Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Türk tarihindeki büyük liderlerin izinden giderek kalem ile kılıcın birlikte kullanılmasının önemini vurguladı.
“Bir elinizde kalem, bir elinizde zülfikar bulursun.
Bu söz, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin bizlere bıraktığı en büyük nasihatlerden biridir.
Türk milletinin bin yıllık yürüyüşü, kılıçla kalemin omuz omuza verdiği bir yürüyüştür. Çünkü Türk hem bilge, hem savaşçı olmuştur.
Peygamber Efendimiz 'in ilmin kapısı dediği Hazreti Ali, Zülfikar'ı adaletle sallamış, hikmetiyle gönülleri fethetmişti.
Sultan Alparslan, Malazgirt'te kılıcını zafer için çekmiş, ardından ilim ve kültürle Anadolu'yu ebedi Türk yurdu haline getirmişti. Fatih Sultan Mehmet, hem surları yıkan topları icat etmiş, hem de ilim meclislerinde felsefi tartışmaların öncüsü olmuştu. Kanuni, devletin adaletini kılıcıyla korumuş, kalemiyle nizama sokmuştu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cephede süngüyle, masada kalemiyle mücadele ederek hem istiklali kazanmış, hem cumhuriyeti inşa etmişti. Tarihin her döneminde büyük Türk liderleri, Metehan'dan Atilla'ya, Alparslan'dan Mustafa Kemal Atatürk'e, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'ten, liderimiz Devlet Bahçeli'ye kadar hem düşünen, hem mücadele eden, hem haklı, hem bileği kuvvetli şahsiyetlerdi.
Ülkücü gençlik, işte bu mirastır.
Biz, sadece kılıcın değil, sadece kalemin de değil, her ikisinin de hakkını veren bir meseleyiz.
Biz, fikriyle kılıcı aynı ülkeye hizmet eden bir medeniyetin evlatlarıyız.Ve bu mirası yaşatmanın en güzel örneklerinden biri,bugün ülkü ocaklarında sergilenmektedir. Bir yanda alevlerin ortasında yeşil vatanı savunan, diğer yanda teknoloji kulüpleriyle, milli teknoloji hamlesine öncülük eden bir gençlik... İşte hem kılıcı,hem kalem kuşanmanın gurur verici tablosu...
Unutmayın; kılıçsız kalem fikri koruyamaz.
Kalemsiz kılıç; zaferi medeniyete dönüştüremez.
Bir kuş tek kanatla uçmaz. Kılıcınızı keskin, kaleminizi diri tutun.
Hem ilmin, hem cesaretin,hem iman dolu yüreğin temsilcisi olun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!”