Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, Adana’da bütün sektörlerde yeterli atık su yönetiminin olmadığını, enerji altyapısının yetersiz, kaçak yapılaşmanın yaygın, çarpık kentleşme ile başa çıkılamayan imar durumu ve altyapı eksiklikleri bulunduğunu bildirdi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Nazım Biçer, sağlıklı ve nitelikli çevrede yaşamanın en temel insan hakkı olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında İsveç`in başkenti Stockholm’de yapılan toplantıda çevre konusunda farkındalığı arttırmak için 5 Haziran gününün ‘Dünya Çevre Günü’ olarak ilan edildiğini hatırlatan Biçer, “Ancak ne yazık ki, Dünya Çevre Günü’nün belirlenmesinin üzerinden geçen 42 yılda, ülke ve dünya ölçeğinde çevre sorunları gerilemek yerine gittikçe artmış, insan ve canlı sağlığına zarar veren pek çok felaket yaşanmıştır” dedi.

Günümüzde en önemli çevre sorunlarından olan iklim değişikliğinin insan faaliyetleri ile daha da olumsuzlaşan sonuçlarının çevresel sürdürebilirliğin sağlanmasını tehlikeli boyutlara doğru ilerlettiğini vurgulayan Biçer, “Bu durum yoksulların daha da yoksullaşması, bugünümüzü ve gelecek kuşakların gereksinimlerini, yaşadığımız çevrenin sağlığını, niteliğini tehdit eden yıkıcı etkiler yaratmaktadır” diye konuştu.

ACİL ÖNLEM SİNYALİ

Çevrenin acil önlem sinyalleri vermesine rağmen, ülkemizde, çevreyi ‘rant’ aracı olarak gören anlayışların ürünü olarak son yıllarda hazırlanan yasa ve yönetmeliklerle çevre tahribatının boyutlarının daha da arttırıldığını kaydeden Biçer, şunları söyledi:

“Ranta dayalı politikalar ve uygulamaları neticesinde, kent içi yeşil alanlar yapılaşmaya açılarak yok edilmektedir. Kentleşmeyi yüksek binalar, AVM’ler, yollar, köprülerden ibaret gören inşaata dayalı kentleşme anlayışı sonucu ise doğal hava koridorları yüksek ve yoğun yapılaşmalar ile tıkanmakta; TOKİ marifetiyle emlak rantı yaratmanın aracı olarak sürdürülen kentsel dönüşüm uygulamalarıyla kentlerimizde beton yığını sağlıksız kentsel çevreler oluşturulmaktadır. Sulak alanlarımızı kurutan; ormanları, nehir havzalarını,  meraları, yaylaları, tarım alanlarını tahrip eden,  yapılaşmaya açan  daha saymakla tükenmeyecek kadar çok sayıda çevre tahribatıyla doğal varlıklarımız savunmasız bırakılmaktadır.

VAHŞİ MADENCİLİK

Ülkemizde insan yaşamını hiçe sayan vahşi madencilik faaliyetleri sonucu katliam dediğimiz iş cinayetlerinin sonlanmaması da bu anlayışın ortaya çıkardığı vahim sonuçtur. Yaşadığımız bölgede de pek çok çevre problemimiz bulunmaktadır. Bütün sektörlerde yeterli atık su yönetiminin olmaması; enerji altyapısı yetersizlikleri; kaçak yapılaşmanın yaygınlığı ve çarpık kentleşme ile başa çıkamayan imar durumu ve altyapı eksiklikleri söz konusudur. Tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması, tarım dışı kullanımı, vahşi sulamanın geçerli olması söz konusudur.

Bölgesel bir çevre koruma anlayışının yerleştirilebilmesi için, arazi kullanımı, kentleşme ve imar disiplinini sağlayacak mevzuatın elden geçirilmesi ve tavizsiz uygulanması gerekmektedir.”

SAĞLIKLI KENTLERİN YOLU

Yerel yönetimler tarafından çevre sorunları konusunda çözümler üretilmesi gerektiğini, planlı, sağlıklı kentleşmenin koşullarının ilgili meslek odalarıyla birlikte oluşturulmasının önemine değinen Biçer, “İMO Adana Şubesi olarak kentimizdeki tüm kamusal alanlarda gerek 5 Ocak Stadyum alanında gerekse Çamlık ve Merkez Parkta, Seyhan Nehri havzasında yapılaşma oluşturulmaması için, Adanalıların yaşam kalitesini yükseltecek koşullara haiz yaşam alanlarına sahip olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz.  Yerel yönetimler nezdinde de bunu temin edecek imar kararlarının alınması yönünde baskı odağı olmayı sürdüreceğiz.

Unutulmamalıdır ki, doğayı korumak, çevre tahribatını engelleyecek önlemler almak, çevre konusunda duyarlı olmak, insan ve canlı yaşamı açısından bir zorunluluktur artık. Koşullar bunu dayatmaktadır” şeklinde konuştu.