denetimlerinde tutmak isteyen ABD ve müttefikleri, taşeronları eliyle yaptırdıkları yeterli olmayınca askeri müdahaleyi gündemlerine getirdiler. Sivil insanların kimyasal silahlarla öldürülmesini kendilerine gerekçe yapanlar, “sınırlı” diye adlandırdıklar
AKP İKTİDARI SABIRSIZLIKLA BEKLİYOR
Ne yazıktır ki Türkiye, AKP iktidarının içler acısı dış politikasıyla baştan beri bu kirli oyunun içinde yer alıyor. Suriye’ye karşı müdahalenin hevesli savaş çığırtkanlığın
Bu kirli oyunun parçası olmayı diktatörlüğe karşı olma gerekçesiyle savunan AKP iktidarı, konu kendi iktidarlarının despotlukların
Mart 2011’den beri Suriye’de fiili savaş sürüyor. İki yıldan fazla bir süredir yanı başımızda, Suriye halklarına bir vahşet yaşatılıyor. Yakın zamanda, bu kirli oyunun bir parçası olarak kimyasal silahlarla çoğunluğu çocuk olan binden fazla insan katledildi. Ve şimdi de Suriye halkları emperyalist müdahalenin hedefine yerleştirildi.
ABD öncülüğünde Suriye üzerinde oynanmakta olan bu oyuna karşı çıkmak; emperyalistler
Savaşlar bitmiyor, Emperyalizm var oldukça da halklar üzerinde oynanan oyunlar bitmeyecek, katliamlar sona ermeyecek. Bu nedenle savaşa karşı çıkmak yaşamsal bir öneme sahip. Bizler inanıyoruz ki, savaşa karşı çıkmak, ancak savaşı doğuran koşullara ve bu koşullardan çıkar sağlayanlara karşı yürütülen örgütlü ve bilinçli bir mücadele içinde anlamını bulabilir.
İNSAN OLDUĞUMUZU HATIRLAMAK YETERLİ
Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü. Barış anlamlı, ama ancak bunu tüm insanlık için istediğimizde; Taksim’den Lice’ye, Hatay’dan Diyarbakır’a, Rojava'dan Halep'e, Adeviye'den Tahrir'e, Gazze'den Suriye’ye, dünyanın tüm alanlarında, dünyanın en ücra köşelerinde hâkim olması için gayret ettiğimizde anlamlı. Barış için attığımız adımları bir günle sınırlamadan, insanlıktan nasibini almamışların insanlık için söz söylemesine izin vermeden, ülkemizde ve dünyada barışın temini yolunda inanarak ilerleyelim. Aslında sadece ve sadece insan olduğumuzu hatırlamak bile bunun için yeterli. “