Durak'ın Avukatı Necil Topuz, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itirazda, iddianamede müvekkili Aytaç Durak’ın şahsına bazı suçlamalar yapıldığını belirterek, iddianamede 3 örgüt yapılanmasından bahsedildiğini, 2 örgütte Mustafa Tuncel ile Mehmet Salih Tulpar’ın örgüt kurucusu ve Aytaç Durak ise bir başka örgütte yönetici olmakla suçlandığını kaydetti.
Müvekkili Durak'ın bu örgüt içerisinde müşteki konumunda olduğunu savunan Topuz, itiraz dilekçesinde şunlara yer verdi:
"İddianamenin giriş bölümü ilk paragrafında örgüt üyelerinin isimleri sayıldıktan sonra 'Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın oğlu Gökhan Durak’ı kaçırıp, fidye alma gibi bir planlarının olduğu şeklinde istihbari bilgiler alınmıştır.' Aytaç Durak nasıl bir örgütün yöneticisidir ki, bu örgüt kendi oğlu Gökhan Durak’ı kaçırıp kendisinden fidye isteyecektir.
İddianamenin 21/88 sayfa 3. Paragrafında;
"Suç örgütünün lideri olan o tarihteki Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aytaç Durak ile aralarında tartışmalar yaşanmaya başladığı, Aytaç Durak’ın talimatı ile bir kısım belediye yetkililerinin Mustafa Tuncel’in istediği şeyleri yapmamaya başlaması üzerine aralarının açılmaya başladığı, Aytaç Durak’ın Mustafa Tuncel’in rüşvet aldığına dair bir görüşme kaydının eline geçmesi ve bu kaydın yayınlanması üzerine aralarının tamamen açıldığı' ifadeleri yer alıyor. Burada açık olan müvekkilim Aytaç Durak’ın Mustafa Tuncel’in yasadışı isteklerine karşı durduğu, belediye personelini bu konuda uyardığı ve Mustafa Tuncel’in rüşvet kasetini Adana Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ettiğidir. Bu durumda Aytaç Durak’ın, Mustafa Tuncel ile aynı örgütte olduğu sonucuna varılamaz. İddianame vahim şekilde hatalıdır.
İddianamenin 23/88 sayfasından başlayarak, 'Tuncel, Başkan okul arsasını 30 liradan sattı, tapuda 18 lira gösterdi. Vergi kaçırdı. Yalan beyanda bulundu. Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz. Başkanın 2 milyar dolar serveti var' diye başlayan ve Mustafa Tuncel’in Aytaç Durak ile ilgili iddialarına yer vermiştir. Mustafa Tuncel’in iddiaları hakkında 18 dava açıldı. İddialarının doğru olmadığı, iftira ettiği tespit edilen 6 davadan mahkum oldu. 12 dava ise halen devam ediyor. Aytaç Durak’ın iki milyar dolar serveti olduğuna dair ise, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Aytaç Durak, eşi, çocukları, damadı, kardeşleri ile ilgili tüm yurt içi ve yurt dışı bankalara yazı yazdı. Türkiye genelinde tüm tapulardan gayrimenkulü olup olmadığı hususunda araştırma yaptı. 8 klasör belge topladı. Aytaç Durak’ın servet beyanında yazılı olanlar dışında hiçbir varlığına rastlamadı. İddianamede sanki, Mustafa Tuncel’in söylediği hususlar doğru imiş gibi Aytaç Durak hakkında suçlama getirilmiş olmasını, savcılığın yeterli araştırmanın yapmadan iddianame düzenlediği sonucunu ortaya çıkarmaktadır."
İddianamenin bu ve bu gibi yanlışlıklarla dolu olduğunu öne süren Topuz, şöyle devam etti:
"Keza müvekkilim Aytaç Durak’ın bu örgütle bir ilgisinin bulunmadığını, bu dosyada örgüt üyesi değil, olsa olsa müşteki olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Müvekkilim Aytaç Durak'ın şahsıyla ilgili olan iddiaların diğerlerinden ayrılmasını arz ediyoruz. Zira, Aytaç Durak 314 sayfalık iddianamede 3 konuda suçlanmaktadır.
Birinci iddia; Bir şahsın gizlice basın mensupları tarafından fotoğraflarının çekilerek gazetelerde yayınlanması.
İkinci iddia; Adana’daki binlerce afiş, levha, bilboard gibi panolardan kaçak olan sadece 3’ünden reklam bedeli alınmayarak Belediyenin zarara uğratılması.
Üçüncü iddia; Müvekkilimin evinde, birkaç adet kendisine ve oğluna ait ruhsatlı tabancaların mermisinin bulunmasıdır.
Bunların tamamı münferit suç iddialarıdır. Örgüt ile bir ilgisi yoktur."