Baro Sayman Yönetim Kurulu Üyesi Av. İlknur Önal tarafından basın
açıklaması okundu.
Açıklamanın ardından Ankara’da bulunan Baro Başkanı Av. Veli Küçük,
akıllı telefon üzerinden canlı yayın yaparak son durumu aktardı.
Bağlantısı sırasında meslektaşları tarafından alkışlandı. Av. Veli
Küçük, konuşmasında;
“Tüm meslektaşlarımıza Başkan Yardımcımız Av. Sabahattin Gümüş, Genel
Sekreterimiz Av. Semih Gökayaz ve Yönetim Kurulu Üyemiz Av. Nevzat
Elçi’nin, baro başkanlarının selam ve sevgilerimizi iletiyorum. Cuma
günü sabah başlattığımız savunma yürüyüşü ne yazık ki Ankara’ya girişte
anayasaya ve hukuka aykırı bir şekilde engellenmektedir.
İsteğimiz olan hukuk devleti kavramının tam aksi polis devleti anlayışı
ve dayatmayla karşı karşıyayız.
Bizler, hukukçular, ülkesini seven insanlar ve duyarlılık sahibi
yurttaşlar olarak hak, hukuk ve adalete sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Bugün 56 Baro başkanımız burada. Ankara’ya girişimize şu anda izin
verilmiyor. Özgürlüklerin ihlal edildiği bu korku imparatorluğu
döneminde baro başkanları Ankara’ya giremiyorsa, bu tablo
yurttaşlarımızın hak aramada ne kadar sıkıntılı olduğunu göstermektedir.
Baroların ayrıştırılmasına, bölünmesine asla izin vermeyeceğiz.” dedi.
Önceki dönem Baro Başkanları Av. Mengücek Gazi Çıtırık ve Av. M. Ziya
Yergök ve TBB delegesi Av. Ümit Büyükdağ da birer konuşma yaparak, hukuk
dışı uygulamaları protesto ettiler.
Basın açıklaması sonunda avukatlar 30 dakika oturma eylemi yaptıktan
sonra dağıldı. Eylemlerine bundan sonra da devam edileceği bilgisi
verildi.
Avukatlar eylem sırasında sık sık ‘direne, direne kazanacağız”
sloganları attılar.
BASINA VE KAMUOYUNA
19 Haziran Cuma günü Türkiye'nin dört bir yanından baro başkanları
tarafından başlatılan yürüyüş, Ankara sınırında hukuka aykırı olarak
durdurulmuştur. 56 baro başkanının ve çok sayıda baro yönetim kurulu
üyesinin barışçıl şekilde gerçekleştirdikleri bu eylemin engellenmesi
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve ülkemizin tarafı olduğu uluslararası
sözleşmelerle korunan seyahat, gösteri ve toplantı yürüyüşü hakkının
açık ihlalidir.
Güvenlik güçlerinin bu hukuksuz emri yerine getirirken Ordu Baro
Başkanını gözaltına almak istemesi, Gaziantep ve İzmir Baro
Başkanlarının darp edilmeleri hukukun üstünlüğü mücadelesi veren baro
başkanlarına yönelik bu tavır esasen yurttaşlara verilmek istenen bir
gözdağıdır.
Bu saldırılar ülkemizin demokratik ve insan haklarına dayalı bir
Cumhuriyet olarak kalması ve yurttaşların haklarının korunması için
devam ettirdiğimiz mücadelemize asla zarar veremeyecektir.
Halkın adil yargılanma hakkının, hak arama özgürlüğünün ve savunma
hakkının temsilcisi ve güvencesi olan biz Avukatlar ve Barolar susarsa,
halkın nefesi kesilir.