Türkiye Cumhuriyeti Devleti; milli egemenlik ve tam bağımsızlık temelleri üzerine kurulmuştur. Cumhuriyetimizin kurucu felsefesinin icmali; cumhuriyetin korunması, misakı milli sınırlarının muhafaza edilmesi ve tam bağımsız bir üniter devlet olarak, sonsuza kadar var olma kavgamız ile şekillenmiştir.
Ancak ne hazindir ki, Anadolu coğrafyası ve milletimiz üzerinde gizli emelleri bulunan emperyalist hâkim güçler, 21. asrın başlarıyla beraber hedeflerine çok ivedi ivmeler kazandırmışlardır. Türkiye'nin siyasi tarihi, 2000’li yılların başlarıyla beraber Türkiye’de yönetime sahip olan AKP iktidarlarının dönemlerinde şehit haberleriyle sarsıldığımız ve ülkemizin kan gölüne çevrilmeye başlandığı bir karanlık sürece şahitlik etmektedir.
İktidar sahipleri, 8 yıldan beri süren vurgun, soygun, talan ve yoksulluk dönemlerini devam ettirmek ve üstüne üstlük yeniden bir güven tazelemek amaçlı olarak, eksik ve gereksiz bir referandumu milletin gündemine getirmişlerdir.
Bu referandum oylaması ile tüm bu zararlı dönemlerin hesabından kurtulmak için “evet” oyları ile referandumdan galip çıkmak, iktidar tarafı için bir hayat memat meselesi haline gelmiştir.
Güdümlü bir yargı oluşturmak suretiyle hukuk devletimizin ilke ve işleyişini ve de cumhuriyetimizin geleceğini yap-bozlarla kendi istikametlerinde ve dış güçlerin istedikleri şekillerde şekillendirmek için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Abdullah GÜL’ün cumhurbaşkanlığının devamı için referandumda “evet” demek gerekmektedir. BOP eş başkanı olan R.T.ERDOĞAN’ın başbakanlığının devam etmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Henüz tamiratı yapılmamış yıkık kiliselerin tamiratlarının tamamlanması için referandumda “evet” demek gerekmektedir. El feneri yetmediği için, deniz fenerleri ile ülkenin soyulmasına devam edebilmek için iktidar açısından referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Keban barajının, boğaz köprülerinin ve tüm devlet hastanelerinin de yabancılara peşkeş edilerek satılması için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Trabzon’a ve Konya’ya devasa Amerikan üslerinin kurulabilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Heybeliada ruhban okulunun açılabilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Mukaddes kitabımızdaki ayetlerin Amerikan emriyle ve diyalogcu vasıtalar eliyle değiştirilerek ılımlı İslam projesinin hayata geçirilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Ülkemizde yaşayan ve devletleri olmayan her etnik kimliğin birer tane devletinin oluşturulması, bu küçük yarımadanın lokmalar haline getirilmiş devletler mezarlığına dönüştürülmesi ve tarihten muhteşem bir medeniyetin kaydının silinmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Merkez bankasının İstanbul’a taşınabilmesi için, kitaplardan Atatürk resimlerinin kaldırılabilmesi için, Atatürk’ün gençliğe hitabesinin yasaklanabilmesi için, İlkokullardan andımızın kaldırılabilmesi için ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü kullananları, faşist suçlamalarıyla Ergenekon soruşturmalarında yargılayabilmek için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Müzelerimizin ve tarihi mekânlarımızın özelleştirilip sonradan yine yabancılara satılabilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Yapılan yolsuzlukların ve hırsızlıkların hesabının sorulamaması için, bor madenlerimizin ABD’li şirketlere peşkeş çekilebilmesi için, mayınlı arazilerin İsrailli firmalara yağma edilmesine olanak sağlayabilmek için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Üniter devlet anlayışımızdan vazgeçerek federatif devlet yapısına geçebilmek için, PKK ile mücadele eden silahlı kuvvetler mensuplarını yargılayabilmek için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
19 Mayıs, 23 Nisan ve 30 Ağustos gibi milli bayramların kaldırılabilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Bütün basın ve yayın organlarının tam teşekküllü olarak ele geçirilebilmesi için, Anayasa Mahkemesi, HSYK, Danıştay ve Yargıtay’ın da ele geçirilebilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir.
Dokunulmazlıkların kaldırılmaması için, işsizlere iş yerine yardım ve kumanya verilerek refleksiz ve uyuşuk nesiller oluşturarak bir milleti ölüm uykusuna yolcu etmek için, referandumda “evet” demek gerekmektedir. Toplumsal tepkileri yok etmek için miting ve eylemlerin yasaklanabilmesi için referandumda “evet” demek gerekmektedir. Hukuk’un gerektiğinde kişiye özel işletilebilmesini sağlamak için, farklı dillerin resmi yazışmalarda kullanılması için ve AKP iktidarının ila nihaiye devam edebilmesi için bu referandumda “evet “demek gerekmektedir.
Ey Anadolu’nun hamiyetli, ferasetli ve basiretli insanları! Sizlerden kimileriniz, Türk, kimileriniz Kürt, kimileriniz ise, Laz, Çeçen, Çerkez, Arap, Pomak, Boşnak, Ermeni veya başka başka etnik kökenlerden olabilirsiniz. Bu farklı aidiyetlerin sahibi olmanız, sahibi bulunduğumuz zenginliklere gölge olabilecek hiçbir menfi sebebe sahiplik etmemektedir.
Ey Anadolu’nun hamiyetli, ferasetli ve basiretli insanları! Anadolu insanının mutluluk ve huzuru için, bu vatan coğrafyasının sefil oyunların neticesinde bölünüp parçalanmaması için, Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin üniter bütünlüğünün devam edebilmesi için, birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin 1000 yıldır olduğu gibi, tarihin bundan sonraki bölümlerinde de aynı şekilde sürdürülebilmesi için, ülke insanımızın kahir çoğunluğunun müspet ve ortak frekanslarda buluşmasının mecburiyeti için, bu referandumun ısmarlama Anayasa paketi için vicdanlarınızın sesine kulak vermelisiniz.
Ey Anadolu’nun hamiyetli, ferasetli ve basiretli insanları! Milli yörüngesini bulmuş ve vicdani rampasına oturmuş hakiki bir toplum olabilmemiz için, karşı karşıya kaldığımız bu çok ince meselemizi feraset imbiğimizle çözümleyebilmemiz gerekmektedir. Kıbrıs’ımızı kaybetmemek için, Kuzey doğumuzda bir Ermenistan devleti, Güneydoğumuzda İsrail’e karakol bir kukla Kürdistan devleti ve İstanbul’un merkezinde bir Bizans devletine müsaade etmemek için ve 1000 yıldır olduğu gibi, yerkürenin ömrünce birlik ve barış içerisinde yaşayabilmemiz için, 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumda vicdanlarımızın sesine kulak vermeliyiz. Hoşça kalın.