Tane, tane yazmakta fayda var.

“2020 yılında FOX TV, Halk TV, TELE1, KRT ve TV5’e kamu bankaları tek bir saniye reklam verilmedi. Buna karşın iktidarı destekleyen televizyonları reklama boğdular.

Turkuvaz grubu televizyonlarına 1,1 milyon saniyenin üzerinde reklam akıttılar. İzleyici sayısı bakımından diğer kanalların yanından bile geçemeyecek Akit TV kamu bankalarından en çok reklam alan altıncı haber kanalı oldu, Ülke TV sekizinci, TV Net onuncu.

Bağımsız medyanın çeyreği kadar bile alamayan A Haber, kamu bankalarından tam 317 bin 481 saniye reklam aldı. Sadece A Haber değil, A2 kanalı 193 bin 295 saniye, A Spor 171 bin 115 saniye, A Para 152 bin 602 saniye ve ATV 146 bin 294 saniye reklam süresi satmış. Reklam alabilen 25 kanaldan 6’sı Turkuvaz, üçü ilk beş içinde. Grubun özel bankalardan aldığı toplam reklam ise 515 bin saniye seviyesinde. Tüm banka reklamlarının üçte ikisi Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası’ndan oldu.

Belediyeler,

İBB AK Partideyken milyonlar aynı yöne doğru akıtılmış.

Turkuaz Holding’e bağlı yayın organlarına 15 milyon 293 bin TL,

Albayrakların sahip olduğu; Yenişafak, TVNET gibi yayın organlarına 9 milyon 127 bin TL,

AKİT grubunun sahip olduğu Yeni Akit ve Akit TV ye 3 milyon 008 bin TL,

Nokta Elektronik Medya A.Ş. sahibi olduğu Kanal 7, Haber 7, Ülke TV için 1 milyon 409 bin TL,

Demirören Medya Grubunun sahip olduğu Milliyet, CNN Türk, Kanal D, Hürriyet için 689 bin 647 TL,

İhlas Grubunun sahip olduğu Türkiye gazetesi ve İHA için 1 milyon 189 bin TL.

Bununla da yetinmeyip hiç okunmayan internet sitelerine de milyonlar verilmiş

Jülide Övür, Emin Fırat Övür’ün sahibi olduğu Hür Haber ve www.hurhaber.com için 124 bin TL,

Hadi Özışık’ın sahibi olduğu www.internetmedya.com’a 340 bin 900 TL,

Ufuk Gazeteciliğe ait Yeni Birlik Gazetesi,www.yenibirlik.com için 203 bin 040 TL,

Abdurrahman Uzun’un sahibi olduğu Türkiye Haber Merkezi adlı site için 60 bin TL verilmiş.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek döneminde de hem havuz medyası hem de FETÖ medyası paraya boğulmuş.

 Reklam filmi için 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’nün yayın organı olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Samanyolu TV’ye 240 bin, Kanaltürk’e 81 bin, Bugün TV’ye 18 bin ve STV Haber’e 36 bin TL ödenirken, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in yöneticisi olduğu Beyaz TV’ye ise 198 bin liralık ödeme yapılmış.

 

Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Doğan Medya da müdahale sonucu el değiştirmişti. Kamudan milyonlar alan medya, Demirören ailesi tarafından alındı. Demirören’e Ziraat Bankası’ndan kredi sağlandı! ve satış gerçekleşti. Ziraat Bankası’na borcunu ödemeyen Demirören’e Ziraat Bankası, reklam vermeye de devam ediyor.

Yazılı basında 2020 yılı reklam kullanım verilerine göre, kamu bankaları bazı gazeteleri reklama boğdu, bazılarına ise hiç reklam vermedi. Kamu bankaları 2020 yılında Korkusuz, Birgün, Evrensel, Karar, Cumhuriyet, Millî Gazete, Sözcü, Yeniçağ, Yeni Asya ve Yeni Mesaj gazetelerine tek bir santim reklam vermedi.

Yazılı basında reklam alanı birimi sütun-santim (stXcm – kısaca santim) olarak ifade edilir. Tablo 1’de üç dev kamu bankasının yanı sıra “diğer” kategorisinde Emlak Katılım Bankası, Ziraat Katılım Bankası gibi kamu idaresindeki diğer bankaların verdiği reklamların kapladığı toplam alan var.

gazete ilanlari

GERİ GİDERSEK 2014’TE DE DURUM AYNIYDI

Gazetelerin sütun/santim hesabına göre yapılan fiyatlandırmalara göre kamu kurumları yandaş medyaya 2014 yılında yaklaşık 60 milyon lira aktardı. Kamu kurum ve kurumları, yandaş medyanın ağabeyi konumundaki Sabah Gazetesi'ne en az 25 milyon liraya yakın ücret ödediler. İkinci sırada ise 8 milyon lira gelirle Star Gazetesi geliyor. Bu iki gazeteyi Yeni Şafak, Akşam, Güneş, Takvim, Milliyet, Yeni Akit ve Türkiye izledi.

