Bazı rivayetlere göre 1700, kimisine göre ise 3500 yıl önce yapılmış Adana’nın simgesi Taşköprü. Yüzyıllar boyunca tarihe tanıklık eden tarihi köprü şimdilerde ilgisizlik nedeniyle gündüz işportacıların gece de madde bağımlılarının mekanı haline geldi. Adanalılık ruhunu canlandırmak ve Adana’nın tanıtımının yapılmasına katkıda bulunmak için “Adana’yı seviyorum” adlı projeyi yaşama geçiren Adana Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Başkanı Süleyman Sönmez, dünyanın yaşayan en eski köprülerinden olan Taşköprü’nün üzerinin ışıklandırılması ve köprünün tarihi değerinin ön plana çıkarılarak Adana’nın tanıtımı açısından en iyi şekilde kullanılması yönünde yerel yöneticilere çağrıda bulundu. 

RESTORASYONUN ARDINDAN KADERİNE TERK EDİLDİ

Adana Arkeoloji Müzesi’nde korunan yazıtına göre Auxentios adlı bir mimarın inşa ettiği belirtilen Taşköprü’nün inşa edildiği tarih konusunda hakkında kesin bir bulgu yok. En yaygın görüş ise M.S. 117-138 yıllarında Roma İmparatoru Hadrianus döneminde yapıldığı. Dünyanın kullanımda olan en eski köprüsü unvanının elinde bulunduran tarihi Taşköprü, restore edildiği 2007 yılından sonra adeta kaderine terk edildi. UKOME kararıyla araç trafiğine kapatılan köprünün üzeri işportacıların mekanı haline gelirken, üzerinde ışıklandırma sisteminin olmaması nedeniyle özellikle hava karardıktan sonra yayalar için de tehlikeli bir bölge konumuna geliyor.

HAK ETTİĞİ İLGİYİ VE DEĞERİ GÖRMEYİ BEKLİYOR

Son birkaç yıldır Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali süresince kültür-sanat etkinliklerine ve ramazan ayında da birkaç iftar yemeğine ev sahipliği yapan tarihi köprü hak ettiği ilgiyi ve değeri görmeyi bekliyor.  Çarpık kentleşmeden sonra kentin belki de en önemli sorunu olan trafik sıkışıklığının çözümlenebilmesi için zaman zaman yeniden trafiğe açılması yönünde görüşler dile getirilen köprü yüzyıllar boyunca tarihin her anına tanıklık etti.

ASLINA UYGUN RESTORE EDİLDİ

Hem doğaya hem de insanoğluna karşı ayakta durmak için direnen köprünün 7 kemeri zaman içerisinde insan unsurları nedeniyle toprak altında kaldı. Ayaklarında başlayan deformasyon nedeniyle araç trafiğine kapatılan köprü 2006 yılının başlarında restore edilmeye başlandı. Önce ayakları güçlendirilen köprünün aslına uygun bir şekilde restorasyonu yaklaşık bir yıllık çalışmanın ardından sona erdi.

GÜNDÜZLERİ İŞPORTACILARIN MEKANI HALİNE GELİYOR

Restorasyonun ardından Büyükşehir Belediyesi’nin bir firmayla yaptığı anlaşmanın ardından köprünün gözleri ışıklandırıldı ancak, ışıklandırmada kullanılan kablolar çalınınca köprünün ayakları yeniden karanlığa gömüldü. Köprünün ayakları daha sonra yeniden ışıklandırılırken, sadece yaya trafiğine açık olan köprünün üzeri gündüzleri işportacıların mekanı haline geldi.

GECELERİ MADDE BAĞIMLILARI CİRİT ATIYOR

Hava karardıktan sonra ise madde bağımlılarına ev sahipliği yapan köprü, bu nedenle yaya trafiği için de sakıncalı bir hale geliyor. Restorasyonun üzerinden henüz beş yıl gibi kısa bir süre geçmiş olmasına karşın tarih bilincinden yoksun vatandaşlar sprey boyalarla köprünün görkemli görüntüsüne adeta darbe vurdu.

SÖNMEZ’DEN TARİHİ ÇAĞRI

ADSİAD’ın Adana’yı tanıtmak, Adanalılık  aidiyetini, Adanalılık ruhunu geliştirmek için yaşama geçirdiği “Adana’yı Seviyorum” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren ADSİAD Başkanı Süleyman Sönmez, Adana’nın simgesi olan Taşköprü’nün üzerinin hem ışıklandırılması ve köprünün yakın çevresinde yapılacak çalışmalarla eski Adana’nın yeniden yaratılması çağrısında bulundu.

PROFESYONEL BİR IŞIKLANDIRMA SİSTEMİ YAPILMALI

Köprünün ışıklandırılmasını önemsediklerini dile getiren Sönmez, ışıklandırmanın gelişigüzel değil, dünyada örnekleri olan profesyonel bir bakış açısıyla yapılması gerektiğini bildirdi. Sönmez, “Dünyada örnekleri olan tarihi eserlerin ışıklandırılması ve sergilenmesi anlamında bir ışıklandırma sistemi kurulmalı. Köprünün tarihi özelliklerini ortaya çıkaracak, insanların hafızasına kazıyacak bir şekilde projelendirilerek profesyonel kişiler tarafından ışıklandırmak lazım” dedi.

ADANA’NIN TANITIMI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR UNSUR

ADSİAD’ın “Adana’yı Seviyorum” projesi kapsamında başta tarihi Taşköprü olmak üzere kentin birçok tarihi değerinin korunması, gün yüzüne çıkarılması ve Adana’nın tanıtılması konusunda çalışmalar yürüttüklerini anlatan Sönmez, şöyle konuştu:

“Bunun için de insanların masasının üzerine koyabileceği, cebinde taşıyabileceği ya da birine hediye edebileceği şekilde onların minyatürlerini yaptırıyoruz. Adana’nın simgesi olan değerlerimizi Adanalılık aidiyetini, Adanalılık ruhunu geliştirmek amacıyla Adana’ya kazandırmaya çalışıyoruz. Taşköprü’nün araç trafiğine kapatılması doğru bir karardı. Burada sanatsal faaliyetlerin yapılması öngörülüyordu. Bu konu üzerinde biraz çalışmak gerek. Ayrıca, köprünün çevresinde yaşanan tarihi değerlerin de ortaya çıkarılması Adana’ya gelen yerli ve yabancı turistlere doğru ve etkili bir şekilde anlatılabilmesi Adana’mızın tanıtımı açısından çok önemli.”

TAŞKÖPRÜ’DE SENFONİ ORKESTRASIYLA ADANA TÜRKÜLERİ

ADSİAD olarak yürüttükleri proje kapsamında Adana türkülerini, Senfoni Orkestrası eşliğinde Adanalı sanatçıların seslendireceği konserler yapmak için çalıştıklarını aktaran Sönmez, “Buradaki amacımız da Adana’nın tarihini, kültürünü dünyaya Türkiye’ye Adana’ya, Adanalıya tanıtmak. Bugünlerde Adanalıya tanıtmak daha önemli” şeklinde konuştu. Taşköprü’nün Adana’nın en önemli tarihi eserlerinden biri olduğunun altını çizen Sönmez, köprünün görsel açıdan muhteşem bir eser olduğunu belirterek, Adanalı yöneticilerin köprünün Adana için önemini göz önüne alarak en iyi şekilde kullanması yönünde çağrıda bulundu.

VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