Satış ve izlenilirlik açısından Sabah'ı geride bırakan SÖZCÜ ise 1 yıl içerisinde kamudan sadece 1300 sütun/santimlik ilan aldı. Kurumlar, Cumhuriyet, Birgün ve SÖZCÜ dışında, Cemaate yakın duran Zaman, Bugün, Yeni Asya ve Milli Gazete'ye de reklam vermedi.

GEÇEN YIL

16 Şubat 2021 tarihinde TOKİ “İdaremiz İlan, Reklam ve Tanıtım Hizmeti Alım İşi” adı altında bir ihale düzenledi. İhale dosyasında bir yıl boyunca reklam ve ilan verilecek gazeteler sıralandı. Sıralamaya göre en fazla reklam, Yeni Akit, Milat, Diriliş Postası, Yeni Birlik Hürriyet, Türkiye, Sabah, Takvim, Milliyet, Akşam, Posta, Yeni Şafak gazetelerine verildi. Dosyada bu gazetelere ‘bir yıl boyunca toplam 900 santimetre büyüklüğünde’ ilan verileceği ifade edilirken yandaş basının dışında bir de Sözcü gazetesi yer aldı. Karar, Cumhuriyet, BirGün ve Yeniçağ gibi birçok gazetenin ise reklam listesinde yer almadığı görüldü.

Devlet kurumları, tirajı olmayan yandaş havuz medyasını reklamlarla desteklerken, muhalif ya da hükümetin doğrudan yanında yer almayan gazetelere hemen hiç reklam vermedi. Kamunun reklam pastası gazetelerde en fazla Sabah, Star, Yeni Şafak, Akşam, Güneş, Takvim, Yeni Akit ve Türkiye arasında dağıldı. Gazeteler gibi, hükümete yakın televizyon kanalları da kamunun reklam pastasından “aslan payını” aldı. Kamu bu alanda da Ülke Tv, TVNet, 360 TV, 24 TV, aHaber, Beyaz TV'ye reklam yağdırdı.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök,  bağımsız denetim raporlarını inceledi. Ortaya çıkan tablo, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası'nın son 5 yılda yaptığı harcama tutarının 1 milyar TL'yi aştığını gözler önüne serdi.”

***

AK Parti İktidarı, yoğun tartışmalara karşın kendi medyasını kayıtsız şartsız desteklerken, Muhalefetin kazandığı yerlere bakıyoruz.

Başta CHP olmak üzere muhalefet bloğu sözcüleri, “haksızlık” olarak dillendirdikleri bu duruma “haklı” olarak tepki koyuyor. “Biz onlar gibi olmayacağız” deniliyor.

Ama İlanlar, ağırlıklı olarak aynı yönde dağıtılıyor.

Bilimin ve deneyimlerin ortaya koyduğu bilgiyle, mantıklı kriterler koyup buna uyan mecralara ilan vermek yerine “var olanla devam edip değişmeme” kuralını uyguluyorlar. Bunu da, “Biz onların ilan verdiklerine ilan vermezsek eleştirdiklerimiz gibi oluruz” diyerek açıklıyorlar.

Ve AK Parti’nin medyasına 1 yerine 2, hatta 3 kat fazla katkı vermesine “olmaz” diyorlar, “Hak”, Hukuk”, “Adalet” vurgusu yapıyorlar.

Ama doğrusunu yapmamak için çekinceli davranıyorlar...

Kendilerine şu soruyu soralım. AK Parti, kendi medyasına 2-3 kat destek verirken,  Türkiye’deki CHP ya da muhalefet bloğu partilerinin kazandığı Belediyeler, onuruyla gerçekten gazetecilik yapan, emek veren gazetecilere ve haber mecralarına 3’ün 1’i kadar destek veriyor mu?

Ya da şöyle soralım.

Biat kültürünün etkin olduğu siyaset dünyasında, 3’ün 1’ine bile razı olan, ama onu da alamayan Onurlu gazeteciler ve haber mecraları  artık yaşayabilir mi?